Tik bozukluğu nedir?
Tik bozukluğu, istemsiz ve tekrarlayıcı hareketler veya sesler ile kendini gösteren nörolojik bir durumdur. Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan bu bozukluk, en sık 6-7 ve 11-13 yaş aralığında görülür. Bazı çocuklarda tikler kısa süreli olurken, bazılarında uzun yıllar sürebilir.
Motor ve vokal tikler
Tikler motor ya da vokal olabilir. Motor tikler arasında göz kırpma, baş sallama, omuz silkme gibi ani hareketler bulunurken, vokal tikler öksürme, boğaz temizleme veya bazı kelimeleri tekrarlama şeklinde kendini gösterebilir. Bazı çocuklarda hem motor hem de vokal tikler bir arada görülebilir.
Nedenleri nelerdir?
Tik bozukluğunun kesin nedeni tam olarak bilinmese de, genetik, çevresel ve nörolojik faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Stres, kaygı ve yorgunluk gibi durumlar tiklerin şiddetini artırabilir.
Bilimsel araştırmalar ne diyor?
“Tourette Sendromu ve Tik Bozukluğu” dergisinde yayınlanan bir araştırmada, bu bozukluğun genetik ve nörolojik altyapısı incelendi. 2020 yılında yapılan çalışmada, Tourette Sendromu veya tik bozukluğu tanısı alan bireylerde bazı genetik varyasyonların daha sık görüldüğü ortaya kondu. Araştırmalar genetik analizler, beyin görüntüleme teknikleri ve semptomların zaman içindeki değişimini izleyerek bu hastalıkların anlaşılmasına katkı sağlıyor.
Çocuklarla yürütülen klinik çalışmalar
Bir çalışmada, Tourette Sendromu tanısı almış 40 çocuk, randomize kontrollü bir denemeye dahil edildi. Katılımcılar iki gruba ayrıldı: bir grup davranışsal terapi aldı, diğer grup ise standart tedaviye devam etti. 12 hafta süren tedavi sürecinde davranışsal terapi gören grupta semptomların şiddetinde belirgin bir azalma görüldü. Üstelik bu iyileşmenin tedavi sonrası takip dönemlerinde de devam ettiği saptandı.
Tedavi seçenekleri
Tik bozuklukları genellikle profesyonel destek gerektirir. Tedavi yöntemleri arasında davranışsal terapi, bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavileri ve destekleyici yaklaşımlar yer alır. Tedavi ile çocukların hem semptomları azaltılabilir hem de yaşam kaliteleri artırılabilir.