Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde, 1993 yılında PKK tarafından yapılan katliamı lanetlemek ve şehit olan 33 kişiyi anmak için İstanbul’da bir anma programı düzenlendi.

Fatih'teki Mesih Mehmed Paşa Camii'nde düzenlenen program Kur’an tilaveti ile başladı.

Program, cami avlusunda yapılan basın açıklaması ve siyasi parti yetkililerinin konuşmalarıyla devam etti.

Başbağlar Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, katliamı gerçekleştirenlerin ellerini kollarını sallaya sallaya köyü terk ettikleri belirtti.

"585 boş Kaleşnikof fişeğinin balistik incelemeleri neden yapılmadı?

"Nerede insan hakları savunucuları? Nerede hayvan hakları savunucuları? Nerede doğaseverler? Hani çevreciler? Nerede tarihçiler? Hani araştırmacılar? Nerede şairler? Hani yazarlar? Nerede insanlığın onuru için mücadele edenler? Nerede aydınım diye geçinenler?" diye soran Dikkaya, "25 yıldır yine soruyoruz, yine soruyoruz. Hangi evde kimin oturduğu istihbaratı nereden alındı? Katliamı yapan düzgün traşlı teröristlerin içerisindeki insanlar kimlerdi? Başbağlar karakol komutanı defalarca aranmasına rağmen telefona neden çıkmadı? Güvenlik ve savcılar neden 14 saat sonra geldi? Yangına neden hiç müdahale edilmedi? 585 boş Kaleşnikof fişeğinin balistik incelemeleri neden yapılmadı? Cenazeleri otopsi neden yapılmadı? Evde yanan beş kişinin cenazeleri iş makineleriyle arandı ve hiç bulunamadı. Yanan evler ve delilleri yok edilmek için mi dümdüz edildi?" ifadelerine dikkat çekti.

Davanın avukatlarından olan ve 25 yıldır davayı takip eden Avukat Cüneyt Toraman yaptığı konuşmada, sürdürdüğü davanın avukatlığını dahi yapamadığını, sürekli hakimlerle münakaşa etmek zorunda bırakıldıklarını söyledi.

İlk başlarda davanın diğer davalar farkının olmadığını zannettiklerini ancak  zaman geçtikçe işin çok derinliklerde olduğunu anladıklarını anlatan Toraman, adeta küresel bir güçle mücadele ettiklerini belirtti.

Toraman, bu davanın hiç görülmediğini, yardım yataklık yapan iki kişiyle ilgili formaliteden bir dava görüldüğünü ve davanın örtbas edilerek kapatıldığını belirtti.

"Katliamcıların mutlaka ortaya çıkarılması lazım"

Başbağlar Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya’nın sorduğu soruların aynısını sorduklarını ve sadece bir farklı noktaya daha dikkat çekmek istediğini söyleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, "Susa katliamında, Sivas olaylarında ve Başbağlar katliamındaki davaların kodları aynıdır." dedi.

"Katliamı yapanlar ve katliamcılarının ve buna emir verenlerin mutlaka ortaya çıkarılması lazım." diyen Elibüyük, "Yıllardır süregelen bu tür siyasi dava ve katliamların artık devletin derin yapılarına bağlanarak işin içinden çıkılmaz anlayışından bir an önce kurtulmamız lazım. Eğer bu davalarda derin devletin ve FETÖ'nün parmağı varsa onlar da bir an önce ortaya çıkarılıp hak edilen cezanın verilmesi lazım. Şimdiye kadar gerek Susa katliamı gerek Sivas olayları gerek Başbağlar katliamı toplumun hafızasında, toplumun vicdanında gerektiği cezayı bulamamıştır." ifadelerine yer verdi.

"TBMM’de en öncelikli işim Başbağlar olacak"

"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler zira siz farkında değilsiniz." ayetine atıfta bulunarak konuşmasına başlayan AK Parti İstanbul milletvekillerinden Hasan Turan, 25 yıldır acı ve öfke ile andığımız şehitlerimizin ölümsüz olduğu her halükarda ortadadır. Bize düşen onların mirasını devam ettirmek, onların hatıratlarını sevgiyle anmak ve gerekli dersler ve ibretler çıkarmaktır. Her ne kadar 25 senedir maşaları ve gerçek failleri ortaya çıkarılmamış olsa da ben inanıyorum ki bir gün mutlaka bütün failleri ortaya çıkarılacaktır. Bizler de şahsım başta olmak üzere bu konunun takipçisi olacağız. İnşallah bu dönemde TBMM'de önemli işim, ajandamın birinci maddesinde Başbağlar katliamının katillerinin ortaya çıkarılması için mücadele etmek olacaktır."

"Bize yakışan bunu layıkıyla gündemde tutmak ve herkesin duyabileceği şekilde gündeme getirmektir." Turan, Fatih Belediyesinden en kısa zamanda Fatih’te yapılan veya yapılacak olan bir esere Başbağlar şehitlerinin isminin konulmasını rica etti.

Programda Fatih Belediyesi Başkanı Hasan Suver de bir konuşma yaptı.

Anma programı verilen mevlitle son buldu. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)