Şanlıurfa İl Tarım Müdürü Mehmet Aksoy, mısır üretiminin yasaklandığı iddiaları ile ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Aksoy, sadece DSİ Bölge Müdürlüğü'nün, Viranşehir'in bazı bölgelerinde yeraltı suyunun kısıtlı olduğu alanlarda mısır ekimi ile ilgili bir kısıtlama kararının olduğunu belirterek tarımsal üretim planlamasının Şanlıurfa'nın bütün ilçelerinde devam ettiğini vurguladı.

Sürekli su kullanılan ve tüketilen arazilerde toprak yapısının bozulduğunu ifade eden Aksoy, buna bağlı olarak toprakla ilgili mikroorganizmaların sayısının azalarak toprağın çoraklaşmasına sebep olduğunu söyledi.

Aksoy, özellikle Şanlıurfa'da beyaz sinek ve beyaz sineğin zararıyla ilgili arka arkaya 8-10 yıl pamuk eken üreticilerin yeterli verimi alamadığını dolayısıyla artık tarımsal üretim planlamasının mecburi olduğunu dile getirdi.

“Kesinlikle mısır yasağı diye bir yasağımız yok”

Aksoy, mısır üretiminde bir yasağın söz konusu olmadığını vurgulayarak “Bizim suyu merkeze alan tarımsal üretim planlaması takvimimiz devam ediyor. Kesinlikle mısırda yasak yoktur. Bizim ‘Mısır üretilmeyecek.' diye bir çalışmamız yok. Zaten Şanlıurfa'mızda 12 havzada bir havza bitkisi olarak sistemde yerini almış durumda. Sadece DSİ Bölge Müdürlüğü'nün, Viranşehir'in bazı bölgelerinde yeraltı suyunun kısıtlı olduğu alanlarda mısır ekimi ile ilgili bir kısıtlama var. O da 5 yılda bir ekilecek. O bölgelerde su kısıtlı olduğu için devletimiz ayrıca fazladan hibe desteği verecek. Dolayısıyla, bizim kesinlikle ‘mısır yasağı' diye bir yasağımız yok. Ancak biz, tarımsal üretim planlamasını ülkemizin kaynaklarını, suyunu, toprağını ve verimli arazilerini en doğru şekilde kullanıp milletimizin hizmetine sunmak için çalışmaya devam ediyoruz. Tarımsal üretim planlaması şu anda Şanlıurfa'nın bütün ilçelerinde devam ediyor. Biz bu yıl başlattık bu programı. İnşallah, bu destekleme modelimizle birlikte hem hayvancılıkta hem bitkisel üretimde hem arıcılıkta hem de balıkçılık ve su ürünlerinde yeni destekleme modeli ile üreticilerimizle beraber yürümeye devam edeceğiz. Kesinlikle mısırın yasaklandığı doğru değil. Böyle bir yasak yok. Bununla ilgili biz daha önce açıklamamızı yapmıştık. Tekrardan sizin aracılığınızla yapmış olalım. Tarımsal üretim planlamasında her ürün 2 yıl ekilmeyecek. 2 yılın ardından üçüncü bir ürün ekilmesi gerekiyor. Sonrasında farklı ürünlerin ekilmesi gerekiyor. Şanlıurfa'mızın ovalarında sulanabilir mutlak tarım arazilerinde, devletimizin sulamaya açtığı bütün alanlarda, biz en az 2 ürün, mümkün olursa 3 ürün hedefi ile yola çıkıyoruz. Biliyorsunuz, sürekli su kullanılan ve tüketilen arazilerde toprak yapısı bozuluyor. Hem de toprakla ilgili mikroorganizmaların sayısı azalarak toprağımızın çoraklaşmasına sebep oluyor.” diye konuştu.

