Gazze'de yaşanan soykırıma katılan çifte vatandaşlar hakkında HÜDA PAR tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM'de görüşülmesi yönündeki önergenin kabulünün ardından başlayan süreç, devam ediyor.
Meclis'e verilen teklif, çifte vatandaşların soykırıma karışması halinde; vatandaşlıktan çıkarılmaları, mal varlıklarının dondurularak yeni aile fonuna aktarılması ve ağırlaştırılmış müebbet almalarını öngörüyor. Kanun teklifi, yürütme ve yürürlük maddeleriyle toplamda 6 maddeden oluşuyor.
Sosyolog Yusuf Aşan, konuyla ilgili İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
"Gazze, dünya tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan biridir"
israil terör örgütünün arz-ı mev'ûd hayallerine ulaşmak için soykırımlar işlediğini ifade eden Sosyolog Aşan, "israil terör örgütü 1948'den beri uluslararası emperyalist güçleri ve Müslüman ülkelerin satılık liderlerini arkasına alarak Filistin'de katliamlar yapıyor ve Filistinlilerin topraklarını işgal ediyor. Geçen yıl başlayan ve halen devam eden Gazze ise dünya tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan birine sahne oluyor. Söz konusu terör örgütü bütün hukuk kurallarını hiçe sayarak ve tüm insani değerleri ayaklar altına alarak bir insanlık suçu işliyor. Çocuk ve kadınlar başta olmak üzere şu an resmi rakamlara göre 40.000 kişi katledilmiş durumda. Bu bir savaş suçu olmakla beraber bir soykırımdır, vahşettir, katliamdır. Buna dur demek her insanın ve Müslümanın görevidir. israil terör örgütü Orta Doğu toprakları için artık bir güvenlik sorunudur, bir tehdit unsurudur. Bu terör örgütü arz-ı mev'ûd hedeflerine ulaşmak için önüne çıkan bütün engelleri kaldırıp, soykırımlar işliyor. Bu vahşi çetenin durdurulması lazım." şeklinde konuştu.
"Meclisin üzerine düşen görev bu teklifin kabul edilmesi ve kanun olarak yürürlüğe girmesidir"
Gazzeli çocuklara sahiplik adına bu önergenin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Aşan, "Bu anlamda HÜDA PAR'ın Meclis'e sunmuş olduğu yasa tasarısı gayet önemlidir. Bu yasa ile Gazze'de soykırım yapan, vahşete ortak olanların vatandaşlıktan çıkarılması, mal varlıklarına el konulması ve uluslararası mahkemelerde yargılanmasının uygulanması önü açılır. Bu anlamda meclise düşen görev bu teklifin kabul edilmesi ve kanun olarak yürürlüğe girmesidir. Boykotun kapsayıcı anlamda somutlaştırılması için bu yasanın kabul edilmesini talep ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli iradenin merkezi olduğundan bu milli iradenin halkın ve Gazzeli çocuklarının lehine tescil edilmesini ve kanunun yürürlüğe girmesini devletimizden talep ediyoruz. Bu yasa ile devletimizin uluslararası alanda misyonunun artacağına inanıyoruz. Ve Gazzeli çocuklara sahiplik adına bu önergenin kabul edilmesi Türkiye'nin lehine olumlu sonuçlar vereceği kanaatindeyiz. Boykot 'un bu anlamda fiiliyata geçmesini umut ediyoruz." dedi.