Olay, 3 Kasım Pazar günü, Diyarbakır'da Abdurrahman Enç taziye evinde meydana geldi.
İddialara göre Diyarbakır'da öğrenci yurdunda kalan A.F.B., bir yakınlarının taziyesine katılmak için Batman'dan gelen anne ve babasıyla beraber taziye yerine gitti. Yaklaşık 20 dakika sonra babasıyla birlikte taziye evinden ayrılan A.F.B., akşam saatlerinde ailesinden gelen bir telefonla büyük bir şok yaşadı. Telefonda, taziye evinde bir cep telefonunun kaybolduğu ve son olarak A.F.B.'nin oturduğu koltukta görüldüğü iddia ediliyordu.
Güvenlik kamerası kayıtları incelendiğinde, A.F.B.'nin oturduğu sırada koltukta hiçbir telefonun bulunmadığı ve A.F.B.'nin sakin bir şekilde hareket ettiği görüldü. Durumu öğrenen A.F.B., kaybolan telefonun sahibine böyle bir şey yapmadığını söyleyerek polisi aramayı önerdi. Ancak aradan geçen zamana rağmen polis çağrılmadı ve olay, 5 Kasım Salı günü kaybolan telefonun sahibi tarafından Bağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan şikayetle yeni bir boyut kazandı.
İfade vermek üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden A.F.B., burada polisler tarafından doğrudan hırsızlıkla suçlandı. Henüz ifadesi alınmadan, "Telefonu sen aldın" şeklinde suçlamalarla karşılaşan A.F.B., herhangi bir adli sicil kaydının bulunmadığını belirterek yaşadığı bu durumun kendisini derinden üzdüğünü ve mağduriyete sebep olduğunu söyledi.
Bu olayın bir dolandırıcılık planı olabileceği konusunda endişelerini dile getiren A.F.B., kaybolan telefonun sahibinin, güvenlik kamerası görüntülerine rağmen yanlış bir kişiyi suçlayıp ailesinden para talep etmeyi amaçlıyor olabileceğini belirtti.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
