HÜDA PAR,
öncelikli ve ana gündemi olan Filistin gündemiyle çalışmalarına devam ediyor. Bu
kapsamda Parlamenterler Arası Kudüs Platformu heyeti ile bir araya geldi.
TBMM
Komisyonlar 7'nolu Toplantı Odası'nda gerçekleştirilen görüşmeye,
Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Başkanı ve Yemen Milletvekili Hamid
Abdullah Al Ahmar, Türkiye Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı
AK Parti Milletvekili Hasan Turan, Kuveyt Milletvekili Osama Alshahen, LP4Q
Yürütme Kurulu Üyesi Bachır Djarallah, LP4Q Yürütme Kurulu Üyesi Adil Raşit,
Ürdün Milletvekili Mohammad Aqel, Filistin Milletvekili Marwan Aburas, LP4Q
Genel Müdürü Dr. Mohammad Makram Balewı ve LP4Q Halkla İlişkiler Departman
Genel Koordinatörü Abdullah Elbeltajı'dan oluşan Parlamenterler Arası Kudüs
Platformu heyeti katıldı.
Görüşmede
HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel
Sekreter ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, Parti Sözcüsü ve Batman
Milletvekili Serkan Ramanlı, Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili
Faruk Dinç ile Genel Başkan Yardımcıları İshak Sağlam hazır bulundu.
Yapılan
görüşmede Filistin'de son gelişmeler ve yapılabilecekler ele alındı.
Parlamenterler
Arası Kudüs Platformu hakkında bilgi veren Türkiye Filistin Parlamentolar Arası
Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Milletvekili Hasan Turan, "Platformumuz
merkezinde Kudsi Şerif'in bulunduğu parlamentolar arası bir platformudur. Latin
Amerika'dan Asya'ya kadar dünyanın birçok ülkesindeki parlamentoların da
Filistin dostluk grubu başkanlığı yapan veya Filistin davasına gönül veren
arkadaşların üye olduğu bir platformdur. Yüzün üzerinde ülkede üyesi vardır.
Merkezi Türkiye'dedir. Türkiye'nin himayesinde nedir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığımızın himayelerindedir. Bugüne kadar
uluslararası nitelikte 5 organizasyon yapmıştır. Bunların 4 tanesini
Türkiye'nin himayesinde veya öncülüğünü yapmıştır. 500'e yakın milletvekili
başta olmak üzere delegasyon dünyanın farklı ülkelerinden katılmıştır. Bir
tanesinde Malezya Cumhurbaşkanının himayesinde Malezya'da gerçekleştirilmiştir.
Pandemide ara verdik. Tabii buradaki çabamız Kudüs'e sahip çıkma bilincini
duyarlılığı en üst seviyeye çıkarak dünyada siyasi olarak Müslümanlar başta
olmak üzere insani duruşu ve tutumu olan vicdan sahibi bütün insanların mesela
paydaş ve ortam olmasını sağlayıp Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşmasına Filistin
halkının Devletine kavuşmasına katkı sunmak." dedi.
Turan,
"Parlamenter bir mücadele platformu diplomasi platformu diyebiliriz. Bu
vesileyle yüzün üzerindeki ülkeyle de arkadaş ve kardeş olmuş oluyoruz
parlamenter düzeyde. Gün geçtikçe de platformumuzun etkinlik alanı genişliyor.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımız başta olmak üzere siyasi
partilerimizin ziyaret etmek için buraya geldik. Gazze'deki yaşanan acil ve
insanlık dışı tutum başta olmak üzere Filistin halkının karşı karşıya olduğu
meselelerin çözümüne katkıda bulunmak istiyoruz. Başkanımız Hamit el-Ahmar
eşliğinde İslam dünyasının farklı ülkelerden gelen milletvekili
arkadaşlarımızla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ziyaretlerimizi sürdürüyoruz.
HÜDA PAR olarak da heyetimizi ağırladığımız için tekrar teşekkür
ediyoruz." ifadelerine yer verdi.
"Yola çıktığımız
ilk günden beri israilin bir devlet olarak tanınmaması gerektiğini söyleyen bir
duruşumuz var"
Bu
toplantının hayırlı kapıların açılmasına vesile olması temennisinde bulunan
Yapıcıoğlu, ise şunları aktardı:
"Bu
sadece Müslümanların yükü değil aslında Filistin davası bir insanlık davasıdır.
Bütün insanlık değerlerini çiğneyen hiçbir kural tanımayan bütün ahlaki hukuki
kırmızıçizgileri, pervasızca ayakaltında çiğneyen vahşi bir siyonist işgalci
grupla karşı karşıyayız. Biz duruşumuz bellidir. Yola çıktığımız ilk günden
beri israilin bir devlet olarak tanınmaması gerektiğini söyleyen bir duruşumuz
var. İşgalciler devlet sıfatını hak etmiyor. Evet, bu bir insanlık davasıdır
ama aynı zamanda Müslümanların sorumluluğu daha fazladır çünkü Kudüs Kur'an-ı
Kerim'de etrafının mübarek kılındığı Mescid-i Aksa dolayısıyla ve onun etrafta
olması hasebiyle İslam Peygamberi Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem
Efendimizin Miraç'a yükseldiği yer olması hasebiyle yeryüzünde Mescid-i
Haram'dan sonra önce Müslümanların ilk kıblesi olması hasebiyle Müslümanlar
için ayrı bir ifadesi ayrı bir değeri vardır elbette. Dolayısıyla bütün
Müslümanların hepimizin ilk kıblesidir. Sadece Filistinlilerin sadece Arapların
bir davası değildir."
