Korona virüsü ile imtihanımız

 

Çin’in Wuhan kentinde başlayıp  kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü hızla yayılmaya devam ediyor. Virüsün baş döndürücü ve önlenemez bir hızla yayılması devletler nezdinde bir şok etkisi meydana getirmiş durumda.

Devletler aciz, hükümetler çaresiz, insanlar şaşkınlık içinde…

Bilimsel ve teknolojik ilerlemelerinin kibrini yaşayan kapitalizm yerlerde sürünüyor. Paranın, askeri gücün, sofistikesilahların sahiplerini koruyamadığı bir süreci yaşatıyor korona virüsü…

 

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) açıklamasına göre salgının yeni merkez üssü ABD…

 

İnsanları öldürmedeki başarısıyla övünen büyük şeytan, insanları hatta kendi halkını yaşatmada bir başarı gösteremiyor.

Korona,  Kapitalizmin kalbi New York’u  etkisi altına almış durumda. Kara Perşembe’nin ayak sesleri duyuluyor artık...

Avrupa Birliği’nin sonunun geldiğini artık herkes görüyor. Avrupa’da menfaat temelli olan birliğin kötü günde nasıl da bittiğini görmemek için kör olmak gerekiyor.

İtalya’nın durumu gözler önünde… 

Korana virüsü insan ayrımı yapmıyor. Zengin-fakir, Müslim-gayri Müslim, Doğulu-Batılı, siyahi-beyaz… İltimas yok, kimsenin dokunulmazlığı yok…

Tedbirini al, sabırlı ol!

Büyük İslam Medeniyetinin müntesipleri olarak şunu çok iyi biliyoruz. Yüce Allah derde karşı dermanı da yaratmıştır. Ateşe karşı suyu, kötülüğe karşı iyiliği, küfre karşı imanı, hastalığa karşı da ilacı yaratmıştır.

Korona virüsünün de mutlaka bir çaresi vardır. Bu virüs insanlara acizliklerini bellettikten sonra çekilip gidecektir. Koronayı giderecek sebepleri yaratacaktır Yüce Allah( İnşallah)

Uzmanların şuan için virüsü karşı dile getirdikleri en önemli tedbir, virüse yeni yaşam alanları vermemektir. Yani virüsün bulaşabileceği organizmaları virüsten uzak tutabilmektir. 

 

Bir hadisi  şerifte  Allah Resulünün (SAV) şöyle buyurduğu rivayet edilir: 

Allah Resulü(s.a.v.), "veba"dan söz ederek buyurdu ki: "Bu öyle bir ceza ya da azaptır ki, bazı milletler buna uğratılmıştır. Daha sonra ondan bir kısmı yeryüzünde kalmıştır. Bazen gider, bazen gelir. Onun bir ülkede olduğunu duyan, oraya gitmesin. Bulunduğu ülkede olursa, ondan kaçmak için oradan ayrılmasın!"  (Malik, Buhari, Müslim ve Tirmizi)

Peygamberimiz burada karantinaya atıfta bulunuyor. Salgın hastalıkların yayılmasına karşı karantina tedbiri nebevi bir yöntemdir. Bu yöntemle virüsün yaşam sahası daralır ve bir müddet sonra yok olur. 

Hastalığın önüne geçmek için belirtilen ana yöntemi güçlendirmek için de  temizlik başta olmak üzere  konunun uzmanlarının belirttiği  diğer tedbirleri hayata geçirmek büyük önem arz ediyor elbette.

İçinde bulunduğumuz  şartlar içerisinde herkes tedbirini  almak zorundadır. Evde, işte, sokakta, alışveriş merkezinde, tarlada ya da bir inşaat sahasında…

Tedbirler ile yaşamak  rahatımızı bozsa da, yaşam kalitemizi düşürse de bu süreci sabır ve teenni ile  geçirmek zorundayız.

Evde uzun süre vakit geçirmek zorunda kalanlar can sıkıntısını ailelerine şiddete çevirmemeli.  Komşular, park yerine evde oynamak zorunda kalan çocukların gürültülerine daha müsamahakar davranmalı. Korana virüse karşı tedbirler alırken başka sorunların çıkmasına mahal verilmemelidir. 

Evde geçirilen ya da yalnız geçirilmek zorunda kalınan zaman iyi yönetilmeli. Planlı ve programlı olunmalıdır.

 

Dahası sosyal izolasyon Allah’a yakınlaşmak için bir fırsata çevrilmeli…

Bu sıkıntılı günlerin içinde bulunduğumuz imtihan sürecinin bir parçası olduğunun bilincinde olarak -sabır ve şükür ile karılmış tedbirlerimiz ile- Allah’a tevekkül etmeliyiz.

Sonsuz hikmet ve kudret sahibi  ancak  yüce Allah’tır(cc.)

 

foto
Yazar: Yusuf Rabatlı
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal