Geçtiğimiz cuma günü itibariyle 2023-2024 eğitim öğretim yılının bir haftalık tatille beraber ikinci tatil sürecine girmiş olunduğunu hatırlatan Eğitimci Hadi Erdem, tatili, öğretmen ve öğrencilerin kendilerine gelebilmesi bakımından hem sağlık açısından yenilenme hem de alışılmış ve normal devam eden bir sürece yeniden enerjik bir şekilde başlanabilme ve muhasebe süreci olarak tanımladı.
Öğrenci ve velililerin eğitim süreci olan 5-6 aylık dönemi
nasıl değerlendirdikleri yönünde bir muhasebe yapmaları gerektiğini belirten
Erdem, "Bu muhasebe sürecinden sonra özellikle derslerinde başarılı
olmayan öğrencilerin şayet ciddi manada ihtiyaç varsa günün belli zamanlarında
kendilerini sıkmayacak ve derslerden soğutmayacak şekilde okul derslerine
çalışması tavsiye edilebilir. Fakat öğrenci normal düzeyde ise hatta başarılı olmuşsa
bunun önüne yeniden testler koyup ders çalıştırılması eğitimci olarak bizlerin
pek de tavsiye ettiğimiz bir husus değil. Çünkü öğrencinin biraz dinlenmesi, o
sürecin kıymetini bilmesi lazım." dedi.
"Tatili
geçirebilmek adına en güzel çözüm kitap okumadır"
Bu 15-20 günlük tatil süresinde ne yapılabilir konusu ele alındığında küçük çocuklarla evde oyun oynanabileceğini, sosyal aktivitelerle beraber akraba ziyaretlerinin arttırılabileceğini söyleyen Erdem, "Hava durumu göz önüne alındığında evde kalınacak zaman içerisinde kitap okuma tatili geçirebilmek adına en güzel çözümüdür. Fakat bunu yoğun bir kamp şeklinde yapmaktan ziyade ilkokulla beraber orta ve lise düzeyindeki öğrencilere günün belli vakitlerinde günlük 40-50 sayfa okuma yapılabilecek bir program yapmak daha iyi olur." ifadelerini kullandı.
Hadi Erdem
Kitap okuma konusunu farklı yönleriyle ele alan Erdem
şunları söyledi:
"Kitap okuma derken Kur'an-ı Kerim ve dini ilimler
okunmalı. Özellikle şayet bu geçirdiğimiz 5 aylık süreçte velilerimiz, Kur'an-ı
Kerim ve dini ilimler konusunda okutma sorunu yaşamışlarsa hem Rabbimizin
kitabını öğretip eksikleri giderme hem de dini sohbetler yaparak öğrencinin
manevi ihtiyacını da giderebilirler."
"Anne babanın
çocuğa kitap okumayı tavsiye edebilmesi için kendileri de kitap okumaları
gerekir"
Erdem, "Öğrencilerin okuyacakları kitaplar hususunda
ağır kitaplar yerine daha çok seviyelerine uygun eğlenceli geçebilecek ve
çocuğun anlayabileceği, anne babasına sorular sorabileceği, onlarla beraber
değerlendirme yapabileceği kitapların okunması daha iyi olur. Okunan kitapla
alakalı olarak anne babayla belirli bir iletişim olmalı. Yani anne baba çocuğa
'ne okuyorsun, ne anladın, kafana takılan bir şey var mı?' gibi soruları
yönlendirebilmeli, bir sorun varsa bununla ilgili olarak gerekirse bir saatlik
değerlendirme tarzında bir diyalog oluşturulabilir." şeklinde konuştu.
Kitap okumanın sadece çocuğun eline kitabı verip uzaktan
kontrol ederek 'okumazsan cezalandırırım' denilen bir husus olmadığının altını
çizen Erdem, "Anne babanın çocuğa kitap okumayı tavsiye edebilmesi ve
örnek olabilmesi için kendilerinin de bu süreçte kitap okumaları gerekir.
Çocuklarımızın tatili değerlendirirken çok fazla video izleme, farklı sosyal
medya platformlarında zararlı içeriklere maruz kalarak ahlaki ve fiziki yönden
etkilenecekleri, biyolojik anlamda zarar görecekleri bir süreç yerine
içerisinde anne babanın da olduğu dolu bir sürece dönüştürülmesi lazım. Bu
yönde velilerimize programlarını kalıp taslaklar yerine kendilerinin
yapmalarını tavsiye ediyoruz." dedi.