"Bu mücadele
Filistin toprakları hürriyetine kavuşuncaya kadar devam etmelidir"
Yapıcıoğlu,
"Bu mesele son birkaç yılın son bir ayın, son bir yılın son 10 yılın son
20 yılın meselesi değildir. Oradaki hikâye 1917'de İngiliz işgaliyle birlikte
başlayan bir zulüm, bir işgal, bir katliam hikâyesidir. Daha önce haçlılar
tarafından işgal edildiğinde 88 yıl esaret altında kaldı. Bu sefer 30 yıllık
İngiliz işgaliyle birlikte 106 yıl oldu. 1948'den hesap edeceksek, 75 yıldır
işgal altında ve bu mücadele sadece bu son Gazze yapılan saldırılar değil.
Filistin toprakları bütünüyle hürriyetine kavuşuncaya kadar mutlaka devam
etmelidir. Bu konuda biz HÜDA PAR olarak şunu söylemek zorundayız. Hiç kimse bu
davayı omuz vermez. Herkes çekilse bile biz elimizden ne gelirse sonuna kadar
nefes aldığımız müddetçe yapmaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar ortaya
koyduğumuz çabalar yeterli mi? Hayır, yetmiyor. Sonuç alıncaya kadar
çabalarımızı arttırmak zorundayız. Ve inşallah er ya da geç netice
alınacaktır." ifadelerine yer verdi.
Parlamenterler
Arası Kudüs Platformu ile ilgili üzerlerine ne düşerse yapmaya hazır
olduklarını aktaran Yapıcıoğlu, devamında şunları söyledi:
"Parlamenterler
arası platforma katılım konusunda da evet inşallah biz de elimizden ne gelirse
yapmaya hazırız. Biz zaten Filistin dostluk grubuna katılma konusunda
müracaatımızı yaptık. Dostluk grubunun başkanı İstanbul Vekilimiz Hasan Bey'e
forumlarımızı doldurup gönderdi. İnşallah o grupta yerimizi aldıktan sonra bu
parlamenterler arası platformda da bize ne sorumluluk projesinde görev düşerse
onu memnuniyetle biz yerine getirmeye devam edeceğiz."
Son olarak
Yapıcıoğlu, "Filistin'e Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar sadece oradaki
bir avuç işgalci siyonistlerin yaptığı bir şey değildir. Arkasındaki küresel
siyonist gücü ve Yahudi olmayan siyonistlerin etkisini ve desteğini görmezden
gelemeyiz. Dolayısıyla bunlara karşı mücadelenin de sadece dar bir çerçevede
olmaması gerekir. Belki bu mücadeleyi küresel bir boyuta taşıyıp ona göre neler
yapılabileceğini birlikte istişare edip her gün üzerine yeni şeyler koyarak
mücadeleyi yükseltmek gerekir. Eğer böyle yapmazsak sadece saldırıların çok
şiddetlendiği dönemlerde Filistin'i Aksa'yı gündemimize alıp sonra ateşkes
sağlanıp oraya insani yardımları ulaştıktan sonra kendi rutininize dönüp
Filistin'i unutursak daha çok ağlarız. 75 sene önce ağladık, 50 sene önce
ağladık. 20 sene önce ağladık. 10 sene önce ağladık, şimdi ağlıyoruz.
Dedelerimiz ağladı, babalarımız ağladı. Evlatlarımızla birlikte şimdi biz
ağlıyoruz. Eğer biz bu mücadeleyi burada bırakırsak yani sadece ateşkes
sağlanıp orada yıkılan binaları yeniden inşa edilip oradaki kardeşlerimize su
ve gıda gittikten sonra vazgeçersek 2-3 sene sonra ya da bir nesil sonra tekrar
biz yeniden ağlayacağız. Bir daha ağlayacağız. Evet acil olarak şu anda belki
oradaki kardeşlerimize gıda, temiz su, ilaç, tıbbi malzeme veya işte enerji
yakıt ne gerekiyorsa onların acil olarak bir an önce ulaştırılması için
çalışmak gerekir. Fakat onlar ulaştıktan sonra da bu sefer bir daha benzer bir
saldırıyla karşılaşmaması için neler yapmamız gerektiğini mutlaka ümmet olarak
oturup tartışıp buna yönelik adımları atmak gerekir." diye konuştu.
Görüşme
sonrası Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Başkanı ve Yemen Milletvekili
Hamid Abdullah Al Ahmar tarafından Yapıcıoğlu'na Kudüs simgeli bir plaket
taktim etti. (İLKHA)