KDP Basın ve Kültür Kuruluşunun Gazetecilik Bölümü
tarafından yapılan açıklamada, "KCK Eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat
Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan Demokrat Partisi’ne yönelik ithamlarında
başarılı olamayınca Duran Kalkan ve PKK’li bir grup yeni bir tiyatro
sergilemeye başlayarak KDP’ye yönelik yersiz ithamlara yöneldi. PKK’nin bu
takımının sorunu, hayali (vehmi) bir doğada boğulmuş olmaları ve fikri açıdan
iflas etmiş olmalarıdır." denildi.
Bu takımın Kürt karşıtı niyetinin açığa çıkarılması
gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, PKK’nin siyasi iflasının faturasını
Kürdistan Bölgesi ve KDP’ye yüklemek istediği belirtildi.
"O sınırda kime
hizmet ediyorsunuz?"
Duran Kalkan ve söz konusu PKK takımının aslı olmayan
söylemlerle kendilerini aklamaya çalıştığının vurgulandığı açıklamada, şu
ifadelere yer verildi:
Bunlar bir hayal etrafında dönüyorlar. Kürtlere karşı gerçek
niyetlerini gizlemek istiyorlar. Kürtlerin özgürlüğünü isteyen hareketlerin,
Kürdistan'ın hiçbir parçasında haklarını elde etmelerini ve sivil
faaliyetlerini sürdürmelerini istemiyorlar. Bunlar Kürtlerin bölgede elde
ettiği siyasi kazanımlara karşı duyarsızdırlar. Kürt meselesini öne çıkartmak
için ele geçmiş her fırsata karşı hareket etmişlerdir. Büyük bir ümitsizlik ile
yersiz röportajlar vermeye başlamışlar. Tabi bu tür röportajları vermek bu takımın
becerdiği şeylerdir. Onlar istihbarat konusundaki zaaflarını ve siyasi
iflaslarının faturasını Kürdistan bölgesine ve KDP’ye yüklemek istiyorlar.
Kendilerini, kendi taraftarları yanında aklamak istiyorlar. Onlar Kürdistan
Demokrat Partisi’nin mücadeleci ve toplumsal bir parti olarak siyasi
mücadelesiyle bölgede en büyük Kürdistani geçmişe sahip parti olduğunu
biliyorlar. Duran Kalkan ve yüzü kapalı ekibine diyoruz ki; KDP halk
egemenliği, mücadele ve direniş şiarıyla Kürdistan için tarihi kazanımlar elde
etti. Kürtlük kimliğini Ortadoğu’da oluşturup, bu kimliği korudu. Bölge
ülkelerinin çıkarları için halkı öldürüp, halkın kaderinin önünde engel olmadı.
Siz şimdiye kadar Kürt kültürünü istemediniz. Kürtçeyi de öğrenmediniz. Bize
niçin Kürtler adına konuştuğunuzu ve niçin burada olduğunuzu söylemiyorsunuz. O
sınırda kime hizmet ediyorsunuz?
KDP’den PKK'ye:
İftiralar ile kendi yenilgilerinizi örtmek istiyorsunuz
PKK takımının açıklamasında kendilerini Kürtlerin birliğini
dert edinenler olarak göstermeye çalıştıklarının vurgulandığı açıklamada,
"Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Kürdistan Bölgesi’nin yönetiminde
KDP’nin ortağıdır. İletişimimiz, koordinasyonumuz ve rolümüz bellidir. KYB ve
KDP Kürdistan Bölgesi’ni birlikte yönetmektedirler ve sizleri ilgilendirmeyen
konulara karışmamanız, bu duruma saygı duymanız gerekmektedir."
ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
Kürdistan halkı, Kürdistan'ın özgürlüğünü isteyen
hareketlere neden karşı geldiğinizi biliyor. Sizler iftiralar ile kendi
yenilgilerinizi örtmek istiyorsunuz ve halkın görmesini istemiyorsunuz. Bazı
yersiz sorular ile bu yanınızı gizlemek istiyorsunuz. Sizin cephenizin,
Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Rojava’daki siyaseti Kürdistanlılara şunu
göstermiştir ki, siz Kürtlerin kazanımlarını bölgesel hesaplar uğruna harcamak
istiyorsunuz. PKK’nin o takımı, YNK'yi dert edindiklerini söylüyorlar. En iyisi
siz kendi dertdaşınız olun. Kürdistan Yurtseverler Birliği, Kürdistan
Bölgesi’nin yönetiminde KDP’nin ortağıdır. İletişimimiz, koordinasyonumuz ve
rolümüz bellidir. YNK ve PDK Kürdistan Bölgesi’ni birlikte yönetmektedirler ve
sizleri ilgilendirmeyen konulara karışmamanız, bu duruma saygı duymanız
gerekmektedir. 90'lı yıllardan bahsediyorsunuz fakat Güney Kürdistan'da nasıl
bir savaş çıkardığınızı unutmamanız gerekiyor. Çünkü sizler bölgede Kürt
hâkimiyeti gelişimini gösteren parlamento, hükümet ve siyasi huzuru
istemiyordunuz. Kürtlerin meşru bir coğrafyada seslerini dünyaya yükseltmesini
istemiyordunuz. Sonuç itibarıyla kaç peşmergeyi şehit ettiniz. Fakat acayip
olan, göründüğü kadarıyla kandilin bu hattı ile Duran Kalkan ve takımı
Alzheimer ve unutkanlık hastalığına kapılmışlar ve o günleri hatırlayamıyorlar.
Bundan dolayı bizler de o günleri tekrardan sizlere hatırlatıyoruz.
"Köyleri yıkmak,
insanları kaçırmak, haraç kesmek gibi yersiz işler yapıyorsunuz"
Açıklamada, “Hatırlıyor musunuz, Rahmetli Mam Celal,
Kürdistan Parlamentosu Genel Kurulu’nda sizin düşünce ve eylemlerinizi millete
tanıttı. Sizin kim olduğunuzu, Güney Kürdistan’a niçin geldiğinizi ve sizin
kirli işlerinizi Kürdistan halkına anlattı. Kürdistan halkının, Irak'ın eski
rejimine karşı ayaklanmasında ve Kürdistan parlamento seçimi ve Kürdistan
Bölgesel Yönetimini kurma zamanında, Kürdistan bölgesini idare etmek ve şehir
süreci tecrübesi hakkında KDP'nin diğer siyasi partiler ile ilişkilerinin nasıl
olduğu aşikârdır. Sizler ise köy ve yerleşim yerlerini yıkmak, insanları
kaçırmak, haraç kesmek gibi yersiz işler yapıyorsunuz. İşlediğiniz suçlarda
parmak izleriniz bulunmaktadır." denildi.
PKK’nin geçmiş dönemde de Türkiye’yi Kürdistan Bölgesi
topraklarına çekmek için savaş mühendisliği yaptığının kaydedildiği açıklamada,
"KDP’yi savaş mühendisi ve Türkiye'nin dostu olarak nitelendirdiğiniz bu
yazı ve röportaj hakkında ise yine düşünceniz size ihanet etmiş ve 1983'ü
hatırlamamıza yardım etmemiştir. O zaman kendi aranızda yaptığınız bir
açıklamada sınırda bulunan halka sıkıntılar oluşturulmasını ve böylece Türkiye
ordusunu Kürdistan'a çekmek ve bölgeye gelip KDP ve diğer partilerin
kuruluşlarını yok etmelerini istiyordunuz. Türkiye ordusu çekildikten sonra
onların yerlerini alacağız diyordunuz. Savaş mühendisliği ve Türkiye ordusuna
yardım etmek ile onlarla beraber hareket etmek budur, KDP'nin yaptığı değil.
KDP, onlarca yıl Kürdistan özgürlük hareketi önderliği ve öncülüğünü yapıp bu
uğurda binlerce şehidi olduğu için iftihar ediyor. Kendi milleti için onlarca
kazanım elde etmiş, 11 Mart Anlaşması bu çalışmalarının bir örneğidir. Sizler
siyaset abecesinden hiçbir şey bilmediğimiz zaman KDP, Kürdistan halkı için
kazanımlar ve mucizeler gerçekleştiriyordu. 1992'de parlamento seçimleri ve
hükümetin kurulması KDP, YNK ve Kürdistan'ın diğer partilerinin çalışma ve
çabalarının bir eseridir. Kimse bize bir hayırda bulunmamış ve bu
mücadele kendiliğinden de gelmemiştir. Sizler bunu kabullenemiyorsunuz ve halen
de bunu itiraf etmiyorsunuz. Aynı şekilde o yıl Kürdistan bölgesi ile savaşa
girmeye çalıştınız. Kürdistan bölgesi mecburiyetten kendini korumak zorunda
kaldı. Heftanîn, Xinêre, Xwakurk, Lolan, Zab ve Metîna bölgelerinde size karşı
duranlar, Kürdistan bölgesi peşmergeleri idi. Sizin savaş istemelerinize karşı
duran peşmergeler, Kürdistan peşmergeleriydi. KDP’nin değil. Eğer bölgede
Türkiye'nin birkaç üssü var ise ve bazı bölgeleri işgal etmiş ise sizler
Türkiye'yi bölgeye gelmesinin ve işgalin sebebisiniz. Kürdistan Bölgesi'nde
yüzlerce köyü işgal ettiniz, o köylerin huzur içirişinde yaşamasına izin
vermediğiniz gibi Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin o köylere hizmet ulaştırmasına
da engel oluyorsunuz. Kimin tarafından gerçekleşirse gerçekleşsin, işgal
işgaldir." şeklinde belirtildi.
"Türkiye
ordusunun o bölgelere el uzatmasına sebep oldunuz"
PKK’nin Rojava’daki pratiğinin de eleştirildiği açıklamada,
Batı Kürdistan halkının kız ve erkek çocuklarının kaçırılması, sivillerin
hapishanelere atılması ve Newroz gibi milli kutlamalarda Kürdistan bayrağı
yakılırken, Suriye rejiminin bayrağının dalgalandırıldığına dikkat çekildi.
Açıklamada, "Batı Kürdistan halkı da şahittir, halkın
evlatlarını kaçırmak, zindana atmak, Nevruz’da Batı Kürdistan halkına
saldırmak, mukaddes Kürdistan bayrağını yakmak ve sonrasında Suriye rejimi
bayrak ve heykelini asmak gibi kışkırtıcı uygulamalarınız ortadadır. Şu anda
bile Batı Kürdistan'da kışkırtıcı uygulamalarınızdan dolayı açıklamalarınızın
halkın yanında bir değeri kalmamıştır. Ki sizler unutkanlık hastalığına
kapılmışsınız. Batı Kürdistan'ın emektar halkı hatırlıyor; Kürdistan Bölgesi
Başkanı Mesut Barzani ve Kürdistan Parlamentosu ile hükümeti, Kobani ve Batı
Kürdistan'ı korumak için peşmerge güçlerini gönderme kararı verdiği zaman,
güçlerin dengesi değişti ve DAİŞ yenilgiye uğradı. Sonrasında Kürdistan
Bölgesinde Peşmerge, DAİŞ efsanesini tamamıyla yok etti. Aynı şekilde Batı
Kürdistan mültecilerini Kürdistan bölgesine kabul etmek, KDP ve diğer
partilerin tutumudur. Batı Kürdistan halkı bunu çok iyi biliyor. Batı
Kürdistan'a savaşı getiren sizlersiniz. 1983 yılında Güney Kürdistan için
hazırladığınız senaryonun aynısı ile halkın mülteci olmasına sebep oldunuz.
Böylece bölge ülkelerinin bölgeye gelmelerini veya sınırdaki bölge ve köylere
saldırmaları için bir sinyal verdiniz. Sizden dolayı yüzlerce köye imar eli
uzatılamadı ve halen halk kendi memleketlerine dönemiyor. Çünkü sizler orayı
işgal etmişsiniz ve Türkiye ordusunun o bölgelere el uzatmasına sebep
oldunuz." denildi.
Serêkaniyê, Girê Spî
ve Afrin için ne yaptınız?
"Serêkaniyê, Girê Spî ve Afrin için ne yaptınız?
Kandil’den birkaç açıklama yapmak dışında ne yaptınız?" ifadelerine yer
verilen açıklamada, Erbil ve Duhok anlaşmalarının uygulanmasıyla tüm Rojava
halkının çıkarları gözetilebilecekken bundan kaçınıldığına dikkat çekildi.
"ENKS yabancı bir oluşum değildir. Bilakis Batı
Kürdistan'ın asli, siyasi partilerinden oluşan bir birliktir. Aynı şekilde
mücadeleci bir parti topluluğudur. Kürt meselesi ve Suriye’nin akıbeti için
yapılan uluslararası müzakerelerde, dünya ülkeleri ve sivil toplum, Birleşmiş
Milletler, Avrupa ülkeleri, bu birliğin asıl unsur olup meşru olduğunu kabul
ettikleri halde, sizin yanlış siyasetinizi kabul etmedikleri için onlara karşı
çeşitli komplolar kuruyorsunuz. ENKS, Batı Kürdistan'da Kürt halkı temsilcisi
olarak Cenevre, Astana toplantılarına katılıyor. Aynı şekilde Suriye Anayasası
çalışmalarında da yer alıyor. Şu anda bile sizlerin müdahalesi ile ENKS ve
TEV-DEM arasında gerçekleşen müzakerelerin, Duhok ve Erbil anlaşmaları ile daha
güzel sonuçları olacaktır. Ki bunun da Batı Kürdistan halkı ile bütün Kürt
meselesine faydası olacaktır. Bunları boş verin ve bu soruların cevabını verin;
Sizler Duran Kalkan, Cemil Bayık ve kandil takımı olarak Serêkaniyê, Girê Spî
ve Afrin için ne yaptınız? Orada oluşturacağız dediğiniz Vietnam nerede?
Kandilden yapılan birkaç açıklama dışında ne yaptınız? Tehditlerinizin eserleri
nerede? Bölgesel bir oyunun menfaatlerinin koruyucusu olduğunuzu görmüyor
musunuz? Hiç kendimize sormadınız mı; Halepçe, Germiyan, Pêncwîn,
Mawet’ten ta Metîna'ya kadar ne işiniz var? Biraz akıllanın (Rûyê xwe spî
bikin). Geldiğimiz yere dönün, niçin kuruldunuz? Bahsettiğimiz gibi ne için
düşünce olarak iflas etmişsiniz? Yüzünüze taktığınız maskeyi kaldıracağız ve
tarihsel iflasınızı açıklıyoruz."