Bu durum, genellikle gözdeki sıvı drenaj sistemindeki tıkanıklık veya yetersizlik nedeniyle oluşur. Göz tansiyonu, uzun vadede göz sinirine zarar verebilir ve tedavi edilmediğinde görme kaybına yol açabilir. Genetik faktörler, yaş, diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıklar ve bazı ilaçlar, göz tansiyonu riskini artıran unsurlar arasında yer alır.

Belirtileri ve tanı yöntemleri

Göz tansiyonu genellikle sinsi bir şekilde ilerlediği için erken dönemde belirti göstermeyebilir. Ancak ilerleyen aşamalarda baş ağrısı, göz çevresinde ağrı, bulanık görme ve ışıkların etrafında haleler görme gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Göz tansiyonunun kesin tanısı, göz doktoru tarafından yapılan ölçümler ve detaylı muayene ile konulur. Özellikle ailesinde göz tansiyonu öyküsü bulunan bireylerin düzenli göz kontrollerini aksatmaması önemlidir.

Tedavi yöntemleri

Göz tansiyonu tedavisinde amaç, göz içi basıncını kontrol altına alarak göz sinirine zarar gelmesini önlemektir. Bu doğrultuda, genellikle göz damlaları ile tedaviye başlanır. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda lazer tedavisi veya cerrahi müdahaleler uygulanabilir. Tedavi sürecinde hastaların doktor tavsiyelerine tam olarak uyması ve düzenli kontrollerini aksatmaması büyük önem taşır.

Uzman tavsiyeleri

Güne kahveyle başlamak sağlıklı mıdır? Güne kahveyle başlamak sağlıklı mıdır?

Uzmanlar, göz tansiyonundan korunmak için düzenli göz muayenesi yaptırmanın önemine dikkat çekmektedir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, dengeli beslenmek ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da riskleri azaltabilir. Göz tansiyonu teşhisi konulan hastaların, tedavi sürecinde ilaçlarını düzenli kullanmaları ve belirtilerinde bir değişiklik hissettiklerinde vakit kaybetmeden doktorlarına başvurmaları öneriliyor.

Muhabir: Cihan Ökmen