DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısı DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısı

Her yıl ekim ayında Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından düzenlenen "Alimler Buluşması" programı bu yıl "Aksa Tufanı, Ümmet ve Ulemanın Mesuliyeti (Ümmetin Onuru Gazze) temasıyla düzenlendi.

Programa katılan alimler İlke Haber Ajansı (İLKHA) mikrofonuna konuştu. Alimler, programın önemine dikkat çekerek, bu tür programların, cihat ruhunu tekrardan Müslümanların kalbine yerleştirmek adına gerekli olduğunu ifade ettiler.

Geçtiğimiz hafta düzenlenen programa; İslam coğrafyasından âlim, akademisyen, siyasetçi, STK temsilcileri ve kanaat önderleri katıldı.

Programa konuşması olarak katılan Şeyh Raşid Sîgeri,"Filistin’deki İslami hareketin sunduğu tablo, tarihin büyük İslam kahramanlarının suretinden bir hakikatin canlı yansımasıdır. Tarih merceği bize göstermiştir ki bu ümmetin izzeti Allah yolunda mücahitlere bağlıdır. Hangi millet cihadı terk ederse, o millet yok oluşa ve zillete doğru yol alır. Bu hareket ve Filistin’deki cihat, Müslümanlara yeniden ümit vermiştir, çünkü bu ümmet eski ihtişamına dönecek ve eğer Selef ‘i Salih’in büyük yoluna dönerse, onun için güzel bir son olacaktır." dedi.

Alimler buluşmasın ölü kalpleri yeniden dirilteceğine işaret eden Sîgeri, "Bu büyük yol, İslam ümmetinin 1300 yıl boyunca dünyaya liderlik etmesini sağlamıştır. Çünkü onlar Allah’ın dinine sıkı sıkıya bağlıydılar. Bugün, bu tür hareketlerle ve çabalarla ümmetin eski ihtişamına dönme ümidini yaşıyoruz. Allah, bu ümmete şerefini ve eski gücünü yeniden verecektir. Bu tür konferanslar da son derece önemlidir, çünkü Müslümanların kalplerine yeniden ümit aşılamakta, onları tarihlerini derinlemesine okumaya teşvik etmekte ve geçmişteki ihtişamlarına dönüş yolunu bulmalarına yardımcı olmaktadır. Bu tür toplantılar, uzun süre boyunca ölmüş olan fikri yeniden canlandırmak adına son derece gereklidir. Bu nedenle bu buluşmalar, yüce ve kadim bir mesajı taşıdıkları için çok değerlidir. Allah’tan muvaffakiyet diliyoruz." şeklinde konuştu.

"Kudüs için mücadele etmek bizim için şereftir"

Programı düzenleyen İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür eden ve Alimler Birliği ile birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Prof. Dr. Usame Müslim, "Bu, bizim için Kudüs davasına yapabileceğimiz bir katkıdır. Biz Kürtler olarak, Kudüs’e, Kudüs’ün varislerine ve Mescid-i Aksa ’ya bağlıyız. Bu bizim için bir onurdur, Kudüs için mücadele etmek, savaşmak ve cihat etmek bizim şerefimizdir. Bugün sadece sözle değil, gayretle, azimle ve elimizden gelen her türlü imkanla cihat etmek için buradayız. Bu konferans bizleri çok mutlu etti, kalplerimizi ferahlattı ve Mescid-i Aksa için, oradaki mücahitler ve nöbet tutanlar için bir şeyler yapma imkânı verdi. Allah hepinizden razı olsun." ifadelerini kullandı.

"İşgalci israilin durumu giderek zayıflıyor"

Dr. Teysir Süleyman ise şöyle konuştu:

"7 Ekim'den sonra israil işgali, İslami direnişe üstün gelmeye çalıştı, ancak birçok kez başarısız oldu. Bu süre zarfında işgalciler daha çok zorlanmaya başladı. israil işgalinin durumu giderek zayıflıyor ve bu durum, 2. Dünya Savaşı'ndaki gibi görünse bile, işgalcinin öldürdüğü kadar kendisinin de kayıplar verdiği bir tablo ortaya çıkıyor. Benim inancıma göre, şu anda olan şey oldukça basit: israil işgali bazı başarılar elde etmeye çalışacak, ancak direniş ve halklar ona karşı cesaret kazandıkça, nihayetinde ona karşı zafer kazanacaktır." dedi.

"İslam dünyası katliamları seyrediyor"

Şeyh İmad el-Mubayyiz," Bugün, 7 Ekim olaylarının üzerinden tam bir yıl geçmiş durumda ve Filistinli kardeşlerimiz, topraklarını, haklarını, çocuklarını, kadınlarını ve yaşlılarını savunmak için en değerli olan her şeylerini feda etmeye devam ediyorlar. Filistinli kardeşlerimiz 18 bini çocuk 40 bin şehit verdi ama İslam dünyası ve diğer dünya seyrediyor ne bir yardım eden var ne de hakkı savunan. " şeklinde konuştu.

Müslümanların Filistin'deki kardeşlerine destek olmaları için çağrı yapan el-Mubayyiz,"Maalesef, dünya sistemi bugün zalimin tarafında duruyor ve kurbanla zalimi eşit tutuyor. Kurbanla zalimi aynı kefeye koyuyor. Müslüman yöneticilere düşen görev, Allah'tan korkmaları ve kendilerine verilen bu görevde kardeşlerimize, Filistin'deki mazlumlara destek olmalarıdır. Onlara samimi bir şekilde yardım etmeleri, sınırları ve hava sahalarını yardım ve destek için açmaları gerekir. Çünkü bugün Batı dünyası tamamen zalimi destekliyor, ancak Müslüman yöneticilerden beklenen, Filistinli kardeşlerimize yardım etmeleridir. Ellerinden gelen her türlü desteği; para, yiyecek, silah ne olursa olsun sağlamaları ve sınırlarını açmaları gerekir." ifadelerini kullandı.

el-Mubayyiz," Bugün dünya düzeninin nasıl zalimin yanında açıkça durduğunu gördük. Allah'tan Filistinli mazlum kardeşlerimize yardım etmesini diliyorum ve önümüzdeki günlerde fethin müjdesini görmeyi diliyoruz. Ancak size müjde vermek istiyorum: Bu durum Filistinli kardeşlerimize zarar vermeyecek. Zira Sevgili Peygamberimiz (Sallahallu Aleyhi Vessellem) şöyle buyurmuştur: 'Ümmetimden bir grup, hak üzere muzaffer olmaya devam edecektir. Onları yalnız bırakanlar ya da onlara karşı çıkanlar onlara zarar veremeyecektir, Allah'ın emri gelene kadar bu hal üzere kalacaklardır.' Sahabeler: 'Ey Allah'ın Resulü, onlar nerede?' diye sordular. Peygamberimiz: 'Beytülmakdis'te ve onun çevresindedir.' dedi.

"Filistinli kardeşlerimize ihanet ve yalnızlık zarar vermeyecek"

"Filistinli kardeşlerimize ihanet ve yalnızlık zarar vermeyecek. Bu, bir şeref meydanıdır. Kim bu şeref meydanında kendini kaydettirmek istiyorsa kendini göstersin." diyen el-Mubayyiz," Kim onları yüzüstü bırakırsa, tarih ve halklar onu affetmez ve adını ihanet ve terk ediş meydanına kaydeder. Allah, dilediği hükmü gerçekleştirir, ancak insanların çoğu bilmez. Zulmedenler, sonunda nasıl bir dönüşle karşılaşacaklarını elbette bileceklerdir. "ifadelerini kullandı.

Uluslararası İslam Peygamberini Destekleme Heyeti Başkanı Muhammed es-Sağir, ise proramı düzenleyen İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür etti. Proragramın hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.