Karib Ol Garip Olma


Kurban Hz. Adem babamızın ilk çocukları Habil ile Kabil’le başlayan ve devam eden, bütün ümmetlerde bir şekilde bulunmuş mali bir ibadettir. Kurban ibadeti, Habil’in en iyi hayvanını Allah yoluna adamış ve adadığı kurban kabul olmuş, Kabil ise en kötü sebzeleri kurban vermiş ve imtihanı kaybetmişti. Biri yakınlaşırken biri uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor.  Kurban ile Habil Allah’a yaklaşırken, Kabil ise Allah’tan uzaklaşıyor.

Kurban, kelime manası itibari ile kurbetten kurbiyetten gelir. Yakınlaşma yakın olmanın adıdır Kurban. Kişi en sevdiği şeyleri Allah yoluna feda edince, etmeye kalkışınca yakınlaşır. Hz. İbrahim nasıl Halil oldu? Oğlu İsmail’i kurban etmeye çalışınca…

İnsan en sevdiği şeyi kurban edince Allah’a Halil olur. 

İnsan en sevdiğini Kurban edince İbrahim olur.

Kurban etmek, kişinin en sevdiği şeyi veya şeyleri Allah’a yakınlaşmak için kendinden uzaklaştırması ve onu ayaklarının dibine devirmesidir. Bu kolay görünen ancak kolay olmayan bir iştir.  

Kurban ile ilgili Seyyid Kutup ne kadar da güzel söylemiş; Buzağıyı kesemeyen ellerden acaba İsmailleri kesilmesi emredilseydi ne yapacaklardı? Aslında Hz. İbrahim için İsmail ne idiyse İsrailoğulları için inek o idi.  Çünkü onlar ineğe tapınmaya başlamış adeta ilahını (!) içlerinde bulunan ineğe karşı olan sevgilerinin tamamen yok olmasını sağlamak için Allah bu kurbanı onlardan istemişti. Yani kalplerinin derinliğinde bulunan ve ayrıcalıklı tutulan ve kendisine sevgi beslenilen şeyin Kurbanı….

Biz en sevdiğimiz şeyleri kendi elimizle Allah’ın adıyla boğazlamadığımız, boğazlayamadığımız müddetçe takvaya ulaşamayacak karib ( yakın) olamayacak,  garib olacağız. 

Mesele kalbimizde onun sevgisi haricinde hiçbir sevgiye yer kalmayacak bir biçimde ona ait olmayan her şeyi oradan söküp çıkarmak onun yoluna kurban vermek ve ona kurban olmak.

Mesele sadece et boyutuna indirgenemeyecek kadar yüce ve ulvi manalar içermektedir.  Allah cc buyurduğu gibi; Onların ne etleri nede kanları Allah’a ulaşır. O’na sadece sizin takvanız ulaşır. 

Bu kurban nelerimizi kurban edeceğiz. Nefsimizin hangi istek ve arzularını kurban için ayağımızın dibine yatıracağız? Sevdiğimiz malımız mı? Ayaklarımızın dibine yatıracağımız ve bıçağı boğazına çalacağımız neyimiz olacak bunu düşünmeli ve kendimize ona göre çeki düzen vermeliyiz. 

Bizim ayağımızın altına düşüremediğimiz şeyler imtihanımızdır ve hep bir yerlerde karşımıza çıkacaktır. 

Kurban sadece bireysel boyutları bulunan bir ibadet olmayıp kurbanın bir de toplumsal bağları kuvvetlendiren komşuluk, akrabalık bağlarını güçlendiren ve mümin kardeşleri bir vücudun azaları gibi bir tek parça, bir duvarın tuğlaları gibi sağlam ve kavi yapan yönleri de bulunmaktadır.  

Kurban paylaşmanın adıdır. Paylaştıkça çoğalan nimetin adıdır. İnsanların arasındaki mesafeleri küçülten, uçurumlara yapılan iyilik köprüsünün adıdır. 

Kurban Allah yolunda fedekarlığın ve bağlılığın adıdır. Kurban samimiyettir. Teslimiyettir… İmtihandır…

Kurban Habil ile Kabil’in yol ayrımıdır. 

Kurban ya İbrahim ya da İsmail olabilmenin adıdır. 

Adayan ve adananlardan olabilmek arzusuyla….

Allah’ım bizi bu imtihanda başarılı kıl. Kalbimizde senin dışında sana ait olmayan her şeyi bu vesile ile çıkarmamıza vesile kıl.

Selam ve Dua ile.

foto
Yazar: Yakup Kaya
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal