Gün yok ki katledilen çocuk, kadın ve sivillerin haberleri ile sarsılmayalım. İnsanlık ailesine musallat olmuş modern çağın barbarlığı yaşanıyor.

Devletlerin bu barbarlığa karşı dur diyecek iradeleri bile yok… insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, sivillerin dokunulmazlığı birer masaldan ibaret.

Toplumların kaderlerini tayin etme hakları sadece kağıt üzerinde kalmış birer hikaye olduğunu tüm dünya gördü.

Bu hikayeye son verecek tek çözüm yürekli bir devletin askeri operasyonu şart… ancak hali hazırda bu yürekte hiçbir devlette yok…

Büyük bir soykırım yaşanıyor. Tüm dünya bu soykırıma tepkili ancak devletler seyirci kalmakla yetiniyor. Bazı devlet liderleri kınama mesajları ile günü kurtarıyor. Geride büyük bir hüzün kalıyor.

Bu hüzün Gazze'yi çepeçevre sardı… soykırım, hak ihlalleri, açlık, kıtlık, işkence ve büyük bir yıkım.

İnsanlık haysiyetini yüklenen yürekli halklar basın açıklaması ve değişik etkinliklerle soykırımın durdurulması için her türlü çabayı gösteriyor.

Bu çabayı gösteren illerden biri de Diyarbakır…

Diyarbakırlılar her platformda Gazze için tek yürek olmaya devam ediyor.

Geçen hafta pazar günü Nevroz Park alanında, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen Mevlidi Nebi etkinliğinde mahşeri kalabalıklar, zulme karşı tek ses, tek nefes ve tek yürek oldu.

"Direniş Rehberi Hazreti Muhammed"in yolundayız diyen Diyarbakırlılar, Gazze'deki soykırımın sona ermesine yönelik yetkili mercilere ve İslam dünyasına bir kez daha haykırdı… bu vahşetin son bulması için harekete geçin çağrıları yapıldı.

Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, Diyarbakır’daki Mevlidi Nebi etkinliğinde Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları olan Diyarbakırlıların Gazze için göstermiş olduğu çabaları takdir etti.

Diyarbakırlılar, Gazze'deki direniş erlerinin ve soykırıma uğrayan Gazze halkının Hazreti Muhammed'in yolunda olduğuna vurgu yaptı. Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları Gazze’nin yanında olmanın farz olduğunu ve insani bir gereklilik olduğunu belirtiyordu.

İnsanlık haysiyetinin yükünü yüklenen Diyarbakırlılar, yediden yetmişe zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ve mağdurun yanında…

Gazze için bir etkinlikte 23 Nisan günü yapıldı.

23 Nisan’da Diyarbakır’ın çocukları, Gazze’nin çocuklarını unutmadı. Diyarbakırlı çocuklar, “23 Nisan Ulusal Sessizlik Günü” yürüyüşünü düzenledi. Diyarbakır’ın yiğit ve kahraman çocukları, “23 Nisan Ulusal Sessizlik Günü” etkinliğinde soykırıma uğrayan Gazze’nin çocuklarının sesi oldular.

Gazze’de yaşanan zulme ülke genelinde siyasi, ekonomik, diplomatik, bürokratik ve askeri olarak ulusal sessizliğe dikkat çeken çocuklar, bu sessizliğin son bulması için tüm yetkili mercilere sessizliğinizi bozun, soykırımı durdurun mesajını verdi.

Gazzeli akranları için “23 Nisan Ulusal Sessizlik Günü” kapsamında yürüyüş yapan Diyarbakırlı çocuklar, yaptıkları basın açıklamasında Filistinli çocukların artık katledilmesine son verilmesi için gerekli adımların atılmasını talep ettiler, bedenleri küçük, yürekleri büyük çocuklar.

Diyarbakırlılar her platformda Gazze'nin yanında dedik ya… İşte onlardan biri de okullarda düzenlenen kermes ile gerçekleştirildi.

Diyarbakırlı öğrenciler düzenledikleri etkinlik ile insanlığını yitirenlere büyük bir ders verdi. Gazze’de sınır kapılarının işgal edilmesinden dolayı, açlık ve kıtlık had safhaya ulaştı. Bu açlık ve kıtlığa duyarsız kalmak insanlığını yitirmek anlamına geliyor.

Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek ve destek olmak amacıyla Diyarbakır genelinde birçok okulda düzenlenen kermes büyük ilgi gördü. Gazze’ye çare olmak için çırpınmak… ne müthiş bir duyarlılık.

Bir diğer program ise "Filistin için Tek Yürek" temalı ilahi gecesi düzenlendi.

Davet ve Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen ilahi gecesi, duygu dolu anlara sahne oldu. Gecede, Gazze'deki insani krize dikkat çekildi. Filistin halkına güçlü bir dayanışma mesajı verildi.

İlahi gecesine katılanlar, Gazze’deki mazlumların sesi olmaya ve Filistin halkının yanında yer almaya devam edeceklerini vurguladı.

Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları Diyarbakırlılar tarafından her platformda gücü elinde bulunduranlara büyük mesajlar veriliyor.

Gazze’deki soykırımı durdurmak için vicdanlar kor ateş oldu. Siyonist vahşeti durduracak tek yol güç olduğunu haykırıyor Diyarbakırlılar.

Mehdi’yi, yeni bir Selahaddin’in doğmasını, Abdülhamid han gibi birinin gelmesini beklemeye zaman kalmadı.

Zaman Gazze’deki soykırımı durdurma zamanı.

Kudüs, Gazze ve Mescidi Aksa günümüz Selahaddin-i’ni arıyor. Gücü ve iktidarı elinde bulunduran İslam ülkelerinden kim günümüzün Selahaddin-i olacaksa artık sorumluluğunu yerine getirmesini talep ediyor, Diyarbakırlılar.

Bu Selahaddin kim olacak tarih gösterecek. Gönül isterdi ki bu yolda yeni bir çığır açılsın ve Türkiye bu asrımızın Selahaddin'i olsun.

HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç, geçen gün Meclis'te yaptığı konuşmada bu zulmü durdurmanın tek yolu, askeri müdahale ile olabileceği yönünde bir irade ortaya koydu. Dinç, "Artık masada askeri müdahale bir tercih değil, zorunluluktur ve mecburiyet halini almıştır" dedi.

Meydanlardaki halklarda bunu istiyor. Yönetici ve idareciler bu halkın sesine kulak vermeli. Türkiye'den gönderilecek bir askeri müdahale ile bu zulüm neden durdurulmasın.