Adliyede düzenlenen programda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk ve Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat protokolü imzaladı.
Çelenk, burada yaptığı konuşmada, modern infaz sistemine geçmeden önce klasik infaz sisteminde hükümlü ve tutukluların cezaevine konulduğu ve hürriyetinden yoksun kılındığını, bunun tercih edilen bir infaz sistemi olduğunu belirtti.
Son dönemlerde infaz sisteminin değiştiğini anlatan Çelenk, şunları kaydetti:
"Hükümlü ve tutukluları sadece cezaevlerine koyarak infazlarını yapma şeklinden, topluma kazandırma, meslek edindirme, rehabilite etme, toplumda yaşayabilecek birey haline gelmesine yönelik bir infaz sistemine döndü. Denetimli serbestlikte hükümlü ve tutuklular için önemli bir işlevi var. Toplumda barınamamış, suça bulaşmış, ceza almış kişilerin topluma kazandırılması ve iyileştirilmesinin yanında toplumun asayişi ve güvenine yönelik hizmet ediyor. Topluma kazandırdığımız ve suçtan uzaklaştırdığımız hükümlü ve tutuklumuz toplumda mağdur olacak insanın önüne geçmeyi sağlıyor. Böylece birçok suçun önüne de geçmiş oluyoruz. Bu durumda Dicle Üniversitesinin bize paydaş ve destek olması son derece önemlidir."
Protokol ile hükümlülere yönelik eğitim çalışmalarında ve mesleki eğitim programlarda iş birliği yapılacak.
Daha sonra Çelenk, hükümlülerin filografi sanatı ile yaptığı Türk bayrağını Eronat'a hediye etti.
Törene, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsa Özer, Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytaç Coşkun, Cumhuriyet Savcıları Hüseyin Özcan, Erhan Eroğlu, Erman Giriş, Ömer Özyürek, Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, İdari İşler Müdürü Metin Özkan ve Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaşar katıldı.
