Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğumunun
tüm insanlığın ve varlıkların umudu, bekleyişi, kurtuluş habercisi olduğu ifade
edilen mesajı Peygamber Sevdalıları Vakfı Sözcüsü Yahya Oğraş okudu.
Konuşmasına Besmele, Allah'a (Celle Celaluhu) hamd ve Allah
Resulü'ne (Sallallahu Aleyhi Vesellem) salat ve selam ile başlayan Oğraş,
"Her doğum; bir sancının, bir bekleyiş ve sabrın nihayetidir. En şerefli
varlık olan insanın doğumu ise en sancılıdır, zira doğan, Yüce Allah (Celle
Celaluhu) tarafından Ahsen-i Takvim, yani en güzel ve değerli bir varlık olarak
yaratılan insandır. Doğum, sevgi ve muhabbetle dolu yüreğin, aylarca süren bir
bekleyiş ve sabrının neticesidir. Her doğum insan için bir sevinç ve neşe
kaynağı, bir mutluluk ve göz aydınlığıdır. Ancak gerçekleşen doğum Fahr-i
Kâinat bir şahsiyetin, zulüm dolu sancıların bitişini haber veren bir Kurtuluş
elçisinin ve insanlığa rahmet olarak gönderilen Allah'ın (Celle Celaluhu) dostu
ve habibi ise, işte o doğum kutlu, o doğum yüce ve o doğum eşsizdir."
dedi.
"Bu kutlu doğum; tüm insanlığın, hatta tüm varlıkların umudu,
bekleyişi ve kurtuluş habercisidir"
Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğumunun
gerçekleştiği Rebiülevvel ayında olduklarını, bunun idrak edileceği,
hatırlanacağı ve kutlanacağı güne yaklaştıklarını söyleyen Oğraş, "Bu
kutlu doğumu anmak ve doğan yüce şahsiyeti, yani Allah Resulü'nü (Sallallahu
Aleyhi Vesellem) hatırlamak, sıradan bir olay ve mesele değildir. Bu kutlu
doğum; sadece bir ailenin, bir kabile veya kavmin umudu ve muştusu da değildir.
Bu kutlu doğum; tüm insanlığın, hatta tüm varlıkların umudu, bekleyişi ve
kurtuluş habercisidir. Ve sadece dün değil, bugün ve kıyamete kadar da böyle
olacaktır. Böyle bir zaman dilimine yaklaşırken şu gerçeği hatırlatmak isteriz
ki, O'nu anmak ve anlamak, bugün de ümmetin en çok ihtiyaç duyduğu bir
hakikattir." ifadelerini kullandı.
"İslam'ın değerli bir ferdi olmak isteyen kimsenin tek çaresi, son
Nebi'nin bu kutlu mirasına tabi olmak ve O'nun izinde yürümektir"
Konuşmasına, "Muhammed… Allah'ın Resulü ve
Peygamberlerin sonuncusudur." (Ahzab Suresi, 40) ve "Seni ancak
âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya Suresi, 107) ayet-i kerimeleri
ile devam eden Oğraş, şunları kaydetti:
"Hatem'ül Enbiya ve âlemlere rahmet olarak vasf edilen
Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem), dünya ve ahiret saadetinin
yolunu tüm berraklığıyla ortaya koymuş ve insanlığa miras bırakmıştır. İnsan
olma vasfını taşımak isteyen, dünya ve ahiret saadetinin vesilesi olan iman ve
hidayeti arzulayan, izzet ve şerefin yegâne yolu olan İslam'ın değerli bir
ferdi olmak isteyen kimsenin tek çaresi, son Nebi'nin bu kutlu mirasına tabi olmak
ve O'nun izinde yürümektir. Bu anlayış ve şuurla kandili beklemek, gafletle
değil, hasretle kandili karşılamak, hele ki geceyi camilerde salavatlarla,
ibadet ve dualarla geçirmek, evlerde mevlitler vermek, sohbetler yapmak, konu
komşuya ikramlarda bulunmak, manevi feyz ve fayda sağlamak açısından önemli
vesilelerdir."
"Önce kavli, sonra da fiili dualarla mücadele etmek, neslimiz,
ailemiz ve ümmet için hayırlara vesile olacaktır inşallah"
Konuşmasını sonunda bu gecenin idrak etmenin hayırlı
olacağını ifade eden Oğraş, "Ümmet coğrafyasında yaşanan zulüm ve
haksızlıklar bir yana, İslam âlemini derinden yaralayan deprem ve seller de
ayrı bir acının, hüznün kaynağına dönüşmüş durumdadır. Bu vesileyle ümmet için
kandili dualarla donatmak, tek amaç haline getirilmeye çalışılan dünyanın fani
oluşunu tefekkür etmek, inanç ve değerlerden bihaber, haz ve nefsin esiri
yapılmaya çalışılan neslin kurtuluşu için önce kavli, sonra da fiili dualarla
mücadele etmek, neslimiz, ailemiz ve ümmet için hayırlara vesile olacaktır
İnşallah. Bu vesileyle 26 Eylül Salı gününü çarşambaya bağlayan gece idrak
edeceğimiz Mevlid Kandilinizi ve Mevlid-i Nebi Haftanızı tebrik ediyoruz.
Mevlid Kandili'nin ümmet ve tüm insanlık için huzur, saadet ve cennet vesilesi
olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz." temennisinde bulundu. (İLKHA)