Yüzbinlerce Filistinli kardeşlerimiz her türlü insan hakları ihlaline maruz kalıyor. Zindanları işkence merkezlerine dönüştüren Siyonistler akla, hayale gelemeyecek zulümleri yapıyor. Bu zulümleri anlatmaya insanın mecali yetmiyor. Yazarken bile zorlanıyor insan. Zulmü tüm iliklerine kadar hissetmiş mazlum kardeşlerimizin haykırışını dünya duymak istemiyor.
Siyonist işgal zindanlarında işkence ve zulümlerin haddi ve hesabı yok…
İnsan hakları havarileri nerede.
Aç bırakma, uzuvların kerpetenle çekilmesi, tecrit, pranga ve işkencenin envaı çeşidi yapılıyor.
Mazlumların ahı arşı titretiyor.
Gazze'de kurşuna dizilip yaralı esir edilen kardeşlerimize her türlü işkence reva görülüyor. Zincire bağlanan esirlerin kurşun yaralarına parmak basılıyor. Yürek mi dayanır bu acıya.
Film ve sinemalarda izlediğimiz işkence görüntülerinin gerçeği yaşanıyor. Tüm dünyanın vicdanı kurumuş olmalı, insanlığını yitirmiş olmalı bu zulümlere sessiz kalmak için.
Allah'ım ne zor bir acı, tarifi olamaz. Siyonistler tarafından yaralı bir şekilde esir alınan Gazzeliler, tedavi edilmek şöyle dursun, zindanlara atılıyorlar. Yaralı halde her türlü işkenceye maruz kalıyorlar. Demir levyelerle kurşun yaralarına baskı yapılıyor. Bu işkenceye dayanamayan çoğu esir baygınlık geçiriyor. Kimi esirler ise daha fazla dayanamayıp şehid oluyor.
Zincire bağlanmış Gazzelilerin üzerine günlerce aç bırakılmış vahşi köpekleri salıyorlar. Esirler köpeklerin vahşice saldırılarına maruz kalarak bedenleri parçalanıyor.
Gazzeli esirlerin tırnakları, etleri, uzuvları kerpetenle çekiliyor. Uzuvlarının kerpetenle çekilmesi orta çağ barbarlığında dahi belki görülmedi, yaşanmadı.
Esirler günlerce aç bırakılarak ölüme terk ediliyor. En son bir hafta önce özgürlüğüne kavuşan Filistinli 20 esirin aşırı açlıktan bir deri bir kemik kaldıkları kamuoyuna yansımıştı. Bu esirler arasında çocuk yaşta olanlarda vardı.
Siyonist işgal rejimi, 15 bin çocuğu Gazze'de katletti. Katliam ve gözyaşına doymak nedir bilmeyen Siyonistler, 14 yaşından küçük çocukları alıkoyma kararını aldığını basına duyurdu.
Zindanlarda çocukların haykırışına tüm dünya seyirci.
Zindanlarda çıkan esirlerin anlattıkları dehşet verici.
Hasan Selame, 17 Mayıs 1996'da esir alınmasında bu yana 48 kez ömür boyu hapse çarptırılan esirlerden sadece bir tanesi. Siyonist zindanlarında her türlü hak ihlallerinin yaşandığına dair bir mektup yazan Hasan Seleme’nin anlattıkları tüylerimizi diken diken etti.
Siyonist işgal rejiminin 7 Ekim 2023’den bu yana zindanlarda işkencenin dozajını birkaç kat artırdığını belirten Selem’ gördüğü işkencelerden dolayı hayatının sonu olmasını beklediğini belirtiyordu.
Ebu Selem’e kaleme aldığı mektubunda tüm insanlık ailesini hüzne boğacak şu ifadeleri kullanıyordu:
“Koşullarım her mahkûmunki gibi, çok zor; yalnız yaşıyorum ve hiçbir şeyim yok, sürekli hakarete uğruyorum, aşağılanıyorum ve dövülüyorum, sonuncusu 7 Ekim'de oldu. Bunun hayatımın sonu olmasını bekliyordum ama Rabbin beni kurtardı. Hayatımız kelimenin tam anlamıyla ölüm gibi; yasa yok ve kimse bizim için bir şey yapamaz, kurtuluşu ya da ölüm bekliyorum, hangisi daha yakınsa; Allah en iyisini bilir. Bu benim ve tüm esirlerin durumudur. Sizlerin ve herkesin duasına ihtiyacım var." diyerek mektubuna son veriyor.
İnsan hakları edebiyatı yapanlar neredesiniz.
İnsanın beden dokunulmazlığı, esirlerin insanca muamele görmesi hakkında mangaldan kül bırakmadığınız sözde medeniliğiz batsın.
Siyonist işgal zindanlarında yaşanan zulüm, işkence ve esirlere kötü muamele insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında.
Soykırım da ha keza insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında. Çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesi de insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında.
Bir yıldan fazladır insanlığa karşı suçlar işleniyor. İşlenen bu suçlara başta uluslararası toplum olmak üzere tüm dünya devletleri seyirci kalıyor.
İnsanlığın yetirildiği bu çağda tüm dünya sınıfta kaldı. Din, akıl, can, mal ve nesil güvenliğinin kalmadığı Siyonist zulme seyirci kalınmamalı.
Soykırım, işkence, talan, tahrip ve işgal suçlarını işleyen Siyonistlerin hak ettikleri ceza kesilmelidir.