“Arka arkaya 8-10 yıl pamuk eken üreticilerimiz yeterli verimi alamıyorlar”

5 Aralık Toprak Günü dolayısıyla açıklamada bulunan Aksoy, “Bugün, 5 Aralık Dünya Toprak Günü. Bu yayını yaptığımız günün böyle bir güne denk gelmesi çok güzel oldu. Özellikle Şanlıurfa'da beyaz sinek ve beyaz sineğin zararıyla ilgili her sene arka arkaya 8-10 yıl pamuk eken üreticilerimiz yeterli verimi alamıyorlar. Dolayısıyla, bizim artık tarımsal üretim planlaması mecburi oldu. Çünkü biz, ülkemizin gıdasını ancak böyle yaparak sağlayabiliriz. Topraklarımızı ve suyumuzu ancak böyle koruyabiliriz.” dedi.

“Pamuk, buğday ve mısır alanını azaltmayacağız”

Planlı bir üretim modeli ile tarımsal üretim planlaması yaptıklarını ifade eden Aksoy, “Şanlıurfa'daki çiftçilerimiz tarımsal üretim planlamalarıyla ilgili bizlere teşekkür ediyorlar. Çünkü artık kendileri rotasyon ürünü dediğimiz münavebe (nöbetleşe) yapmak istiyorlar. Ancak komşuları devamlı pamuk ektiği için onlar da pamuk ekmek istiyorlar. Devletimizin buna el atması ile tarımsal üretim planlamasını sahaya indirmesiyle bu işin yürüyeceğini görüyoruz. Bu konuyla ilgili hem Tarım Bakanlığımıza hem de Tarım Bakanlığımızın çalışan personeline inanın ki teşekkür ediyorlar. Ben, sahadaki izlenimimi ve gözlemlerimi böyle değerlendiriyorum. Bu şu demek değil; pamuk, buğday ve mısır alanını azaltmayacağız. Ancak biz, planlı bir üretim modeli ile tarımsal üretim planlaması yapıyoruz. İnşallah, gelecek olan 2030 ve 2050 yılları arasında ülkemizin kaynaklarını korumak için bu üretim planlamasını devreye almış durumdayız.” şeklinde konuştu.

“Topraklarımızı, suyumuzu ve enerjimizi iyi kullanırsak gıdamıza sahip çıkmış oluruz”

Diyadin kaplıcaları daha modern hale geliyor Diyadin kaplıcaları daha modern hale geliyor

Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, bu yıl Şanlıurfa'mızda 3'üncü ürün olarak brokoli gibi kışlık sebze dağıttık. İnşallah, bundan sonra Şanlıurfa'mızda en az 2 ürün, mümkünse 3 ürün ekimi ile çiftçilerimize destek vermeye devam edeceğiz. Devletimizin verdiği hibe desteklerden yararlanmak için lütfen tarım il ve ilçe müdürlüklerimize uğrayın. Topraklarımızı, suyumuzu ve enerjimizi iyi kullanırsak gıdamıza sahip çıkmış oluruz. Hem hayvancılıkta hem de diğer sektörlerin tümünde Tarım ve Orman Bakanlığı ile onun il ve ilçe müdürlükleri çiftçilerimizin emrinde ve onların yanında olacaktır. İnşallah, Şanlıurfa'mızda üretimi en yüksek seviyeye getirerek Türkiye ve dünyada üretim merkezi haline getirmeye çalışacağız.”

“Şanlıurfa'mızda işlenmeyen tarım arazisi yok”

İşlenmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesi hususunda konuşan Aksoy, “İşlenmeyen tarım arazileri ile ilgili devletimiz kanun çıkardı. Aslında işlenmeyen tarım arazilerinin büyük bir kısmı Karadeniz bölgemizde. Oralarda da küçük küçük alanlar var. Şanlıurfa'mızda işlenmeyen tarım arazisi yok. Şanlıurfa'nın bütün alanları çiftçilerimiz ve üreticilerimiz tarafından ekilip biçiliyor. Bu konuda biz, Şanlıurfalı çiftçilerimize ve üreticilerimize minnettarız. Bizim işlenmeyen tarım arazimiz yok. Bunu kesin ve net olarak burada ifade ediyorum.” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: İLKHA