"Ağrı aslında bir uyarı sistemidir. Ağrılar 3 tiptir.
Bunlar; Somatik, viseral ve nöropatik. Her üç tipte de ağrı akut ya da kronik
olabilir. Akut ağrı kısa süren ve genellikle kolayca tarif edilebilen ve
gözlemlenebilen ağrıdır. Kronik ağrı ise 3 aydan fazla süren ağrıdır. Bu ağrı
tipleri aynı anda ya da tek başlarına ayrıca farklı zamanlarda
hissedilebilir." diyen Op. Dr. Mustafa Örnek şu ifadeleri kullandı:
Ağrı nedeniyle Beyin Cerrahisi Polikliniği'ne başvuran
hastaların büyük bir bölümünü bel ve boyun fıtıkları, bel ve boyun eklemlerinin
kireçlenmesine bağlı faset eklem ağrıları ve sakroiliak eklem patolojileri
oluşturmaktadır.
Muayene ve tetkikler sonrasında ameliyat gerektirmeyen bel
ve boyun fıtıklarında ve faset eklem dediğimiz üst ve alt omurları birbirine
bağlayan eklemlerdeki kalınlaşma ve kireçlenmelere bağlı ağrılarda radyofrekans
tedavisi günümüzde güvenle kullanılmaktadır.
Yaklaşık 50 yıla yakın ağrı tedavisinde kullanılan
radyofrekans yöntemi, ısı etkisiyle sinir blogu yaparak etkisini gösteriyor.
Uzun zamandır ağrı tedavisinde kullanılan bu yöntemin iki türü mevcut.
Geleneksel radyofrekans yönteminde dokulara sürekli akim verilerek 60-80 derece
gibi sıcaklıklarda ısı etkisiyle sinir dejenerasyonu yapılıyordu. Bizim
kullandığımız aralıklı (pulsed) yöntemde ise daha düşük ısı aralıklı olarak
verilerek sinir ve çevre dokularda tahribat oluşmadan ağrı tedavisi
hedeflenmektedir. Günümüzde artık kabul görmüş olan yöntemde kullanmakta
olduğumuz aralıklı radyofrekans yöntemidir.
Radyofrekans yönteminin açık ameliyat 'a göre çeşitli
üstünlükleri bulunmaktadır. Radyofrekans uygulanan hastalar ortalama birkaç
saat içinde günlük yaşantılarına geri dönebilmektedir. Ayrıca kanama,
enfeksiyon, sinir hasarı gibi komplikasyonlar bu yöntemde yok denecek kadar
azdır."