Diyarbakır'da önemli buluşma

Diyarbakır'da geçtiğimiz hafta İttihad-ul Ulema (Âlimler ve Medreseler Birliği) tarafından 2 gün devam eden çok önemli bir program tertip edildi.

Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den âlimlerin davet edildiği programda İslam ümmetinin içinde bulunduğu içler acısı durum irdelendi.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Âlimler Buluşması'na Dünya Müslüman Âlimler Birliği Sekreteri Muhyeddin Ali El Karadaği ile birlikte çok sayıda yazar ve akademisyen de katıldı.

Âlimlerin ve Medreselerin İslam toplumundaki hayatiliğine dikkat çekilen buluşmada katılımcıların yaptığı sunumlarda ortaya çıkan ortak kanaat, âlimlerin işbirliğinin elzem oluşuydu.

İki gün boyunca devam eden programdaki sunumları zaman zaman takip ettim. Ancak en çok merak ettiğim buluşmanın sonuç bildirgesiydi. Konuşmalar güzeldi bu sonuca yansıyacak mıydı diye merak etmiştim.

Programın sonunda yayınlanan 15 maddelik sonuç bildirgesi, açıkçası beklediğimin çok üzerinde bir kuşatıcılığa ve vizyona sahipti.

Bildirgedeki "ehli kıble" vurgusu dikkatim çeken en önemli hususlardan biri oldu. Zira aynı kıbleye yönelenlerin ümmetten kabul edilmesi, bizleri kasıp kavuran mezhep çatışmalarının anlamsızlığına dikkat çeken önemli bir atıftı.

 Bildirgenin 7. maddesinde geçen "Tekfircilik, sünneti inkâr, ırkî taassup, mezhepçilik ve cehaletle mücadele âlim ve medreselerin ortak hedefidir" şeklinde bir vizyon ile alimlerin bir araya gelebilmesi ve böyle bir hedef belirlemeleri son derece önemlidir. Şayet bu güne kadar bu misyon alimler tarafından icra edilmiş olsaydı.  Bu gün İslam coğrafyasındaki parçalanmışlık bu kadar belirgin, ayrılıklar bu kadar derin olmazdı.

Bir sonraki toplantının önümüzdeki yıl yine Diyarbakır'da olacağı belirtildi. Dünyanın neresinden gelirlerse gelsinler tüm âlimlere kapımız ve gönlümüz açıktır. Diyarbakırlılar olarak onları misafir edip ağırlamaktan şeref duyarız ancak böylesi toplantıların Erbil'de de, Kürdistan eyaletinde de, Haseké'de de yapılması gerekir. Bu durum alimlerin ortak hareketi, siyasi ve sosyo-kültürel bilinç elde etmeleri açısından da son derece önemlidir, diye düşünüyorum.

Böyle bir buluşmayı organize ettiği için Âlimler ve Medreseler Birliğini (İtihadul Ulema) ve Birliğin başkanı Molla Enver Kılıçaslan'ı tebrik ediyorum.

28 Şubat Mağdurları Adalet Bekliyor

Önceki gün Diyarbakır'da 28 Şubat ve FETÖ Mağdurları İnisiyatifi tarafından kitlesel bir basın açıklaması düzenlendi.

Koşuyolu Parkı'nda düzenlenen programa çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklamasına katılanların tümü mağdur yakınları değildi. Hükümetin bu konuda adım atması gerektiğine inanan ve bunu ısrarla isteyen vatandaşlar da vardı meydanda.

28 Şubat sürecinde dindar insanlara büyük zulümler edildiği hükümet tarafından kabul edilirken ve FETÖ'cü yargıçların verdiği kararların adil olamayacağı iktidar tarafından dile getirilirken neden bu insanlar hala cezaevlerinde? diye sormadan edemiyor, insan.

AK Partinin iktidarı 16 yıldır devam ediyor. Bu mağdurlar yaşadıkları acıların büyük bir kısmını mevcut iktidar döneminde yaşadılar, yaşamaya devam ediyorlar.

Bir de af tasarısı var gündemde ama FETÖ ve 28 Şubat mağdurları kapsam dışı...

El insaf minel vicdan!

foto
Yazar: Yusuf Rabatlı
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal