İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu, "Bedeninde alçı veya sargı bulunan kimse nasıl abdest alır" sorusuna yanıt verdi.

Şafii ve Hanefi mezheplerine göre sargılı uzuvlara nasıl abdest aldırılacağı konusundaki görüşlere yer veren Fetva Kurulu, hükmü şöyle detaylandırdı:

885F6C11 Fac7 492E 8B9C Cb46A76C3Daf 2 2

"Şafiî mezhebine göre;

Yüz ve kollarında sargı veya alçı olan kimse tertibe riayet edecek şekilde sağlam yerleri yıkar, kapalı yerin tamamını mesh eder ve o sırada teyemmüm aldıktan sonra vakte hürmeten namazını kılar.

Kapalı yere hem su hem de toprak ulaşmadığı için bu kimse sonradan tüm namazları kazâ eder. Yara ayakta veya başın tamamındaysa; yine sağlam yerler yıkanır, sargılı yere gelince teyemmüm alınır; abdestli sarıldığı takdirde sonradan kazâ edilmez (İfâdetü's-Sâdeti'l-Umed, Muhammed el-Ehdel, s.194).

İmam-Hatip Yenigün: Üç aylarda mazlumlar için dua edelim İmam-Hatip Yenigün: Üç aylarda mazlumlar için dua edelim

Mezheb içerisinde Heytemî gibi bazı fakihler, bu konuda teyemmüm âzâlarıyla diğer âzâlar arasında fark olmadığı görüşünü benimsemiştir. Öyleyse Heytemî'ye göre abdestliyken vücudun her neresine bağlanırsa bağlansın sargı nedeniyle sonradan kazâ etmeye gerek yoktur (İfâdetü's-Sâdeti'l-Umed, s.194).

Hanefi mezhebine göre ise;

Sargı her nerede olursa olsun ister abdestli bağlansın ister abdestsiz; sağlam yerleri yıkayıp ilgili yerin çoğunluğu mesh edildiğinde -sonradan kazâ etmeye gerek kalmaksızın- kılınan namazlar geçerlidir (Tahtâvî, Hâşiye alâ Merâkı’l-Felâh, s.268-269).

Uzun süre sargılı kalan Şafiîlerin bu görüşle amel etmelerinde bir beis yoktur."