Diyabeti alt basamakları olmakla birlikte genel anlamda Tip
1, Tip 2 ve gebelik diyabeti olmak üzere 3 bölüme ayrıldığını belirten Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Eşref Araç, toplumda
en sık ve daha çok erişkinlerde görülen diyabet türünün Tip 2 diyabeti
etkileyen faktörler ve dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi verdi.
Tip 1 diyabette daha çok bazı virüs ve mikrobiyolojik durumlar hastalık bulgusu olarak göze çarpsa da Tip 2 diyabette çevresel faktörlerin çok önemli olduğunu ve hatta Tip 2 diyabetin neredeyse tamamının yaşam şeklinin bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıktığını ifade eden Araç, bu bir hastalıktan öte bozuk yaşamın sonucu olarak gelişen bir durum olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Eşref Araç
"Un ve şekerden
uzak durarak diyabetten tamamen kurtulabiliriz"
Kişinin yaşam şekline, uyku düzenine, kilo verimine dikkat
etmesi ve sağlıklı beslenmesi durumunda bu hastalarda Tip 2 diyabetin
görülmediğini ya da ötelendiğini kaydeden Araç, "Özellikle tanısı yeni
olmuş, şeker tanısı yeni konmuş kişiler kilolu ise kilolarını verdiklerinde,
karbonhidrattan yani un ve şekerden uzak beslendiklerinde diyabetin tamamen
geçebileceğini biliyoruz. Aslında diyabet kronik progresif bir hastalık yani
uzun süreçli, tamamen iyileşmeyen, gittikçe ilerleyen ve ilaçlarla sadece
kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Ancak tanı yeni konulduğunda kişi
kilo verir, karbonhidrattan uzak durursa hiç ilaç kullanmadan diyabetten
tamamen kurtulabilir. Bu çok önemli bir bulgudur." dedi.
Diyabetik tetikleyen faktörlerin en önemlisi çevresel faktör
olduğunu ve bu faktörlerin en önemlisinin de kilo alımıyla seyreden durum ve
hastanın fiziksel aktivitesi olduğunu sözlerine ekleyen Araç, diğer etkenleri
sıralayarak şunları söyledi:
"Diyabeti etkileyen en önemli faktör beslenmedir. Bu
beslenmede sağlıksız olan ürünleri hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Bunlar;
kolalı içecekler, nişasta ya da glikoz şurupları ile yapılmış ürünler,
içerisinde koruyucu maddelerin olduğu paket ürünler ve şekerli ürünler. İkinci
önemli faktör ise hareketsiz yaşamdır. Kişinin hareketi ne kadar kısıtlıysa
yaşam ömrü de o kadar kısıtlı, ne kadar hareketliyse yaşam süresi uzar ve
kaliteli olur. Yani hareket eşittir yaşam süresi diyebiliriz. Nihayetinde
bizler hareket etmek üzerine yaratılmışız. İlk insandan bu yana insanlar
hareket halindedir fakat o insanı bir masaya veya ekran başına mahkûm ettiysek
hastalıkların ürediğini görüyoruz. Çünkü insan hareket ettikçe yaşayan bir
varlıktır."
"Normal bir
birey için en ideali 2 öğün yemek yemektir"
Fazla yemeğin zararlarına da değinen Araç, "İnsan
vücudu israf etmeyen bir yapı olduğu için aldığı bütün enerjinin ihtiyacı
kadarını kullanıp ihtiyaç fazlasını karaciğerde glikoz deposu aldıktan sonra
geri kalanı cilt altında yağ dokusu olarak depolar. Ne kadar enerji tüketilse
de bunlar cilt altında yağ olarak birikir. Yiyeceğin olmaması durumunda
depolanan yağ fayda sağlasa da bu cilt altı dokunun yağlanmasının ötesinde
farklı organ çevrelerine yani karaciğer, böbrek ile bağırsakların etrafı yağlanmaya
başlar ve diyabet hastalığı oluşur." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında "Yiyiniz, içiniz ancak israf
etmeyiniz" ayetinin manasına yer veren Araç, "Bu ayeti her zaman
yiyelim içelim çöpe atmayalım şeklinde anlamışız ama aslında öyle değil, fazla yediğimiz
şeyler israftır. Yani yediğimizi atmıyoruz ama vücudumuzu çöp haline
getiriyoruz. Vücutta biriken yağlar sırt, çene altı, göğüs ve kalpten sonra
damarlarda birikmeye başlar ve damarlarda sertlik plak dediğimiz oluşumlar
oluşur. Bu da hipertansiyonu oluşturur. Bu plaklar patladığında damarı tıkaması
sonucu felç, kalp krizi ve böbrek yetersizliği gelişir." şeklinde aktardı.
Araç, "Biz günde 3 öğün yemek yiyoruz. Tip 1 diyabet
hastalarından 4 defa insülin kullananların kan şekerinin çok yükselmesi ve çok
düşmesini istemediğimiz için az ve sık beslenmeyi önerebiliyoruz fakat normal
birey için en ideali 2 öğün yemek yemektir. Bu anlamda eğer gece uykumuzun
düzenini sağlayabilir, beslenmemizi tekrar doğallaştırabilir ve günde yarım
saat yürüyüş yapabilirsek diyabeti ötelememizin en önemli faktörleri bunlar
olacak diye düşünüyorum. Biz fazlalıkları attığımızda normal olacağız, fazla
konan şeyleri çıkartmamız gerekiyor. Bundan dolayı insanın fabrika ayarı için
hareket etmesi, sağlıklı beslenmesi, uyku düzenine dikkat etmesi ve güven
oluşturacak bir toplulukla birlikte yaşaması gerekiyor. Bunlara dikkat edildiği
durumda insanın hem diyabet açısından hem de diğer hastalıklar açısından daha
sağlıklı bir birey olacağını düşünüyoruz." diye belirtti.