Gazze'de yaşanan zulme sessiz kalmayan halklar tüm yolları denedi.
Halklar siyonist işgal rejimine karşı meydanları hiçbir zaman boş bırakmadı… İşgal rejiminin ürünlerine boykot uyguladı. Ülke liderlerini soykırımı durdurmaları için çağrılarda bulundu.
Ülkeler ve uluslararası toplum, Gazze'nin çığlığına ve halklarının çağrısına kulak tıkadı… Ülkeler devlet olma vasfını yitirdi.
Ülkeler devlet olma vasfını yitirmemeli…
Ülkelerin devlet olabilmeleri için öncelikle elinde bulundurduğu gücü mazlumun feryadını işittiği gibi harekete geçirebilmeli… siyonist soykırıma dur diye bilmeli.
Soykırıma karşı 57 İslam ülkesi sus pus… sorumluluklarını yerine getirmekten aciz.
Gazze halkı soykırıma sessiz kalan ümmeti ve devletleri Allah'a şikayet etmekte… Vicdan sahibi dünya halkları kediden daha pısırık yönetici ve idarecilerini Allah'a şikayet etmekte.
Bizim Allah'tan başka kimimiz kimsemiz yok, diyorlar. İki milyarlık Müslüman kardeşleri birer cesetten ibaret… soykırıma karşı hiçbir güç kullanamıyor.
Vicdan sahipleri çareyi dualarda aramaya başladı… Alemlerin rabbine sığınarak…
Tüm dünyada saat 22:00'da tekbirler getirilecek…
Bu getirilen tekbirlerle siyonist soykırıma sessiz kalan 57 İslam ülkesinin idarecileri de ayrıca Allah'a şikayet edilecek.
Çünkü bu tekbirlerde; dua, sitem, tazarru, şikayet, mazlumun ahı dahil her şeyi barındıracak. Bu tekbirlerle gücü elinde bulundurup zulme sessiz kalan ülkeler de Allah'a şikayet edilecek.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tekbirler getirilecek. Tekbirlerin sessi Diyarbakır'da, Batman'da ve komşu illerde daha gür bir seda ile haykırılacak.
Bu haykırış zulmün son bulması için yapılacak.
Devlet olmak ne demek! Meşru yollarla güç kullanma hakkına sahip olmak. Kullanılan meşru güç, çocukları, kadınları, yaşlıları ve sivilleri katletmeyecek… Malları talan etmeyecek ve şehirleri harabeye dönüştürmeyecek.
Yine aynı meşru güç ve devlet olma vasfı, bir yerlerde soykırım yapılıyorsa, bu soykırımı durdurmakla sorumlu.
Ne olursa olsun devlet olma vasfını kullanarak soykırımı durdurması gerekiyor.
İsrail'in işgalci ve yayılmacı adımlarına ve soykırımına karşı bu sessizlik bölge ülkelerinin devlet olma vasfını yitirmelerine neden oluyor.
Birçok ülke devlet olmaktan çıkıp adeta sivil toplum kuruluşuna dönüştü… siyonit işgalcilerin soykırımına karşı sadece kınama mesajları yayımlamak devlet olma vasfını yitirmekle eş anlamı olduğunu görüyoruz.
Devlet olmak, zulüm, haksızlık ve soykırımı durdurmak demek olduğunu biliyoruz. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere dünyada bulunan tüm ülkeler devlet olma vasfını kayıp ettiklerini gösteriyor.
Bugün isaril'in yaptığı soykırıma sessizlik bunun en büyük göstergesi.
Bugün Türkiye'nin güvenlik sınırları işgal rejiminin işgal etmiş olduğu Filistin topraklarından itibaren başlıyor. Orada bir terör ve işgal var… Ancak Türkiye siyonist teröre ve işgale sessiz kalmayı tercih ediyor.
Tüm dünya Gazze'de yaşanan zulme sessiz kalmaya devam ediyor. Bu sessizlik en çok Türkiye'nin geleceği açısından büyük tehdit oluşturuyor.
Gelişmeler, Türkiye'nin güvenlik sınırlarının artık Suriye'den değil, Gazze'den Kudüs'ten itibaren başlamakta olduğunu gösteriyor.
Türkiye Gazze'nin yanında durmazsa çok şey kaybedecek…
ABD ve siyonist işgal rejimi, Suriye'deki Türkiye varlığını hiçe sayacak adımlar atıyor. Türkiye Gazze konusunda adım atmazsa Suriye'deki varlığını da kaybedecek. PKK'nin silah bırakması konusu da akamete uğrayacak.
Türkiye Gazze'de yaşanan soykırıma sessiz kaldıkça adeta bataklığa batmış bir vaziyete…
Nitekim Siyonistlerin yayılmacı ve işgalci saldırganlığı Gazze ile sınırlı kalmadığını görüyoruz. Gazze'deki soykırımın durdurulması için ciddi adımlar atılmadığından siyonist işgal rejimi gözünü Suriye topraklarına daha sonra Türkiye topraklarına dikecek.
İşgal rejimi ve ABD'nin Suriye'deki varlığını güçlendirecek adımları atması ve sahada meydana gelen olaylar bizlere bunu göstermekte.
Arz-ı mev'ud denilen işgal politikalarına ulaşıp, tüm bölgeyi köle yapmaya yönelik adımlarını sinsice ilerletiyor.
Domino taşlarının ardı sıra düşmesi gibi bir vaziyet aldı. Sıra Türkiye'de mi…
