İnanç turizmi sezonunun başlamasıyla birlikte özellikle Ulu
Camii ziyaretçi akınına uğruyor. Cami girişlerinde, Türkçe, Kurmanci, Zazaki,
Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde ziyaret adabına ilişkin bilgilendirmeler
bulunuyor.
Bilgilendirmede özellikle kadınların hem cami içinde hem de
bahçesinde "tesettür" konusuna dikkat etmesi gerektiği vurgulanmasına
rağmen birçok yerli ve yabancı turist, bu uyarılara aldırış etmeden uygunsuz
kıyafetlerle cami bahçesine giriyor.
Diyarbakır Diyanet-Sen Şube Başkanı Ömer Evsen ve Diyarbakır
Din Bir-Sen Şube Başkanı Mevlüt Yıldız, uygunsuz kıyafetlerle ziyaret edilmesi
konularında İLKHA'ya açıklamada bulundu.
“Mescitlerin
içerisinde sessizliğe riayet edildiği gibi kılık-kıyafete de riayet
edilmelidir”
Camilerin, içerisinde Allah’ın adının anıldığı ve müminlerin
ibadet ettiği mekânlar olduğunu söyleyen Diyarbakır Diyanet-Sen Şube Başkanı
Ömer Evsen, “Müminler ibadet ederken Allah’a en yakın noktadadırlar. Allah’ın
huzurunda olmaları hasebiyle camiye giden herkesin orada yapılan ibadetin
ihtiramına uygun şekilde hareket etmesi gerekiyor. Yani mescitlerin içerisinde
sessizliğe riayet edildiği gibi kılık-kıyafete de riayet edilmelidir. Orada
bulunan insanların hem ibadetlerinin zarar görmemesi sağlanmalı hem de ibadet
edenlerin rahatsız edilmemesi gerekiyor. Ne yazık ki şehrimizde bulunan Hazreti
Süleyman ve Ulu Camii gibi hem tarihi öneme haiz hem de insanların gelip görmek
istediği çok önemli camiler var.” şeklinde konuştu.
“Özellikle çok uygunsuz kıyafetlerle camilere girmeleri ibadet edenleri ister istemez sıkıntıya sokuyor”
Diyarbakır
Diyanet-Sen Şube Başkanı Ömer Evsen
Evsen, “Dünyada farklı yerlerdeki uygulamaları da göz önüne
alınarak, bu ibadethanelere yapılacak olan ziyaretlerin namaz saatleri dışında
yapılması, camilerde ön saflara gidilmemesi ve orada ibadet eden kişilerin
rahatsız edilmemesi gerekiyor. Zaman zaman mescitlerde ibadet ederken ciddi
manada bu noktada sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle çok uygunsuz
kıyafetlerle camilere girmeleri ibadet edenleri ister istemez sıkıntıya
sokuyor. Bu nedenle ziyaret edecek olanlar caminin edep ve adabına uygun bir
şekilde gelmelidir. İçeriye girerken kıyafetleri kısaysa örtü sarılması ve
başörtüyü takarak camilere girmelerinin çok daha uygun olacağını düşünüyoruz.
Yetkililerden tavsiyemiz cami içindeki görevlilerin sayısının arttırılması ve
gelecek olan turistlerin camilerin edep ve adaplarına uygun hareket etmelerinin
sağlanması gerekiyor. Farklı illerimizdeki belediyeler, zabıta veya güvenlik
görevlileri marifetiyle bunu uygulamaktadırlar. Bu tür uygulamalar burada da
yapılabilirse camiler içerisinde düzenli bir turist ziyareti olacağını
düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bizler camiye girerken mutlaka saygılı ve duyarlı olmamız lazım”
Diyarbakır Din
Bir-Sen Şube Başkanı Mevlüt Yıldız
Mescitlerin, Kâbe’nin birer şubesi ve Allah’ın evi olduğunu
dile getiren Diyarbakır Din Bir-Sen Şube Başkanı Mevlüt
Yıldız, “Mescitler Allah’ın evi ise giderken saygılı olmamız lazımdır.
Çünkü Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘Mescitlere girdiğiniz zaman en güzel
şekilde giyinerek gidin’ buyurmaktadır. Hatta dinimizde mescitlere giderken
soğan ve sarımsak yemeyip insanları nefret ettirmemektir. Günümüzde yerli ve
yabancı turistler geldiği zaman hatta Müslüman diyen kardeşlerimiz bayanı ve
erkeği avret yerleri dışarda olup mescitlere giriyorlar. Halbuki Peygamber
Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde ‘Mescide girdiğiniz zaman ellerinizi serbest bırakmayın,
bağlayın. Çünkü siz namazdasınız.’ diye buyurmaktadır. Yani camiye girdiğimiz
zaman namazda olduğumuzu ve Allah’ın evine girdiğimizi hissetmemiz lazım ve
camilere saygılı olmamız gerekiyor. Bayan kardeşlerimiz başlarını bağlamaları
lazım. Hatta bazı bayanların bacakları dışarda ve erkeklerin de dizinin üstü
açık şekilde camilere giriyor. Sanki bir müzeye giriyormuş gibi olmaması
gerekiyor. Dinimiz bunu bize emrediyor. Bizler camiye girerken mutlaka saygılı
ve duyarlı olmamız lazımdır.” diye belirtti.
“Camilere girerken
mutlaka saygılı ve duyarlı olmamız lazımdır”
Yıldız, “Yetkililer bu konu hakkında önlem almaları
gerekiyor. Çünkü sorumluluk yetkililerdedir. Ulu Caminin girişinde Türkçe,
Kürtçe, Zazaca, Arapça ve İngilizce dillerinde caminin adabı yazılmış. Camiye
girerken o adaplara göre hareket etmemiz lazım. Müftülükten bir görevli
uyardığı için ‘bize tacizde bulundu’ gibisinden onu şikâyet ediyorlar.
Özgürlük, başkalarının inancına da saygılı olmak gerekiyor. Camiye girerken
inançlı olan insanların haklarına riayet etmeleri lazım. Çünkü namaz kılan
birinin önünden bayan geçiyor. Bu onun hakkına saldırı demektir. Güvenlikçi bir
bayanın girişte bayanlara uyarılarda bulunması daha iyi olur. Yetkililerin daha
duyarlı ve dikkatli olmaları gerekiyor.” dedi.