Amerikan sinemasına uyarlanmış “açlık oyunları” birer senaryodan ibaret olabilir, ancak Türkiye’de yüzyıldır bu oyun oynanıyor.

Açlık oyunlarından dolayı 60 yıldır Türkiye’de büyük mağduriyetler yaşanıyor.

Sinemaya konu olmuş bu filimin kısaca özetinde şunlar geçmektedir:

Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içinde Panem ulusu yaşamaktadır. Kapitol'ün etrafında bir hat boyunca sıralanmış 12 bölge bulunmaktadır.

Kapitol yönetimi şiddetli ve acımasızdır. Bölgeler, her yıl yapılan Açlık Oyunları'na katılmak zorundadır. Her bölge yarışma için yaşları 12 ila 18 arasında değişen birer erkek ve kız çocuğu göndermek durumundadır. Açlık Oyunları televizyondan canlı olarak yayınlanan ve ölümüne bir kavgadır. Bu kavganın kazananı sadece terör baronları ve sözde devleti yöneten karanlık yapılardır. Kaybedeni ise oyuna katılmak zorunda kalan halklardır.

Sinemaya uyarlanmış açlık oyunları bir senaryodan ibaret olabilir, ancak ne yazık ki Türkiye’de bu oyun 60 yıldır gerçek hayatta oynanıyor. Bu oyunun son bulması için en başta PKK’nın silah bırakması gerekiyor. PKK silah bırakırsa bu oyun sona erecek. PKK’nın silah bırakıp bırakmayacağı, oyundan çekilip çekilmeyeceğini ileriki zamanlarda göreceğiz.

Ancak gelin görün ki Türkiye’de yaklaşık 60 yıla yakındır, sinemaya uyarlanmış açlık oyununun gerçek hayatta yaşanmışlıkları var. Bu yaşanmışlıkların içinde yüz binlerce Kürt ve Türk evladı hayatını kaybetti.

Kemalist ideolojinin üretmiş olduğu açlık oyunlarından dolayı Kürtler son yüz yıldır, büyük bir kimlik buhranı yaşıyor.

Yaşanan bu kimlik buhranının baş müsebbibi ulus devlet akımlarından kaynaklı jakoben, tek tipçi, dışlayıcı, inkarcı, ötekileştirici, şeytanlaştırıcı Kemalist ideoloji olduğunu görüyoruz.

Açlık oyunlarının diğer figüranı olan PKK ise kendinden başka kimseyi kabul etmeyip, kendi dışında olan Kürtlere hain, ajan, provokatör iftirasını atmaktan geri durmadı. Tıpkı CHP’nin şeyh Said’e attığı iftiralar gibi bunlarda İslami kesim ve camialara her türlü iftirayı attılar.

Açlık oyunlarının oyuncuları olan Kemalist ideolojinin ve CHP’nin ruh ikizi PKK ile DEM kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri dışlayıcı, inkarcı, ötekileştirici, şeytanlaştırıcı jakoben ve tek tipçilikte Kemalist ideolojiyi aratmadığını tarihi vesikalarda kendini gösteriyor.

Yaşadığımız coğrafyada yüzyıllarca kardeşlik hukuku içinde yaşayan Kürtler ve Türkler arasında CHP’nin devlet politikası haline getirdiği İslami değerlere karşı katliam ve talanlarından en başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm kesimleri büyük mağduriyetler yaşadı.

Zilan ve Dersim katliamları, camilerin kapılarına kilit vurulması, şeyh ve alimlerin ideolojik saiklerle istiklal mahkemelerinde idam edilmeleri, Kürt kimliğinin inkarı ve ırkçılık akımından kaynaklı mağduriyetlerin haddi hesabı yok.

Ruhunu darbelerden ve CHP’nin geçmişinden almış devletin yanlış politikalarından kaynaklı son 60 yıldır, doğu ve güneydoğuda terör sorunu diye bir sorun doğuruldu.

Yaşanan sorunda açlık oyunları yaklaşık 60 yıldır oynanıyor. Köyler ateşe verildi, masum insanlar işkencelerden geçti, insanlar daha huzurlu ve güvenli bir ortam bulmak için evini yurdunu terk etmek zorunda kaldı.

Aktörüler, figüranlar, piyonlar, oyuncular ve senaristlerinin malum olduğu bu açlık oyununda büyük kayıplar ve acılar yaşandı.

Açlık oyununu oynayanlar kana, gözyaşına ve talana doymak nedir bilmeden sürekli büyük kaos ortamından beslenebildikleri kadar beslendiler.

Her platformda PKK’a yeri gelince CHP’ye her türlü desteği verdi. CHP yeri gelince PKK’nın siyasi uzantısı olan partileri meclise taşıdı. Ancak açlık oyunları sürekli oynandı, olan Kürt ve Türk evlatlarına oldu, olan halklara oldu.

PKK, HDP 2019 seçimlerinde CHP’ye destek verdiğini ilan etmişti. Bunun üzerine İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını kazanan dönemin CHP’li belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır’a bir teşekkür ziyareti gerçekleştirmişti.

Ekrem İmamoğlu, PKK, HDP şimdiki DEM’e Mustafa Kemal’in asık surat tablosunu hediye etmişti. Asık surat Kemalist tablonun hediye edilmesi bu açlık oyunlarının kısa bir özetinin tuvale yansımış haliydi. Bize destek vereceksiniz ancak açlık oyunları gereği size olan asık suratımız hiç eksik olmayacak mesajı verilmişti. İşte size açlık oyunlarının kısa özeti.

Son zamanlarda Kandil başta olmak üzere açlık oyununda rollerini sergileyen oyuncular rolleri gereği Kemalist ideolojiyi övmekte yarışıyorlar. Kemalist ideolojiyi övmekte yarışıyorlar.

Oyunun baş aktörü Abdullah Öcalan, devletin derin yapıları, PKK, DEM ve CHP açlık oyununu oynayabildikleri kadar oynadılar.

Sanırım artık bu oyun bitmek üzere, ancak terörden beslenen karanlık yapılar bu açlık oyunundan vaz geçerler mi geçmezler mi zaman gösterecektir.

Bölgemize karabasan gibi çökmüş olan bu açlık oyunlarının son bulmasını istiyorsak, toplumun farklı kesimlerini dinlemek zorundayız. Kürt meselesinin çözümüne yönelik farklı kesimlerin görüşleri dikkate alınmalıdır.

En başta Kürtlerin özlük hakları hiçbir pazarlığa tabi tutulmadan verilmelidir. Kürtlerin de Türkler gibi bu devletin asli kurucuları oldukları kabul edilmelidir. Kürtlerin statüleri anayasal güvence altına alınmalı, Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilmelidir.

Ana dilde eğitim başta olmak üzere bölgenin büyük bir eğitim gerçeği olan medreselere de resmi statü verilerek eğitime dahil edilmelidir.

Üstat Bediüzzaman Said Nursi’nin İslami ilimler ile birlikte fen bilimlerinin okutulmasını planladığı Üniversite düzeyindeki Medresetüz-Zehra projesi hayata geçirilmelidir.

Bölgede kimi yerlerde ikinci parti konumunda olan HÜDA PAR’ın Diyarbakır’da gerçekleştirmiş olduğu Kürt Çalıştayı dikkate alınmalıdır.

Açlık oyunlarının son bulmasına katkı sunan ve Kürt meselesinin çözümünde şiddete başvurmayan her türlü çalışmaya değer verilmeli, kardeşlik iklimi yeniden tesis edilmeli, kardeşliğin hukuku pratikte icra edilmelidir. Açlık oyunlarının son bulması dileğiyle.