Siyasetçiler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin çağrısı
üzerine Diyarbakır’da düzenlenen “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü”
konulu konferans, Sur ilçesindeki Demir Otel’in Konferans Salonu’nda başladı.
Konferansa, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel
Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK)
Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri
Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, görevden alınan Mardin Büyükşehir
Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün yanı sıra çok sayıda aydın, yazar ve siyasetçi
katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanı Pervin
Buldan yaptı.
Rusya, Almanya, Fransa ve Türkiye’nin İstanbul’da bugün
gerçekleştireceği dörtlü zirveye dikkat çeken Buldan, “İstanbul’da dörtlü zirve
bir araya geliyor. Geleceğimizin şekilleneceği toplantıyla, burada farklı çözüm
perspektifleriyle bir araya geliyoruz. Günün sonunda Suriye ve Ortadoğu’daki
gelişmelere bakış açımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Ortadoğu medeniyetlerin
beşiğidir. Halkların, inançların, kimlik ve kültürlerin merkezidir. Bu coğrafya
tarih boyunca savaşların, halkları bir birine kırdırmanın merkezi haline dönüştürüldüğü
merkez olarak biliyoruz. Bu coğrafyanın kültürü ve hafızası yok edilmek
istenmekte. İnsanlığa ait bütün değerler yok edilmek istenmektedir. Çizilen
sınırlar toplumsal, kültürel ve mezhepsel, siyasal anlamda da çok büyük
ayrılıklarla çözülmeye çalışılmıştır. Halkların ve inançların sömürüsü esas
alınan bu çizgi Türkiye’yi ciddi bir çıkmazın içine sokmuştur” diye konuştu.
Çözüm süreci hakkında da konuşan Buldan sözlerine şöyle
devam etti:
“Bu süreç ilerleseydi, egemen güçlerin bölgeye yayılması imkansız hale gelecekti. Hak ve ulus devletlerin Rojava’da ve Suriye’de at koşturması mümkün olmayacaktı. O süreci hatırlayanlar bilirler; Sayın Öcalan’ın perspektiflerinde barış ve çözüm sürecinin sadece Türkiye ve Türkiye halklarının değil, tüm Ortadoğu’nun demokratikleşmesini öngörmesine rağmen 5 Nisan 2015’ten sonra rafa kaldırıldı. Bununla birlikte İmralı kapısına kilit vurup, Öcalan’a tecrit uygulayanlar, Öcalan’ın demokratikleşme perspektiflerinin tüm Ortadoğu’da hayat bulduğunun farkında değil. Bu süreç ile birlikte barış ülkeye hakim olacaktı. Bizleri mutlu eden, insanların geleceğe umutla baktığı barış ve müzakere sürecinin rafa kaldırmasıyla birlikte bir kez daha çatışmalı sürece girdi. İnsanlar yaşamını yitirmeye devam etti. Bizler siyasetçiler olarak, bu ülkede insanların yaşamını yitirmemesi için, savaş ve çatışmaların bitmesi için, barışın gelmesi için, mücadelede katkısı olanlar olarak; o sürece geri dönülmelidir. Barış ve müzakere süreci bir kez daha başlamalı.”