Tarihi M.Ö. 3000'li yıllara kadar uzanan bu yapılar, 5 kilometrelik uzunluk, 10-12 metrelik mesafeler ve 3-5 metrelik genişlik ile hem estetik hem de savunma açısından dikkat çekiyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Diyarbakır Surları, siyah bazalt taşlarından inşa edilmiş olup, üzerindeki kabartmalar, kitabeler ve burçlarıyla tarihi bir açık hava müzesi ile taşınmıştır.
Surlar, Roma İmparatorluğu dönemindeki gidişatını yaşamış, farklı medeniyetler tarafından onarılıp güçlendirilmiştir. 82 burçtan oluşan bu yapı, özellikle 4 ana kapısıyla şehrin savunması ve ticaret seçeneği önemli bir rol üstlenmiştir. Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı, Diyarbakır'ın kültürel hafızasında önemli bir yer tutar. Surların üzerinde yer alan kitabeler ve süslemeler ise dönemin sanatsal ve kültürel zenginliğini gözler önünde seriyor.
Günümüzdeki Diyarbakır Surları, restorasyon çalışmalarıyla eski görünümüne kavuşturulmaya çalışılıyor. Bazı çalıştırılan yıpranma ve tahribatlar olsa da projelerle bu tarihin korunmasının korunması hedefleniyor. Son kesitlerin ayrılmasının yoğunlaştırılmasını sağlayan surlar, geneline özgü bir tarih bölümü sunuyor. Özellikle Hevsel Bahçeleri ile birlikte oluşturulmuş manzara, yerli ve yabancılaşmanın uğrak noktası haline gelmiş durumda.
Diyarbakır Surları, sadece bir savunma yapısı değil, aynı zamanda şehrin kültürel özelliklerinin ve genel olarak ortaya çıkan bir yapıdır. Dünyanın en önemli tarihi yapıları arasında yer alan surlar, Diyarbakır'ın dünya turizmine açılan kapılarından biri olmaya devam ediyor.