Euro

37,1205

Dolar

34,2569

Altın

3.012,30

  • Ekleme: 04.09.2024 13:42 Güncelleme: 04.09.2024 13:42

ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLEYENLERİN ARKASINDA KİMLER VAR?

ÇOCUKLARIMIZI ZEHİRLEYENLERİN ARKASINDA KİMLER VAR?

Toplumları ayakta tutan maddi ve manevi unsurların her geçen gün yitirildiği bir döneden geçiyoruz. Asrımızın büyük sorunlarından biri de uyuşturucu kullanımının yaygınlığı…. Bu sorun çarşıda, pazarda, parklarda, sokakta, kafelerde, kahvehanelerde ve kamusal alan olarak tabir edilen tüm alanlara kadar yayılmış durumda.

Çocuk yaşta uyuşturucu kullananların haberleriyle sarsılıyoruz. Yazık çok yazık!

Şer odaklarının Diyarbakır üzerinden hesapları hiç eksik olmadı. Bu güzel şehrimizde uyuşturucu kullanımı ilkokul yaşlarına kadar indi. Metruk yerler uyuşturucu kullananların mekanı haline geldi. Varoş diye tabir edilen kenar semtlerde sokak başlarında torbacı tabir edilen satıcılar kol geziyor. Zengin semtler olarak tabir edilen yerlerde kafeler uyuşturucu ticaretinin yapıldığı mekanlara dönüştü. Kafeler, uyuşturucu ve fuhuş mekanlarına dönüşmüş. Bu konuda alınan tedbirler yetersiz. Aileler mağdur ve rahatsız, çocuklarını koruyamadıklarını belirtiyor.

Çukur olaylarından sonra şehrin tarihi mimarisine uygun inşa edilen mekanlar, tarihin manevi dokusuna zarar verecek işletmelerin faaliyetlerine sunuldu. Sur ilçesindeki mekanlarda kafe adı altında uyuşturucu ve fuhuş ticareti yapılıyor. Bu tarihi mekanlarda alkol ve uyuşturucu kullanımı her geçen gün artıyor. Kayapınar ilçesindeki stat yolu tabir edilen cadde, alkol ve uyuşturucu kullananların mekanına dönüşmüş. Parklar ve bahçelerde uyuşturucu kullananların kol gezdiği, sokakların güvenli olmadığı bir dönemi yaşıyoruz.

Çocuklarımızın uyuşturucudan uzak bir hayat yaşaması ve maneviyatlarının korunmasına yönelik çabalar sabote ediliyor. Kafe adı altında ifsat mekanlarında uyuşturucu ve fuhuşun önüne geçmek isteyen STK ve siyasi partiler DEM parti tarafından yapılan açıklamalarla ötekileştiriliyor.  DEM partililer başta olmak üzere Kemalist tayfanın açıklamaları toplumu kin ve nefrete sürüklüyor. DEM parti ve Kemalist tayfa uyuşturucunun yaygınlaştığı mekanları korumaya yönelik açıklamalar yaparken 6-8 Ekim vahşetine dönüş sinyalleri verme cüretini gösteriyorlar. Uyuşturucu ve fuhuş çarkının içinde yer alanlar, siyasi partilerden ve Kandilden destek alıyorlar. Çocuklarımızı zehirleyen kafelerin arkasında DEM parti duruyor. DEM partinin, Kemalist tayfanın ve Kandilin sahip çıktığı uyuşturucu mekanlarına karşı manevi hamleler destelenmelidir.

Diyarbakır'da uyuşturucu kullanımı 12 yaşın altına kadar düştü. Bazı verilere göre 9 yaşından küçük çocukların uyuşturucuya bulaştıkları yönünde bilgiler var. Diyarbakır Barosu’nun hazırladığı “Madde Kullanımıyla Mücadele” raporu, bölgedeki uyuşturucu madde kullanımında gelinen noktayı gözler önüne seriyor. 2023 yılında, Diyarbakır'da 'Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti' suçu kapsamında, Diyarbakır Barosu tarafından toplam 2 bin 173 yargılanan için avukat ataması yapılmış.  Yargılananlar arasında 12 yaşından küçük çocuklar bile var. Diyarbakır'da uyuşturucu madde üretim, ticaret ve tüketimi hususunda artan suç kaydına ilişkin veriler yüzde yüze ulaşmış.

Uyuşturucuya bu kadar rahat ulaşmanın birçok nedeni var sanırım. Uyuşturucuyla mücadelede takip edilen yöntemin sadece polisiye tedbirlerinden ibaret olması sorunu daha da çıkmaz bir duruma getiriyor.

Suç sosyolojisi açışından kabul gören yaygın görüşe göre, suçla ve suçluyla mücadelede en etkin yol suça teşvik eden nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla olur. Sivri sineklerle uğraşmaktan çok, bataklığın kurutulması gerekiyor.

Hali hazırdaki uyuşturucu ile mücadelede bataklık kurutulmuyor, sadece sivrisineklerle uğraşılıyor. Alınan polisiye tedbirler bir noktadan sonra hiçbir işe yaramıyor. Her geçen gün bu illetin bağımlısı olanların artığını istatistiki verilerden görüyoruz.

Milletin evladını zehirleyenlere yönelik operasyonlar kısır döngüde kalıyor. Baronların, siyasi parti kimlikli zehir tacirlerinin, iş ve sanat çevrelerinin saltanat sürdüğü, mafyanın kol gezdiği örgütsel bir ağ mevcut. Bu ağın en üst tepesine ulaşılmış değil. Torbacı diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik yapılan operasyonlar bu illetin önünü kesmiyor. Uyuşturucu trafiğinin yaygın hale gelmesi ve sokaklarda kolay ulaşılıyor olması, bataklığın kurutulmadan sivrisineklerle mücadele edilmesi sorunu çözmüyor. Uyuşturucuyla mücadelede sonuca değil sebeplere inilerek mücadele edilmesi gerekiyor.

Toplumları bitiren ve yok eden en büyük musibet maddi yoksulluk değil manevi yoksunluktur. Manevi yoksunluktan dolayı toplumlar büyük bulanımlar yaşıyor. Bulanıma girmiş toplumumuzun kurtuluşu uyuşturucudan araması, hayvani ve süfli zevklerin peşine düşmesi çok korkunç bir tehlike olarak karşımızda duruyor.

Uyuşturulmuş toplum modeline doğru gidiyoruz. İfsat ve şer odaklarına karşı kapsamlı tedbirler alınmalı. Toplumun manevi olarak kalkınmasına olanak sağlanmalıdır. Bu konu üzerinde düşünülmesi gereken ana gündem maddelerinde biri olmalı. Yoksa yarın geç olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.