Yapay Zeka ve Biyolojik Etik

Teknoloji hızla gelişirken, yapay zeka (AI) ve biyoteknolojiler arasındaki kesişim, insanlık için yeni fırsatlar ve aynı zamanda etik zorluklar oluşturmaktadır. Özellikle biyolojik sistemlerin yapay zeka ile entegre edilmesi, sağlık ve genetik mühendislik teknolojilerinin kullanımı, insan hakları ve ahlaki değerler açısından çeşitli soruları beraberinde getirmektedir. İslami değerler doğrultusunda bu teknolojilerin nasıl kullanılacağı, insan onuru ve mahremiyet gibi temel ilkeler üzerinden ele alınmalıdır.

- Yapay Zeka ve Biyoteknoloji Kesişimi

Yapay zeka, biyoteknolojiyle birlikte insan biyolojisi üzerine araştırmaların daha hızlı ve daha kapsamlı yapılmasına olanak sağlamaktadır. Genetik verilerin işlenmesi, tıbbi teşhislerin yapay zeka algoritmaları ile daha hassas şekilde belirlenmesi, hatta insan biyolojisinin yapay sistemlerle desteklenmesi gibi birçok yenilik bu alanda mümkün hale gelmiştir. Ancak bu yenilikler, aşağıdaki etik soruları gündeme getirmektedir:

  • Genetik Mühendislik ve Yapay Zeka: İnsan genleri üzerinde yapay zeka kullanarak düzenleme yapmanın ahlaki sınırları nedir?
  • Sağlıkta Eşitlik: Yapay zeka destekli biyoteknolojilere erişim, toplumdaki tüm bireyler için eşit mi olacak?
  • Mahremiyet ve Veri Güvenliği: İnsanların biyolojik verilerinin yapay zeka algoritmalarıyla işlenmesi, kişisel mahremiyeti nasıl etkiler?

-İslam'da İnsan Onuru ve Teknoloji

İslam, insanı Allah’ın yaratılmış en değerli varlığı olarak kabul eder ve insan onurunun korunmasını emreder. İnsan bedeni, Allah’ın bir emaneti olarak görülür ve bu bedene zarar vermek ya da Allah’ın koyduğu sınırları aşarak müdahale etmek İslam'da büyük bir sorumluluk gerektirir. Yapay zeka ile biyolojik sistemlere yapılan müdahalelerin bu sınırları aşıp aşmadığı, İslami etik açısından dikkatle değerlendirilmelidir.

“Andolsun, biz insanı en güzel biçimde yarattık.”
(Tin Suresi, 4)

Bu ayet, insanın yaratılışının mükemmel olduğunu vurgular ve genetik mühendislik gibi müdahalelerin bu mükemmelliği bozup bozmayacağı sorusunu gündeme getirir…

-Yapay Zeka Destekli Genetik Mühendislik ve İslam

Genetik mühendislik, yapay zeka ile birleştirildiğinde, insan genlerinin düzenlenmesi veya belirli hastalıkların genetik olarak ortadan kaldırılması mümkün hale gelmektedir. Bu gelişmeler, sağlık açısından olumlu görünse de İslam’da yaratılışa yapılan müdahalelerle ilgili sınırları da göz önünde bulundurmak gereklidir.

-Yapay Zeka, Sağlık ve Adalet

Yapay zekanın biyolojik etik alanında sağlık hizmetlerinde kullanılması, tıbbi teşhislerin hızlandırılması ve daha doğru hale getirilmesi açısından büyük faydalar sunabilir. Ancak bu teknolojilerin topluma adil bir şekilde dağıtılması, herkesin aynı sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için adalet ilkesiyle yönetilmesi gerekmektedir. İslam, toplumdaki zayıf ve ihtiyaç sahibi bireylerin korunmasını ve adaletin her alanda uygulanmasını emreder.

“İyilik ve takva üzere yardımlaşın; günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın.”
(Maide Suresi, 2)

Bu ayet, teknolojinin insanlığa iyilik için kullanılması gerektiğini vurgular. Yapay zeka ve biyoteknoloji, yalnızca maddi kazanç veya belirli zümrelerin faydası için değil, insanlığa fayda sağlayacak şekilde adil bir biçimde dağıtılmalıdır.

-Mahremiyet ve Veri Güvenliği

Yapay zeka destekli biyoteknolojik uygulamalarda bireylerin biyolojik verileri toplanmakta ve işlenmektedir. Bu verilerin güvenli bir şekilde saklanması, üçüncü şahısların eline geçmemesi ve mahremiyetin korunması, İslami etik açısından son derece önemlidir. İslam, insanların mahremiyetini korumayı bir zorunluluk olarak görür ve kişisel bilgilerin izinsiz bir şekilde ifşa edilmesini yasaklar.

“Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın.”
(Hucurat Suresi, 12)

Bu ayet, kişisel mahremiyetin önemine dikkat çeker ve yapay zeka sistemleri tarafından işlenen biyolojik verilerin güvenliği konusunda titizlikle hareket edilmesi gerektiğini gösterir.

Yapay zeka ve biyolojik etik kesişiminde ortaya çıkan fırsatlar ve riskler, insanlık için hem büyük umutlar hem de büyük sorumluluklar getirmektedir. İslam, teknolojinin insanlık yararına kullanılmasını ve adalet, mahremiyet ve insan onuru gibi temel etik değerlere saygı gösterilmesini emreder. Yapay zeka destekli biyoteknolojilerin insanın yaratılışına zarar vermeden, toplumsal eşitliği bozmadan ve mahremiyeti koruyarak kullanılması, İslam’ın biyolojik etik anlayışı açısından son derece önemlidir. Bir sonraki makalede görüşmek üzere…