İlçede faaliyet gösteren 15 STK'nın oluşturduğu Zeytinburnu Kardeşlik Platformu, "Gazze'yi Unutma" temasıyla bir program düzenlendi.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen programa, ilçe kaymakamı Adem Uslu, ilçe belediye başkanı Ömer Arısoy, siyasi parti yetkilileri, STK temsilciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

"Birliğimizi kaybettiğimizde Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı da kaybediyoruz"

Mustafa Öztürk'ün Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Yazar Abdullah Yıldız, "Tarihçi İbn Haldun, 'geçmişler geleceğe suyun suya benzediği gibi benzer' der. Bunu Gazze, Kudüs ve Filistin bağlamında düşünürsek geçmişte başına gelenler, her gün yaşamakta olduğu hadiseler çok benzerlik arz eder. Ne zaman İslam alemi, Müslümanlar birlik ve beraberliklerini kaybettiler Mescid-i Aksa'yı, Kudüs'ü, Filistin'i kaybettik. 100 yıl önce de birliğimiz kaybettiğimizde, Osmanlı dağıldığında Kudüs de Mescid-i Aksa da Filistin de elimizden gitti." diye konuştu.

"Ne zaman Halep ayağa kalkarsa Suriye, Şam, ümmet ayağa kalkar"

Selahaddin-i Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesinde izlediği yol izlenerek ancak yeniden Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın fethedilebileceğini vurgulayan Yıldız, "Müslümanlar paramparçaydı, 33 beylik vardı. Biz bunlarla uğraşırken papa Urban birleşme çağrısı yapıp Kudüs'ü hedef gösterdi. Yüzbinlerce, milyonlarca geldiler ve baş edemedik. Kudüs'ün işgalinde birkaç gün içerisinde 70 bin Müslüman katledilmişti. Filistin'de görülen manzaralar 1099'da da Kudüs ve civarında yaşanmıştı. Hatta Urfa'ya, Hatay'a, Mısır'a kadar ilerlemişlerdi. Bölgede çok sayıda devletçikler kurmuşlardı. Müslümanlar 88 yıl buna çare bulamamıştı. 40'ıncı yılda İmaduddin Zengi, Urfa'yı haçlılardan alınca İslam dünyasında bir umut ışığı doğdu. Bunu Halep'in, Humus'un, Şam'ın geri alınmasıyla özdeş görüyorum. Tarihler, geçiler ve gelecekler suyun suya benzediği gibi benziyor. Allah'ın izniyle bu gidiş zaferle sonuçlanacaktır. İmamdudin'in en büyük amacı İslam birliğini sağlamaktı ancak bir yıl sonra vefat etti ve yerine oğlu Nureddin Zengi geldi. Arkasından Urfa'daki beyliği Halep'e taşıdı. Halep cihadın başkentidir. Ne zaman Halep ayağa kalkarsa Suriye, Şam, ümmet ayağa kalkar." şeklinde konuştu.

"Gençlerimiz Kur'an, namaz ve Kudüs aşkıyla dolmadan Kudüs'ü kurtarmak mümkün olmaz"

Halep'te beyliğini sağlamlaştıran Nureddin Zengi'nin Kudüs'ü fethetmek için çalışmalara başladığını aktaran Yıldız, "Halep'e geldikten sonra Selahaddin-i Eyyubi'nin babası Necmettin Eyyub ve amcası Esedüddin Şirkuh, Nureddin Zengi'nin hizmetine girdiler. O süreç önemli bir şekilde yönetildi ve babası Şam'a vali olarak amcası ordu komutanı olarak görevlendirildi. Selahaddin-i Eyyubi, medrese öğrencisiyken hiçbir namazını kaçırmadığı, hatta namazlarının tamamını cemaatle kıldığı bilinir. Sonradan komutan olduğunda da yaralandığı zaman yine cemaatle namaza devam etmiştir. Kur'an, namaz ve Kudüs aşığıdır. Bu üç aşkı gençlerimize aşılamadan ve bunu ümmet bilinciyle pekiştirmeden Kudüs'ü kurtarmak mümkün olmaz." ifadelerini kullandı.

2024 yılında 481 acil duruma müdahale edildi 2024 yılında 481 acil duruma müdahale edildi

Selahaddin-i Eyyubi'nin babası tarafından kendisine verilen mektubu Nureddin Zengi'ye götürmesiyle başlayan sürecin Kudüs'ün fethine kadar uzandığını hatırlatan Yıldız, yaşlı bir marangozun Mescid-i Aksa için hazırladığı ve Halep'te bir camide sergilenen minberin hikayesini duyduktan sonra Kudüs'ü fethetmede gülmeyeceğine karar verdiğini, fetih için yapılan çalışmalarla 33 yıl sonra Kudüs'ün fethedildiğini söyledi.

"İhtilafları gündemden kaldıralım, siyonistleri def ettikten sonra sorunlarımızı kardeşçe halledelim"

Yıldız, "Kudüs kan ağlarken, bebeler ölürken, Gazzeliler yetim kalırken nasıl eğlenebiliriz. Selahaddin gerçek manada adanmıştı ve Allah'ın izniyle bu işi başardı. Selahaddin-i Eyyubi İslam birliğini sağlarken 'dostlarıyla uğraşanlar düşmanlarıyla savaşamazlar' demiştir. Öyleyse dostlarımızla uğraşmayalım. Selahaddin-i Eyyubi bir tedbir daha alarak alimleri Şam'da topladı ve konferans düzenledi. Orada, 'asla birbirimizle uğraşmayacağız, sınır savaşları istemiyorum' diyerek ağırlığını koydu. Hocalara da ihtilaflı konuları halkın önünde tartışmamaları gerektiğini söyledi. Bugün ekranlarda, sosyal medyada birbirimizle uğraşıyoruz. İttifakı temin edeceğimiz yerde ihtilafı körüklüyoruz. Öyleyse gelin ihtilafları gündemden kaldıralım. Birliği, kardeşliği bozan, ümmet bilincini zedeleyen, görüş ayrılıklarını körüklemek, birbirimizi tekfir etmek suretiyle Müslüman Müslümanı suçlar hale geldi. Bunları bir kenara bırakalım ve 61 yıllık zulmü yıkan kardeşlerimizden örnek alalım ve siyonistleri def edip sonra sorunlarımızı kardeşçe halledelim. Selahaddin-i Eyyubi bunu sağladı ve namaz ile ilgili problemi de çözerek sefere başladı, Kudüs'ü fethetti." dedi.

"Gazzelilerin eliyle yeryüzü akın akın İslam'a koşacak"

Allah'u Teâlâ'nın 'sabır ve namazla yardım isteyin' dediğini, başarının ve yardımın buna bağlı olduğunu hatırlatan Yıldız, "Bu konuda hiç kimse Gazzelilerin eline su dökemez. Gazze'de namaz kılma oranı yüzde 90'larda. Gazze'de fer başına düşen hafız sayısının en fazla olduğu yerdir. Sadece şehid Şeyh Ahmet Yasin döneminde 150 bin hafız yetiştirildi. Liderlerin hepsi hafızdı. İsmail Haniyye'den diğerlerine hepsi hafızdı. Boşanma oranı yüzde sıfır. Gazze'de namaz bilinciyle alakalı bir örnek vereyim. 8 yaşında ve babası şehit olan bir çocuk babasının cenazesi üzerinde ağlayarak 'şimdi beni sabah namazına kim götürecek' diye feryat ediyor. Allah'ın izniyle Gazeliler zafer elde edecek. Türkiye ve dünya Müslümanları birlik olacak ve fiilen onların yanında olduğunu gösterecek. Gazzelilerin eliyle yeryüzü, tüm insanlık akın akın İslam'a koşacaklar. Bu başladı ve her gün yüzlerce kişi destansı mücadelelerini inceliyor ve İslam'a koşuyorlar. "diye konuştu.

Program, İstanbul Merkez Vaizi Semih Dumlupınar'ın yaptığı dua ile son buldu.

Kaynak: İLKHA