Etkinlik, Mühendislik Fakültesi önünde başlayıp Rektörlük binasının önünde sona erdi.

Yürüyüşe, üniversitenin farklı bölümlerinden akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Yürüyüşün sonunda, İlk ve Acil Yardım Bölümü’nden Öğretim Görevlisi Çimen Sabaz basın açıklamasını okudu.

"Bu soykırım, tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor"

Sabaz, işgalci siyonist çetenin Filistin’de sürdürdüğü sistematik işgal ve zulmün, 7 Ekim’den bu yana şiddetlenerek devam ettiğine dikkat çeken Sabaz, sağlıkçıları hedef alan bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"7 Ekim’den bu yana yaşlı, kadın, çocuk demeden 35 bin 562 kişi katledildi. Yaralı sayısı ise 80 bini geçmiş durumda. Bu soykırım, tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor. Katliamın dehşetini gözler önüne sermemiz gerekmektedir. Sağlıkçılar olarak görevimiz, sağlık hizmetlerini en iyi şekilde sunmaktır. Ancak Filistin’de 32 hastane ve 53 sağlık merkezi hedef alınarak hizmet dışı bırakıldı. 492 sağlık personeli şehit oldu, 99 sağlık personeli tutuklandı, 160 sağlık kuruluşu ve 126 ambulans hedef alındı. Bu durum, savaş hukukunda bile kabul edilemez bir utanç tablosudur."

"Sağlık çalışanları olarak zulme karşı durmak için herkesi harekete geçmeye davet ediyoruz"

Sabaz, Gazze’de görev yapan sağlıkçıların fedakârlığını ve cesaretini büyük bir saygıyla selamladıklarını belirterek, "İnsanlık dışı eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Zulme karşı durmak için herkesi harekete geçmeye davet ediyoruz. 'Kabul Etmeyeceğiz!' 'Normalleştirmeyeceğiz!' 'Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!'" diye belirtti.

"Dünyanın en yüksek teknolojisi, sivillere ve masumlara karşı hunharca kullanılmaktadır"

Rektörlük binasının önünde öğrencileri karşılayan ve bu eylemlerinde öğrencilere destek veren Rektör Nihat Şındak, "Bir inanca mensup olmaksızın bu zulme karşı çıkmak için sadece insan olmanın yeterli olduğu bir katliamla karşı karşıyayız. Savaş diyemiyoruz. Savaş, iki ordu arasında yapılır; burada iki ordu yok. Dünyanın en yüksek teknolojisi, sivillere ve masumlara karşı hunharca kullanılmaktadır. Dolayısıyla buna karşı çıkmak, karşısında durmak için herhangi bir ülkeye veya dine mensup olmaya gerek yoktur. Sadece insanlıktan nasibini almak yeterlidir," şeklinde konuştu. (İLKHA)