Prof. Dr. Murat Elli, çocuklarda lenfomaların erişkinlerin aksine genellikle hızla büyüdüğünü belirterek, çocukların tedaviye genellikle çok iyi yanıt verdiklerini aktardı.
Lenfoma tanı ve tedavisinde sürekli yeni gelişmelerin yaşandığını kaydeden Elli, "Güncel tedavilerle çocukların önemli bir kısmı artık iyileşebilmektedir, tedavi edilen çocukların çok önemli kısmı hastalıksız ve sağlıklı yaşam sürmektedir." ifadelerini kullandı.
Elli, lenfomanın vücudun savunma sistemi olan lenfatik sistemde gelişen kanserlerden olduğu bilgisini paylaşarak, "Lenfatik sistem, kan damarlarına benzer şekilde vücut dokularına yayılan geniş bir damar ağıdır. Bu damarlar, enfeksiyonların yanı sıra kanserle savaşan özel beyaz kan hücreleri olan lenfositleri taşıyan renksiz, sulu bir sıvı olan lenf içerir. Lenfositler gelişim aşamasına göre B ve T iki türe ayrılır: B-lenfositleri ve T-lenfositleri, antikor üretimi yaparak ve bakteriler ile virüsler gibi zararlı mikroorganizmaları yok ederek bizi korur." açıklamasını yaptı.
Lenfomanın kötü huylu bir değişim geçiren ve kontrolsüz çoğalmaya başlayan B lenfositleri ve T lenfositlerinden geliştiğine işaret eden Elli, "Hücrelerin bu kontrolsüz bir şekilde çoğalarak kanser hücrelerinin toplandığı tümörler Lenfoma anlamına gelir. Kötü huylu lenfositler zamanla normal lenfositleri sayı ve yetenek olarak bozar ve sonuçta bağışıklık sistemi zayıflar ve düzgün çalışamaz hale gelir." değerlendirmesinde bulundu.
"Hastalığın çok sayıda alt türü bulunuyor"
Elli, Dünya Sağlık Örgütü'nün lenfomanın sınıflandırma sistemine göre çok sayıda alt türünün tanımlandığına dikkati çekerek, Hodgkin lenfoma adı verilen ve en sık görülen lenfoma çeşidinin 5 farklı alt türünün tanımlandığını belirtti.
Her bir alt türün klinik özeliklerinin birbirinden farklı olduğunu aktaran Elli, "Diğer tüm alt türler genellikle bir araya toplanır ve non-Hodgkin lenfoma olarak adlandırılır. Çocuklarda, lenfomaen yaygın görülen kanser türlerinden biridir. Çocuklarda lenfomalar erişkinlerin aksine genellikle hızla büyür, ancak tedaviye genellikle çok iyi yanıt verirler. Lenfoma tanı ve tedavisinde sürekli yeni gelişmeler kaydedilmektedir. Güncel tedaviler ile çocukların önemli bir kısmı artık iyileşebilmektedir. Tedavi edilen çocukların çok önemli kısmı hastalıksız ve sağlıklı yaşam sürmektedir." şeklinde görüş belirtti.
Elli, çocukluk çağı lenfomasının nedenlerinin çoğu durumda bilinmediğini kaydederek, "Bu hastalığın bulaşıcı olmadığını biliyoruz ve birçok kanser türünde olduğu gibi, genellikle hücrelerin büyümesini ve bölünmesini kontrol eden özel proteinlerin zarar görmesinin rol oynayabileceği düşünülmektedir." ifadelerini kullandı.
Lenfoma tanısı konan kişilerin çoğunda hastalık için aile öyküsünün olmadığına işaret eden Elli, "Ancak, nadiren genetik yatkınlık tanımlanmıştır. Özelikle akraba evliliklerinin sık olduğu topluluklarda doğumsal bağışıklık sistemi bozukluklarında özelikle Hodgkin lenfomanın daha sık geliştiği görülmüştür. Bu durum çok nadir olduğu için ailelerin hastalık için bir çocuk onkoloğu önermedikçe test yaptırmaları önerilmemektedir." sözlerini sarf etti.
Elli, şişmiş bezlerin her zaman lenfoma anlamına gelmediğine dikkati çekerek, genellikle lenf bezi büyümeleri bir enfeksiyon sonucunda ortaya çıktığını aktardı.
Hastalıkta sık görülen belirtilerin tekrarlayan ateşler, gece aşırı terleme, istenmeyen kilo kaybı, sürekli yorgunluk ve enerji eksikliği, genel kaşıntı veya döküntü, kronik öksürük, nefes darlığı olduğu bilgisini veren Elli, bu belirtilerin viral enfeksiyonlar gibi diğer hastalıklarda da görülebileceğine işaret etti.