Diyarbakır, Anadolu'nun güneydoğusunda yer alan tarihi bir şehirdir ve tarih boyunca çeşitli uygarlıkların ev sahipliği yapmıştır.

Diyarbakır, Mezopotamya'nın en eski yerleşim bölgelerinden biri olarak kabul edilir ve yaklaşık 9 bin yıllık bir geçmişe sahiptir. Diyarbakır, Roma İmparatorluğu döneminde Amida, Bizans İmparatorluğu döneminde Theodosiopolis, Selçuklu Devleti döneminde Dîvâr-i Bekr gibi isimlerle anılmıştır. Ancak, yerel halk tarafından sıkça kullanılan isim olan "Amed" ise Kürdçe'de "küçük" anlamına gelir ve şehrin küçük ama güçlü bir kent olduğunu simgeler.

Amed adı, Diyarbakır'ın tarihsel ve kültürel zenginliğini yansıtır. Şehir, farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmış ve her biri şehre kendi dillerinde bir isim vermiştir. Diyarbakır, Amida, Kara Amid, Diyar-i Bekr gibi isimlerle de anılmıştır. Bu isimler, şehrin tarihsel ve kültürel mirasını yansıtır ve şehrin zengin tarihini ve etnik çeşitliliğini gösterir.

Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel zenginliği, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Diyarbakır Surları ve diğer önemli tarihi yapılarla da öne çıkmaktadır. Bu yapılar, şehrin tarihsel ve kültürel değerlerini koruyarak, ziyaretçilere bölgedeki zengin mirasın bir parçasını sunar. Diyarbakır'ın Amed olarak adlandırılması, şehrin tarihsel ve kültürel kimliğini vurgulayan bir ifadedir ve yerel halkın aidiyet duygusunu simgeler.

Diyarbakır'da ekmeğe zam! Diyarbakır'da ekmeğe zam!

Günümüzde “Amed” ismi, özellikle Kürt toplulukları arasında değişen kültürel birimleri ve tarihi mirasını vurgulamak amacıyla kullanılmaktadır.

Ancak “Amed”in kullanımı, ülkede zaman zaman tartışmalara da yol açabiliyor. Bazı kesimler bu isimleri, bölgedeki farklı kültürel kimliklerini ve zengin çeşitliliğin bir parçasını olarak değerlendirirken, diğerleri bu kullanımın siyasi anlamlar taşıyabileceğini düşünüyor.

Tüm bu tartışmalara rağmen Amed ismi, Diyarbakır'ın derinliğini ve kültürel çeşitliliğini kullanabilmek için önemli bir anahtar olmaya devam ediyor. 

Muhabir: Cihan Ökmen