İslam dininin birlik, beraberlik ve kardeşliğe önem verdiğini söyleyen Cizre Müftülüğü İlçe Vaizi Abdullah Gökalp, Mü'min dünyanın neresinde olursa olsun, bir yerde bir ızdırap çekiyorsa, ümmet olarak birlik ve beraberlik içerisinde bu ızdırabı hep birlikte yaşaması gerektiğini belirtti.
Birlik ve beraberlik olduğu takdirde Cenab-ı Allah'ın rahmet kapılarının açılacağını ifade eden Gökalp, "İslam dininde birlik ve beraberlik hakkında aslında çok yoğun konuyu teşkil etmektedir. İnsan toplum içerisinde yaşayan bir varlıktır. Toplumun içinde huzurun sağlanabilmesi için öncelikle bireylerin sorumluluklarını bilmeleri ve bu sorumluluk bilinci içerisinde hareket etmeleri gerekmektedir. İnsan fıtratı gereği de her zaman mutluluğu aramaktadır. Kişinin aradığı mutluluğu da bulabilmesi için bir topluma ihtiyaç vardır. Bu denli İslam dininin üzerinde durduğu en önemli unsurlardan bir tanesi İslam ümmeti içerisindeki birlik ve beraberliktir. Ali İmran suresinin 103 ayetinde Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır; 'Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.' Burada maksat Kur'an'a sarılmak olduğunu bize belirtmektedir. Sakın ha ayrılığa düşmeyin ayrılığa düştüğünüz zaman birlik beraberliğiniz biter, gevşersiniz ve sonra yenilirsiniz diye buyurmaktadır. Cenab-ı Allah bizi Kur'an ve sünnet çerçevesinde birleşmemizi emretmektedir. Bununla ilgili Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellemin de bir hadis-i şeriflerinde 'Hepiniz birlik ve beraberlik içerisinde bir olun.' buyuruyor. 'Müminler ancak kardeştir, rengi, ırkı, cinsi ne olursa olsun Kur'an-ı Kerim'in emriyle müminler ancak kardeştir.' buyuruyor Cenab-ı Allah. O zaman madem öyle, kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınınız ki umulur ki merhamete kavuşasınız. Birlik ve beraberliğimiz olduğu takdirde Cenab-ı Allah'ın rahmet kapılarının açılacağını ve Allah'ın izniyle güçlü olacağımızın farkında olalım. Müminlerin durumunu Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam bir hadis-i şerifinde, 'Müminlerin birbirlerini sevmede, merhamet etmede, şefkat etmede bir bedenin durumu gibidir.' buyuruyor. Bir beden bir şeyden şikâyet ettiği zaman nasıl ki uykusu kaçıyorsa bir yeri ateşleniyorsa beden hep beraber rahatsız oluyor. İster tırnağımız olsun ister parmağımız olsun bütün vücut bundan ızdırap çekiyor. Dolayısıyla bir mümin bir yerde Dünyanın neresinde olursa olsun bir yerde bir ızdırap çekiyorsa ümmet olarak birlik ve beraberlik içerisinde bu ızdırabı hepimiz yaşıyor gibi olmalı ve bunun farkında olmalı. Birbirimize maddi ve manevi elimizden geldiği desteği yapmamız lazım." ifadelerine yer verdi.
