PARADOKSAL ÇELİŞKİ-2

İktidara, "20 yıldan fazladır, iktidar olabilirsin ancak muktedir olamasın" diyen bir karanlık zihniyet var. Bu karanlık zihniyet, yerin altında derin dehlizlerden höykürmesi dev anası masallarını aratmıyor. Kimse dev anasını gücendirmek istemiyor. Paradoksal bir siyasi gündemin içindeyiz.

Böylesi siyasi bir atmosferde sivil, yerli ve milli bir anayasanın yapılması konusunda bir arpa boyu ilerleyemeyiz. Cesur bir adım atılmak bir yana tüm siyasi kesimler adeta Kenanizme hipnoz olmuş gibi canhıraş savunmaya başladılar.

Dönemsel olarak sivil bir anayasanın yapılması politik seçim malzemesi olarak kullanıldı. Seçimler bittikten sonra iktidar kanadından tutunda ana muhalefete kadar samimi ve ciddi bir adım atılmadı. Seçimler bittikten sonra halkın girmiş olduğu bataklıktan çıkarılması için birileri sivil anayasa yapalım dediği zaman, sen misin sivil anayasa konusunu açan. Başlarlar canına okumaya. 28 Şubat döneminin keskin kalemşörlerini aratmayacak tarzdan sivri ve radikal algı operasyonu başlatırlar.

Sivil, yerli ve milli bir anayasanın hayata geçirilmesi konusunda İktidar iktidar kalma derdinde, muhalefet muktedir olma konusunda diretiyor. İktidar-muktedir çekişmeleri geleceğimize ve istikbalimize büyük bir darbe vurduğundan dolayı yıllardır, bir türlü sivil bir anayasayı bu aziz milletimize hediye edemiyoruz.

İktidarıyla muhalefetiyle seçim dönemlerinde darbe anayasasını yerden yere vuranların, seçimden sonra samimiyet testinden geçemediklerini müşahede ediyoruz.

Bu konuda cesur adım atan HÜDA PAR'ın gelecek dönemlerde siyaset sahnesinde büyük bir aktör olması kaçınılmaz olacaktır.

HÜDA PAR'ın gündeme taşıdığı sivil anayasa vurgusundan dolayı, diğer siyasi partilerin fakatlar, amalar, lakinler sıralaması Kenanizmin bir ideoloji haline getirilmek istendiğini okumamak safdillik olur.

Sözüm ona safdillik yapan köylü kurnazı siyasi aktörlerin söz cuntacılardan açıldı mı başlarla yargıladık, ceza verdik, cezalandırdık, naralarını atmaya. Puttan helvaları yapıp sonra helvaları yiyen Mekke'nin cahiliye döneminin trajedisini yaşıyoruz.

Anayasanın kurucu ve cuntacı iradesinden konu açıldığı zaman, darbeye ve darbecilere lanet okuyorlar. Darbecilerin dayatmış olduğu 82 anayasasının ilk dört maddesinden konu açıldı mı anayasanın dokunulmazlığı kutsallaştırılıyor.

Anayasanın ilk dört maddesinin dokunulmazlığını kutsallaştıran ve yargı önünde cezalandırılan Kenan Evren'den bahsedildiği zaman, cuntacı, darbeci, baskıcı, hak ettiği cezayı almış, cezasını çekmeden gitti, deyip laf uzatıldıkça uzatıyorlar. Darbeci Kenan Evren'in hazırlayıp dayattığı anayasanın yerine sivil bir anayasa vurgusu yapılınca kıyametleri koparıyorlar.

Türkiye'nin içinde bulunmuş olduğu bu siyasi kısır döngü yıllarımızı bizden çalıp götürdü. Geleceğimizi, istikbalimizi, darbecilerin postalları altında ezmeye hiç kimsenin hakkı yok.

HÜDA PAR'ın bu cesur adımına sağduyuyu, darbeyi ve darbecileri yerip, iktidar iken muktedir olmaya da davet ettiği bu çağrısı önemsenmeli.

HÜDA PAR'ın yaklaşık 40 yıldır darbenin esaretinden kurtuluşa davet ettiği bu adım fırsat olarak değerlendirilmeli.

Siyasi iradenin halkın iradesi olduğu unutulmamalı, halkın oylarıyla seçilmişlerin hem iktidar hem de muktedir olma tam zamanı çoktan gelip geçmiştir.

Seçim döneminde halka verilen sözler yerine getirilmelidir. Sivil, yerli ve milli bir sivil anayasa getirilerek, aziz milletimiz darbecilerin tasallutundan kurtarılmasının zamanı çoktan gelip geçmiştir.