Yoksulları sahiplenmek Müslümanların görevidir

                Yeryüzü tüm genişliğine ve imkanlarına rağmen artık insanoğluna yetmiyor. Bu durum kıyametin alameti olabilir mi? Bilemiyorum ancak insanların aç gözlülüğü, hırsı, zevklere düşkünlüğü en önemlisi de mutlak yoksulara duyarsızlığı kıyamete giden süreci hızlandırıyor.

                Dünyanın bir tarafında açlıktan ölen insanlar diğer tarafta ise çok yemekten kaynaklı obezite ölümleri...

Zengin ülkelerde aşırı tüketim ve israf toplumsal bir sorun halini almışken başta Afrika kıtasındakiler olmak üzere birçok ülkede insanlar bir lokma ekmeğe ve bir bardak temiz suya muhtaç.

                ‘Neden?’ diye sormadan edemiyor insan. Allah bütün canlıları rızıklarıyla dünya gezegeninde var etmişken, neden insanlar açlıktan ölüyor? Bunun cevabı demin ifade ettiğim sözlerde gizli: Demek ki biri diğerinin hakkından yiyor.  Demek ki biri diğerini açlıktan ölüme sürükleyecek kadar gaddar, zalim ve bencil...

                Açlıkla pençeleşen insanlar ile lüks içersinde yaşayan insanlar aynı kubbe altında yaşıyor maalesef. Açlıktan ölenler tüm insanların gözleri önünde eriyip gidiyor. Dünya duyarsız, vicdanlar kör...

                İslam ülkeleri verimli topraklara ve zengin yer altı kaynaklarına rağmen savaşlar ve iç karışıklıklar nedeniyle bu gün yoksulluğun pençesinde çırpınıyor. Yemen, Somali, Sudan ve Afganistan gibi İslam ülkeleri ile Arakan ve Patani gibi bölgelerde Müslüman halk mutlak yoksulluk içinde yaşıyor. Batının yıllarca sömürdükten sonra iç karışıklıklar ile baş başa bırakarak yoksullaştırdığı bu ülkelerde temiz suya ulaşma, giyim ve barınma konularında da çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

                Tüm dünyanın gözleri önünde ve İslam Ümmetinin bakışları arasında Yemen'de çocuklar açlıktan ölüyor. Zalim saltanatlarının ömrünü bir saat daha uzatabilmek için binlerce bebeği öldürmekten çekinmeyen Suud rejiminin bu topraklara saldırıları nedeniyle başlayan açlık, beraberinde tehlikeli hastalıklara da neden olup insanları öldürüyor. Suud'un saldırılarına engel olmak bir yana masum insanların canına kasteden açlığın giderilmesi için olan çabalar bile mezhepçilik illetinin jilet tellerine takılıp kalıyor.

                İslam; açlığa, yoksulluğa karşı zekat, sadaka, infak gibi büyük tedbirler almasına rağmen Müslüman ülkelerdeki açlık nedeniyle yaşanan ölümler iç acıtıyor. Dünyadaki aşırı tüketimi bir kenara bırakalım sadece İslam ülkelerinde israf edilen gıda, yokluk içersindeki Müslüman ülkelere gönderilebilseydi dünyada hiç bir Müslüman aç kalmazdı.

                İslam'ın hayat sahasına tesir ettiği bir bölgede kimi insanlar aşırı tüketirken kimileri açlıktan ölemez. İnsanlar ya birlikte açlık ve yoklukla boğuşurlar ya da birlikte karınlarını doyururlar. Aziz İslam "komşusu açken kendisi tok yatanı"  kendisinden kabul etmemiş ve dışlamıştır.  Hz. Peygamber(Sav) ashabıyla birlikte karnına taş bağlamıştır. Ashabı açken Allah'ın Resulü asla tok sabahlamamıştır.

Bu gün Müslümanların gözü önünde insanlar açlıktan ölüyorlarsa hele hele din kardeşleri açlığın ızdırabıyla kıvranıyorsa ehli iman olan herkes imanını ve teslimiyetini sorgulamak zorundadır. Açlığa ve yokluğa terk edilen Yemenli de olsa, Suriyeli de olsa onlara kol kanat germek, onlara ensar olmak Müslümanların görevidir. Bu görevi Kapitalist Batı'nın hedonist ve enaniyetçi insanına ve kurumlarına bırakmak zuldür, zillettir…

Yusuf Rabatlı

foto
Yazar: Yusuf Rabatlı
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal