İslam dininin, toplumsal meselelere çok daha fazla önem
verdiğini bu sebepten bireysel meselelerde sadece bir kişiyi ilgilendiren
mevzular olmadığını belirten İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Şenlik, İslam
hukukunun toplumsal konular üzerinde daha çok durduğuna dikkati çekti.
Kazanç limitinin belli olması gerektiğini ve İslam
alimlerinin de bu yönde beyanlarının olduğuna işaret eden Şenlik, satılan
ürünün cinsine göre kâr marjının sabit olması gerektiğine vurgu yaptı.
Piyasayı yanlış yönlendiren ve kazançlarını haksız oranda
arttıran kişilerin olduğunu belirten Şenlik, "Toplumsal mevzular
birden fazla insanı alakadar ettiğinden İslam fakihleri de bu konuda daha fazla
hassasiyet göstererek fıkıh geliştirmişlerdir. İslam fıkıhçıları;
alışverişlerde alıp verirken, borç ederken, sipariş ederken, ödünç verirken
veya malı takas ederken bu konular ayrı ayrı başlıklar altında irdelenmiş ve
ansiklopedi kitaplarına yerleştirmiştir. Piyasayı bilerek yükselten
spekülatörler ve onların arkasında da Yahudiler vardır. İstedikleri zaman
piyasayı yükseltir ve düşürürler." dedi.
"İslam da
karaborsacılık haramdır"
Şenlik, "Hazreti Peygamber ihtikar yapan yani piyasayı
yükseltip malını yüksek fiyata satan veya malını beklettirip piyasa
yükseltildikten sonra malını piyasaya süren ve yüksek fiyatta kazanç elde eden
ihtikarcıları lanetlemiştir. İslam da karaborsacılık haramdır. Ne yazık ki
Müslümanlar dahi, zaman zaman malını daha yüksek fiyatla satmak ve
pazarlayabilmek için bu fırsatları kolluyor." ifadelerini kullandı.
İnsanların kendi ürünlerine fiyat biçerken hep üst limitten
fiyat vurduğunu söyleyen Şenlik, "İkinci bir husus ise haddinden fazla
kazanç elde etmek ve kârda limitsizlik durumudur. İslam da kâr limiti
konulmamıştır. Fakihler, çürüyecek mallarda oranı daha yüksek, çürümeyen
mallarda ise kâr fiyatının daha düşük tutulması gibi tavsiyelerde
bulunmuşlardır. Bazı fakihler; çürüyen mallarda yüzde 25, çürümeyen mallarda
yüzde 10 ve gayrimenkullerde (arsa ve binalar gibi) yüzde iki buçuk kârı uygun
görmüşlerdir. Yusuf Karadavi gibi birçok alim de kendi kitaplarında işlemiştir.
Bir dairenin satışında fiyatı düşük olan konut baz alınmazken düşük fiyatlı bir
evin satışında yüksek meblağlı konutlar referans alınıyor." şeklinde
konuştu.
"Mal alırken
değerini düşürmek için ürünü kötülememeliyiz"
Hayatı birbirimize kolaylaştırmamız gerekirken
zorlaştırmanın Müslümana yakışmadığını söyleyen Şenlik, 'Hazreti Peygamber
'Alırken ve verirken de zorluk çıkarmayın' diyor. Mal alırken değerini düşürmek
için kötülememeli, pazarlıkta da ısrarla 'bu kadar vereceksin, benim için bu
fiyattan ver' diyerek zorluk çıkartılmamalıdır. Nihayetinde satıcıda ekmek
kazanmak için bu işi yapıyor. Buna karşı alıcının da insaflı olması lazım. Ne
yazık ki oluşan kapitalist zihniyet bu mefhumu bizden almış. Biz alırken de
satarken de zorluk çıkartıyor, ürünü daha yüksek fiyata satabilmek için
elimizden geleni yapıyoruz. Bu İslami bir düşünce değildir." diye
belirtti.
Şenlik, 'Bazı zincir marketler kendi aralarında anlaşmış
olabilirler veya biri fiyatı yükseltmişse diğerleri de ona bakarak
yükseltebiliyor. Mevsimlik olarak bazı malların fiyatı değişebilir fakat bir
mevsim değişikliği veya piyasadaki spekülatif müdahale yok olmasına rağmen
durup dururken müdahale etmek helal değildir. Özellikle üreticiden alıp tüketiciye
satan tüccarların buna dikkat etmesi, helal çalışması lazım. Nitekim helal
kazançta bereket vardır ve bereketi olmayan kazancın da bir hayrı
yoktur. Bir taraftan aç insanlar beklerken varlık içinde yüzüyorsun onları
düşünmüyorsun. Burada vicdan muhasebesi gerektiriyor. Dünya hayatında miskali
zerre kadar hayır ve şerde işlemişse de ahirette görecektir ve bunun hesabını
da verecektir. Rabbim, ahireti düşünen insanların toplumumuzdaki sayısını
artırsın ve bu düşünceyi de bize versin. Ahiret bilinciyle ticaret yapan,
insanlara değer veren ve konumlandıran fertlerden, toplumlardan eylesin."
ifadelerini kullandı.