Dr. Öğr. Üyesi Ferdi Doğan, hızla gelişen dünyada hali
hazırda yapay zekadan korkacak bir şey olmadığını ancak bugünkü pek çok şeyin
yarın farklılaşarak değişebileceğinin altını çizdi.
Doğan, dünya düzeninin, iş olanaklarının değişmesinin yanı
sıra hayat düzeninin dahi değişiyor olmasının beraberinde getirdiği teknolojik
gelişmelerin gelecekte birçok iş gücünde ciddi anlamda yer edineceğini ifade
etti.
"Bir nesne yapay zekaya gösterilip ne olduğu
tanımlanıyor"
Bir nesnenin ne olduğunun yapay zekaya tanımlanması için
belki binlerce kez o nesnenin yapay zekaya gösterildiğini belirten Doğan,
"Yapay zekâ insan gibi düşünebilen makineleri ortaya çıkaran yazılım
temelli bir bilimdir. İnsan beyninden yola çıkarak insan beynindeki sinir
hücresinin matematiksel modellemesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu matematiksel
model ile elde edilen sonuçlar birbirine bağlı bulunan milyonlarca nörona
iletilir. Bu nöronlarda ortaya çıkan sayısal değerler bir sonuç üretilmesinde kullanılır.
Böylelikle insan beynindeki sinir hücresi bilgisayar ortamında yaşıyormuşcasına
hareketlilik yaşayarak yapay zekanın oluşumuna katkı sağlar. Düşünebilir,
yorumlayabilir, değerlendirir, tahmin eder, karar verir, sonuç üretir. Yapay
zekâ temelde bir canlı değildir. Bir insan farklı nesneleri nasıl tanıyor ve
öğrenebiliyorsa yapay zekanın da aynı şekilde öğrenmesi sağlanıyor. Bir nesneyi
yapay zekaya gösterip ne olduğu tanımlanıyor. Ancak bunun gibi pek çok örnek
ile pekiştiriyor. Örneğin bir kalem gösterildiğinde kalemleri tanıması mümkün
değildir. Ancak yüzlerce binlerce kalem gösterildiğinde artık kalemi tanır ve
ne olduğunu öğrenir. İnsan da böyledir." dedi.
"Unutulmamalıdır ki yapay zekayı ortaya çıkaran
da bir insandır"
"Halk arasında yapay zekâ çok akıllı, insan beyninden
daha iyi çalışabilen, tahmin edebilen bir bilgisayar olarak
görülmektedir." şeklinde konuşan Doğan şöyle devam etti:
"Ancak unutulmamalıdır ki yapay zekayı ortaya çıkaranda
bir insandır. Ve yapay zekâ insana benzetilmeye çalışılmaktadır. İnsan gibi
düşünebilmeye, karar vermeye, tahmin etmeye çabalayan bir makinedir. Yani insan
olabilme özelliğinden oldukça uzaktır. Bu fikir oldukça uç bir fikirdir."
"Yapay zekâ problem bazlı çalışan ve çözümler üreten
yazılımlardır"
Yapay zekanın çalışma biçiminden bahseden Doğan,
"Örneğin bir yüz tanıma sistemi sadece yüzleri tanıyabilir. Ve kendisine
öğretilen yüzleri tanıyabilir. Farklı bir yüzü tanıması için o yüzün yapay zekâ
yazılımına öğretilmesi gerekmektedir. Ya da hastalık teşhisinde sadece bir
hastalığı tanımak için üretilmiş yapay zekâ modelleri vardır. Tüm hastalıkları
tanıma durumu hali hazırda mümkün değildir veya finansal verileri alarak modele
finansal veriler tanımlanır ve öğretilebilir. Bu öğreti sonrasında gelecekte bu
finansal olgu ile ilgili gelecek tahmini yapabilir. Bir yapay zekâ modeli ile
ses tanınabilir, ya da ortamda kaç farklı kişi olduğunu söyleyebilir. Bu ses
tonları kendisine öğretilirse her bir sesin kime ait olduğunu da çıkarabilir.
Ama bu bahsedilen yapay zekâ sistemlerinin her biri ayrı bir problemi çözen
modellerdir. Bir model yukarıda bahsedilen tüm işlemleri yapması mümkün
değildir (en azından şimdilik ve uzun bir süre)." ifadelerini kullandı.
"Yapay zekâ insanın yerini alır mı?"
Yapay zekanın insanın yerini alıp almayacağının merak konusu
olduğuna vurgu yapan Doğan, "Bu sorunun cevabı bazı noktalarda evet ve
bazı noktalarda hayır. Ama şu söylenebilir pek çok iş kolunda yapay zekâ yer
alacak. Ve yapay zekâ bu iş kollarında hakimiyet kuracak. Günümüzde pek çok iş
alanında yapay zekâ ve uygulamalarını görmekteyiz. Savunma sanayinden tutun
sağlıkta, eğitimde, üretimde, kalite kontrolde, araştırma yapmada, sosyal
arkadaşlıkta, dijital asistanda ve sayamayacağım pek çok sektörde ve iş kollarında.
Hekimlerin yerini alması o kadar olası ki! Hastalık tanı ve teşhislerinde,
tedavilerinde, ameliyatlarda… ama işte bir de işin etik boyutu var. Hukuki
işlerde bile hakimlerin yerini alması olası. Suç ve karşılığı ceza. Yapay
zekaya öğret gerekeni yapsın." dedi.
"Hali hazırda yapay zekadan korkacak bir şey
yok"
Yapay zekanın mevcut halinden korkacak bir durumun
olmadığını dile getiren Doğan, "Ancak dünya düzeni değişiyor. İş
olanakları değişiyor. Hayat düzenimiz bile değişiyor. Bu yüzden eski düzen
olmayacak. Bugün pek çok şey yarın farklılaşacak, değişecek. Gelecekte pek çok
işsiz olacağı aşikâr. Ama işsiz kalmamak için teknolojiye ayak uydurmak ve
gelişmeleri takip etmek gerek. Bu noktadan bakıldığında yapay zekâ insan için
olumsuz bir etken olarak görülmekte. Yapay zekâ pek çok işi kolaylaştırmakta.
Hali hazırda pek çok alanda ise yardımcı olarak kullanılmakta. Evlerde akıllı
süpürgeler, hekime yardımcı hastalık tanı-teşhis-tedavi için bir yardımcı,
eğitimde yardımcı öğretici aracı, savunma sanayinde önemi bir faktör, tarımda
akıllı tarım uygulamaları, deprem araştırmaları, hava tahmin süreçleri,
ekonomi… yapay zekanın girmediği alan kalmadı. İnsan hayatına olumlu anlamda
etkisi büyük." şeklinde konuştu. (İLKHA)