"Ses vermekten öteye gidemeyen tenkitlerimiz, duruşumuz bu bizi gerçekten ümmet olarak üzmektedir"
Gazze'deki Müslümanların maruz kaldığı işkence ve zulme, Müslüman devletlerin sessiz kalmasının manidar olduğunu söyleyen Gökalp, "Toplumu birleştiren, gerçek manada huzur ve barış ve güven ortamını sağlayan tek yol, manevi birlik anlayışı içerisinde Kur'an ve sünnetin çizdiği, belirlediği yol ile birleşmemizle mümkündür. Aksi takdirde bizim birliğimiz biter, yani dağılırız, gücümüz de yok olur. Bugün dünyanın her tarafında mazlumlar özellikle Müslüman coğrafyada, Irak desen, Suriye desen, Libya desen ve hasetten son 10 aydır Gazze'deki Müslüman kardeşlerimizin maruz kaldığı işkence ve zulme, Müslüman devletlerin sessiz kalması manidadır. Ses vermekten öteye gidemeyen tenkitlerimiz, duruşumuz bu bizi gerçekten ümmet olarak üzmektedir. Bunun için bütün Müslüman devletlerin birlik ve beraberlik içerisinde Kur'an ve sünnetin emrine uyaraktan bu Müslüman kardeşlerimize imkânımız dâhilinde gerek duamızla gerek boykotumuzla bu Müslüman kardeşlerimize desteğimizi sürdürmemiz lazım. Aksi takdirde bir gün onlar, yarın başka bir coğrafyada başka Müslümanların maruz kalmayacağı ne malum. Onun için bizler Kur'an ve Sünnet çizgisi çerçevesinde bu Müslüman kardeşlerimize, dünyanın neresinde olursa olsun, hasetten de Gazze, yani başka yer de olabilir, mazlumun yanında, Hak'tan yana Kur'an ve Sünnetin belirlediği çizgide duruşumuzu Müslüman olarak göstermemiz lazım. Nitekim Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam bir hadis-i şerifinde, 'Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Müslüman, Müslümanı zulmetmez, onu yalnız bırakmaz, onu küçümsemez.' buyuruyor. Yani ona maddi ve manevi desteğini sürdürmesi lazımdır." diye konuştu.
"İltica edeceğimiz tek bir rehberimiz vardır "
Müslümanların kardeş olduğunu dile getiren Gökalp, "Nitekim Cenab-ı Allah, "Müminler ancak kardeştirler.' buyuruyor. Rengi, dili, cinsi hiçbir şekilde fark etmeksizin kardeştirler. Müslümanların kardeş olduğunu Cenab-ı Allah bize emrediyor. Onun için, kardeşlerinizin arasını düzeltin buyuruyor. Ve Allah'a karşı gelmekten sakınınız ki Cenab-ı Allah sizlere merhamet etsin. Kısacası Kur'an'ın öngördüğü kardeşliğin tesisi kadar, onun korunması ve sürdürülmesi de bu denli önemlidir. Yolumuzu kaybettiğimiz yerde döneceğimiz, ona iltica edeceğimiz tek bir rehberimiz vardır. Birincisi Kur'an-ı Kerim, ikincisi Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın sünnet-i seniyyesidir. Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam bize vefat etmeden önce önemli bir mesajı vardır. 'Ben size iki emanet bırakıyorum...' Birincisi Kur'an-ı Kerim ve ikincisi Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın rol model olarak bize göstermiş olduğu sünneti seniyyesidir. İnşallah biz Müslümanlar olarak, aile olarak, ülke olarak bütün Müslümanlar Kur'an ve sünnetin bize çizmiş olduğu, göstermiş olduğu yola geri dönüp hep birlik ve beraberlik içerisinde Cenab-ı Allah’ın merhametine ve rahmetine kavuşabilmek ümidiyle, Kur'an ve sünnetin bize verdiği emirler çerçevesinde hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Cenab-ı Allah bize hayırlı kapılar açar, Kur'an ve sünnetle yaşamayı nasip eder. Dünyada Müslümanların uğradığı zulümler bir an önce sona erer inşallah. Dünyanın neresinde olursa olsun, hasetten de Gazze’de 20 bine yakın şehit edilen masum çocukların ahı yerde kalmaz. Biz Müslümanlar olarak Kur'an ve sünnet noktasında birleşmemiz ve onlara maddi ve manevi yardımlarla elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Elimizden gelmiyorsa da en azından dua ile destek vermemiz gerektiğine inanıyorum." dedi.