Yeni keşif migren ve diğer baş ağrıları için yeni tedavilerin önünü açabilir.

Independent'ın dün gece bildirdiğine göre, dünya çapında yaklaşık her on kişiden biri migrenden muzdarip ve hastaların dörtte biri ışık parlamaları, kör noktalar, karıncalanma hissi ve çift görme ile ayırt edilen ve baş ağrısından beş ila 60 dakika önce ortaya çıkabilen duyusal bir bozukluk yaşıyor.

Migren, şiddetli baş ağrılarına neden olan, bulantı, kusma ve ışığa karşı aşırı duyarlılığın yanı sıra hareket kabiliyetinde bozulma ve saatlerce yataktan kalkamama ile birlikte kafada zonklama hissi yaratan yaygın bir baş ağrısı türüdür.

Migren bu kadar yaygın olmasına rağmen, bilim insanları migrene neyin sebep olduğu hakkında çok az şey biliyor ve etkili bir ilaç da bulunmuyor.

Ancak araştırmacılar, migren sırasında oluşan ve mikroskobik açıklıklar yoluyla beyinden kaçan ve yoğun ağrıya neden olan belirgin proteinler buldular.

Beyin aktivitesindeki bir inhibisyon dalgasının migrenin nedeni olduğu biliniyor, ancak kesin mekanizma henüz anlaşılabilmiş değil.

Science dergisinde yayınlanan yeni çalışma, beyindeki sıvı akışının ve yayılan bir sinyal bozulması dalgasının migren ağrılarına nasıl yol açtığını açıklıyor.

Çalışmanın yazarlarından Maiken Nedergaard şöyle ifade etti: "Bu bulgular bize migreni önlemek ve tedavi etmek ve mevcut tedavileri geliştirmek için duyusal sinir aktivasyonunu bastırmaya yönelik bir dizi yeni hedef sağlıyor."

Bilim insanları, beynin bir bölümünde düşük oksijen seviyeleri ve zayıf kan akışı olduğunda, glutamat ve potasyum gibi yüklü moleküllerin difüzyonu nedeniyle beyin hücreleri geçici olarak depolarize olduğunda bir 'aura' meydana geldiğini biliyorlardı.

Bu bozukluk bir dalga gibi yayılabilir ve beynin görme işlem merkezini etkilediğinde, yaklaşan bir baş ağrısından önce gelen aura gibi görsel semptomlara neden olur.

Araştırmacılar bu sinyallerin geçtiği yeni bir yol buldular ve bu yoldaki sinirlerin nasıl aktive olduğunu keşfetmelerinin yeni ilaç hedeflerine yol açacağını umuyorlar.

Çalışmanın yazarlarından Martin Kaj Rasmussen şunları söyledi: "Tanımlanan moleküller arasında zaten migrenle ilişkili olanlar vardı, ancak migrene neden olan eylemin tam olarak nasıl ve nerede gerçekleştiğini bilmiyorduk."

Araştırma ekibi, yeni belirlenen potansiyel ilaç hedeflerinin mevcut migren tedavilerine yanıt vermeyen çok sayıda hastaya fayda sağlayacağını umuyor.