HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi ve Diyarbakır İl
Başkanı Faruk Dinç, Rehber TV'de Hadi Aydemir'in sunduğu "Medya
Kritik" programına katılarak, 645 ilacın eczanelerde temin edilemediğine
vurgu yaptı.
Dinç, son zamanlarda ilaç sıkıntılarından dolayı halkın
ilaca ulaşamadığını, bununla birlikte tedavilerinde aksamalar yaşadığını ifade
ederek, ilaçların temini noktasında yetkililere çağrıda bulunarak, çözüm
önerilerini sundu.
“Vatandaş elindeki
reçete ile eczane dolaşarak mağduriyet yaşamaktadır”
Özelikle soğuk algınlığı ve diyabet hastalarının kullandığı
ilaçlar gibi birçok ilacın eczanelerde temin edilemediğini hatırlatan Dinç, “Kur
fiyatlarının yükselmesi nedeniyle son dönemlerde vatandaşlar, bazı ilaçlara
ulaşmada sıkıntılar yaşamaktadır. Bu ilaçlar; soğuk algınlığında kullanılan
şuruplar, Azitromisin grubu antibiyotikler, burun damlaları, spreyleri, ağrı kesiciler,
ateş düşürücü ilaçlar ve diyabet ilaçları gibi 645 ilaç eczanelerde temin edilememektedir.
Ecza depoları eczanelere sınırlı sayıda ilaç vermektedir. Bu da halkın ilaca
ulaşmasını ve tedavi olmasını aksatmaktadır. Hasta olan vatandaş elindeki
reçete ile maalesef eczane eczane dolaşmakta ve mağduriyetler yaşamaktadır.”
dedi.
“İlaç şirketleri ve
özel ecza depoları ilaçların depolarında bittiğini söyleyip stoklamaktadırlar”
Sağlık Bakanlığı ve ilaç firmalarının anlaşma yapana kadar
ilaçların piyasaya sürmeyeceklerine dair ifadelerini değerlendiren Dinç, halkın
sağlığının çıkarlara kurban edilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Dinç sözlerine şöyle devam etti:
“Halkın sağlığını etkileyen ilaç yokluğunun yaşattığı mağduriyetlerin
temel sebebi kur fiyatlarının yükselmesidir. Güncel ilaç kuru 4.57 TL ve Euro
kuru ise 11 TL civarında seyrediyor. Yılda bir kez Şubat ayında bu kur
sabitleniyor. Aradaki bu fark ilaçların piyasada olmasını engelliyor. Sağlık Bakanlığı
ve ilaç firmaları bu kurda anlaşana kadar ilaçlar piyasaya sürülmüyor. Yükselen
fiyatlara bağlı olarak da ilaç şirketleri, ilaçları kâr amacıyla stok yapması
veya piyasaya sınırlı sayıda sürmesidir. ‘Ya ilaç yok deniliyor ya da etken
maddesi olmadığı için ilaç üretilmiyor’ safsatası ile halkın sağlığı sermaye
sahiplerine kurban ediliyor. Açık ifadeyle halkın sağlığı çıkarlara kurban
ediliyor. Her nedense kurda oynama olunca ilaçlar piyasadan çekilmektedir. İlaç
şirketleri ve özel ecza depoları ilaçların depolarında bittiğini söyleyip
stoklamaktadırlar. İlaçların fiyatları yükseldiği anda piyasada ilaç kaynamaya
başlamaktadır.”
“İlaçlar asla kâr
amacıyla stoklanmamalı”
Dışa bağımlılıktan tamamen kurtulup, yerli ilaç üretimine
ağırlık verilmesi gerektiğini ve toplumun ekonomik durumları göz önünde
bulundurarak ilaçlarda bir fiyat düzenlenmesi yapılması gerektiğini söyleyen
Dinç, ilaç yokluğuna yönelik ilaç bitmeden önce ihtiyaç ilaçların temin
edilmesi gerektiğini söyledi.
Son olarak yetkililere çağrıda bulunan Dinç, “Halkın sağlığı
önemsenmeli. Her yıl oynanan bu oyuna dur denilmelidir. Bulunmayan ilaçlar
halka ulaştırılmalı ve yetkili merciler acil bir şekilde denetime başlamalıdır.
Sağlık Bakanlığı, ilaç firmaları ve özel ecza depoları ilaç yokluğunun bir krize
dönüşmemesi için üzerlerine düşen insani sorumluluklarını yerine
getirmelidirler. İlaç, asla kâr amacıyla stoklanmamalı. İlacı stoklayıp
hastalara vermeyen her kim varsa cezai müeyyide uygulanmalı. Yerli ilaç
üretimine ağırlık verilmeli ve dışa bağımlılıktan tamamen kurtulmalıyız.
Toplumun ekonomik durumları göz önünde bulundurarak ilaçta bir fiyat
düzenlenmesinin yapılması gerekir. İlaç yokluğuna yönelik bir önlem alınmalı ve
ilaç bitmeden önce temin edilmelidir. Gerekirse İlaç Takip Sistemi (İTS) gibi bir
yöntemle ilaçların bitimi takip edilmeli.” şeklinde konuştu. (AMED HABER)