Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, HAMAS lideri Yahya Sinvar'ın şehid edildiği iddiaları için "HAMAS'tan doğrulama olmadığı sürece kabul etmemiz doğru değil" ifadelerini kullandı.

Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

"Savaş başladığı andan itibaren biz tarihi uyarılarımızı yapmıştık. Bu savaşın burada kalmayacağını daha da ileri gideceğini ve fay hatlarında kırılmalara neden olacağını söylüyorduk. Bunun an an artarak devam ettiğini görüyoruz. Henüz HAMAS'tan doğrulama olmadığı sürece (Sinvar'ın öldüğü haberi) kabul etmemiz doğru değil.

Gazze maalesef on binlerce insanın soykırıma uğradığı bir açıkhava mezarlığına dönüştürüldü. İnsanlar için yaşanılamaz hale geldi. 2 milyon insan daracık bir yere sıkıştırıldı, açlıkla, susuzlukla pençeleşiyor ve hepsi maalesef bütün bir insanlığın gözü önünde oluyor. Uluslararası sistem ve hukuk tamamen kör, sessiz ve sağır olmuş durumda. Netanyahu hükümetinin hiçbir şekilde ateşkesi kabul etmemesi daha fazla kayıpları beraberinde getirdi. Netnayahu'nun kendisi için ne kadar askeri hedef varsa onların hepsini hedef alacağını zaten tahmin etmiştik.

Her derinlikli hassas görüşmede iki husus var, bir düşündükleriniz bir söyledikleriniz. (Nasrallah ile görüşme) konuşmamızda benim nihai değerlendirmem Hizbullah'ın kapsamlı bir saldırıya girişmeyeceği sadece Gazze'de askeri harekatını devam ettireceği ve ikinci bir cephenin açılmayacağına dair gözlemim vardı. Şunu da biliyorduk, İsrail'in planlaması başta Hamas olmak üzere daha sonra kendisi için tehdit oluşturan Hizbullah ve sonra Husiler'i ortadan kaldırmaya yönelik planları olduğunu değerlendiriyorduk. Lübnan'a saldırması bizim için sürpriz olmadı. 7 Ekim'den sonra ilk 3 hafta en büyük endişe savaşın yaygınlaşmamasıydı. Hem cephe açılmasını istemiyoruz hem de önce Gazze'ye yoğunlaşıp sonra başka bir yere döneriz fikrinin olmamasını istiyorduk ama İsrail ne hedeflediyse onu yapıyor görünüyor.

Şu anda iç içe geçmiş olaylarla baş başayız. bir yerde Filistin Gazze soykırımı bir yerde Lübnan var, bir yerde İran'la olası savaş ihtimali var. Hepsinin ayrı dinamiği var. Hepsinin farkındayız. Birincisi bölgede bu savaştan önce de İran ve unsurlarıyla bölgedeki birçok devletin aslında problemi vardı. Bu meselenin Filistin meselesi ile iç içe geçmesi büyük talihsizlik. Lübnan'a geldiği zaman sıra o hassasiyeti göstermediler. Analizlerimizin paylaşılması önemli ama daha da önemlisi devletlerin birçoğunun tavır koyamayacak durumda olması. Türkiye çok ciddi uyarılar yapıyor, mesaj veriyor, deklare edilmesi uygun olmayan hususları da paylaşıyor.

Hizbullah'ın direnişi işgali ateşkese zorladı Hizbullah'ın direnişi işgali ateşkese zorladı

Bunu yüksek bir ihtimal olarak değerlendirmemiz lazım. Buna ülke ve bölge olarak hazır olmamız gerekiyor. Bölgede savaşın yaygınlaşması arzuladığımız bir şey değil. Var gücümüzle son 20 yıldır işgale, yıkıma maruz kalmış Orta Doğu coğrafyamızda savaşa son verme konusunda önemli bir yoğunlaşmamız var. Bölge halklarının istikrar ve güvenliği için savaşın olmaması gerekiyor. Eğer İran kendi meşru müdafaasını yaparsa bu da onun hakkıdır." (İLKHA)