Hem besleyici özellikleri hem de bağışıklık sistemini destekleyici bileşenleri ile anne sütü, bebekler için hayati önem taşıyor. Emzirme ise anne ve bebek arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlayarak hem fiziksel hem de duygusal faydalar sunuyor.
Aile Hekimliği Uzmanı Dr. İyigün Gedik, küresel kuruluşların anne sütü ve emzirme konusuna yoğun bir şekilde dikkat çektiğini belirtti: "UNICEF verilerine göre dünya üzerinde her iki bebekten biri doğum sonrası ilk bir saat içerisinde anne sütü alamıyor. Bu durumda bebeklerin temel bağışıklık fonksiyonlarında eksiklikler gelişiyor, bebek ve anne arasındaki bağ daha zayıf olarak kuruluyor.
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ise, 5 yaş altındaki çocuklarda görülen can kayıplarının %7’sinin beslenme yetersizliklerine bağlı olduğunu açıkladı. Emzirme oranının artışıyla yılda 800 binden fazla bebeğin yaşamına devam edebileceği öngörülmektedir."
Bebeğin ilk besini olan anne sütünün, bebeği birçok hastalık riskine karşı koruduğunun ve emzirmenin anneler için birçok faydası olduğunun altını çizen Gedik, anne sütünün önemini şöyle anlattı: "Yapılan çalışmalarda anne sütü ile beslenen bebeklerde alerjik hastalıklar, diyabet, astım, obezite, çölyak, hipertansiyon görülme riskinin azaldığı ortaya çıkmıştır. Bu da bütünsel sağlık yönetimi açısından son derece önemli bir konu. Ayrıca anne sütü bebek için her zaman hazır, uygun sıcaklıkta ve doğru oranda besleyici olan en temel besindir. Anne sütü sadece bebekler için değil, aynı zamanda anneler için de çok önemli. Çünkü emzirmek anneyi; meme, rahim, yumurtalık kanserleri, kemik erimesi, kalp sorunları, diyabet, demir eksikliği anemisi, hamilelik sonrası depresyon, osteoporoz gibi birçok hastalıktan koruyabilir. Ayrıca doğum sonrası kilo vermeyi de kolaylaştırır" dedi.