Diyarbakır

Narin Güran davasında tanıkların ifade işlemleri sürüyor

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde tutuklu sanıklar, amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında araba satışıyla ilgili sorun olduğunu ileri sürerek "Araba Nevzat'ındı. Arif bu arabayı almıştı. İkisini de dinledik. 'Nevzat araba senindir.' dedik. '30 bin Arif, 50 bin de Nevzat ödeyecek.' dedim. Nevzat önce 'Ben ödemiyorum.' dedi. 'Haksızsın, sen ödeyeceksin.' dedim. Nevzat sonra ödemeyi kabul etti." dedi.

Duruşmada, tanık olarak dinlenen Veysel Subatan da Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında yaşandığı belirtilen araç alım satımıyla ilgili sorunu nasıl çözdüklerine ilişkin şu beyanda bulundu:

"Nevzat araba satmıştı, araba çalıntı çıkmıştı. Konuştuğumuzda Nevzat, 'Ben bu parayı vermiyorum.' dedi. Biz de 'Araba senindir, Arif'e haksızlık yapıyorsun.' dedik. Yan köydekileri de çağırdık, onlar da Nevzat'a 'Haksızsın.' dediler. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat'a haksızlık olmasın diye 30 bini Arif ödesin dedik. Arif bana tepki gösterdi. 10 bini de 'Salim ödeyecek.' dedik. Nevzat zorla bunu kabul etti."

Mahkeme başkanının, "Nevzat, 'Bu paranın size hesabını sorarım.' gibi tehdit içeren cümleler kullandı mı?" sorusunu Subatan, "Hayır. Problemi çözdük." diye yanıtladı.

"Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar aileleri arasında bir olaya şahit oldunuz mu?" sorusu üzerine Subatan, "Hayır." dedi.

"Kim yapmışsa yazmasını bırakmış, Narin'i kaçırmıştır.' diye düşündük"

Duruşmada, tanık olarak dinlenen Arif Güran'ın kardeşi İbrahim Halil Güran, olay günü Enes'i görmediğini belirtti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukat, "Narin'in kaybolduğu gün mahallede miydiniz?" sorusu üzerine Güran, sabah çıktığı mahalleye 16.00-17.00 gibi döndüğünü ileri sürdü.

Avukatın, "Salim Güran sizi yönlendirdi mi?" sorusu üzerine Güran, "Salim Güran bizi yönlendirmedi." dedi.

Savcının, "Bakkala gittiğinizde bizzat bakkalın kendisi mi vardı?" sorusunu Güran, "Kendisi bizzat oradaydı." diye yanıtladı.

Güran ailesi avukatlarından Yılmaz Demiroğlu'nun, "Narin'e ait olduğu değerlendirilen bir yazma bulunmuştu, bunun hakkında Narin'in kaybolduğu dönemde röportaj verdiniz mi?" sorusu üzerine Güran, şunları kaydetti:

"İlk gün yengeme yazmayı gösterirken bu kız tepeye çıkma ihtimali varsa da evin içine girmemiş, kaçırılmış dedim. Bizim ailede Narin'in öldürüldüğüne dair bir şey yoktu, kim yapmışsa yazmasını bırakmış ve Narin'i kaçırmıştır.' diye düşündük."

Tanık olarak dinlenen Süleyman Kaya da mahkeme başkanının, "Narin'in kaybolduğu gün bakkaldan enerji içeceği mi aldınız? sorusu üzerine, "Evet, bakkala gittik, enerji içeceği aldık." dedi.

Duruşmada, tanık Muhammet Yağmur da "Arabayı yıkıyordum, Enes yanıma geldik, sohbet ettik. Ardından Muhammet Kaya da geldi sonra Enes'i camiye bıraktım, eve gittim. Saati hatırlamıyorum ama 17.00 gibiydi." şeklinde beyanda bulundu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukatın, "Enes ile görüştüğünüzde Enes'in hal ve hareketlerinde bir değişiklik var mıydı?" sorusu üzerine Yağmur, "Hayır, her zamanki gibiydi." dedi.

Tanık Muhammet Kaya, olay günü ikindi ezanından sonra Muhammet Yağmur ve Enes Güran ile dışarıda sohbet ettiklerini, sonra Enes ile Muhammet Yağmur'un araçla caminin bulunduğu yere gittiklerini, kendisinin de eve döndüğünü ifade etti.

Mahkeme Başkanının, "Enes'in yüzünde morluk var mıydı, tedirgin miydi, Kolunda ısırık izi var mıydı?" sorusu üzerine Kaya, "Hayır." dedi.

Tanık Hasan Özdel, Çarıklı Mahallesi'nde esnaf olduğunu belirterek "Saat 16.00 gibi Salim Güran ile tarlada görüştük. Elektrik işleri vardı gidip o işleri yaptık. Orada Mehmet Atasoy ve R.A. vardı. Yaklaşık 15 dakika oturduk, karpuz yedik. Daha sonra elektrik işi olan yere gittik." beyanında bulundu.

Mahkeme başkanının, "Salim'in giydiği kıyafetleri hatırlayıp hatırlamadığı" yönündeki sorusu üzerine Özdel, hatırlamadığını belirtti.

Güran ailesi avukatlarından Onur Akdağ'ın, "Salim Güran ile görüştüğünüzde herhangi bir tedirginliği var mıydı?" sorusunu Özdel, "Hayır, her zaman gördüğümüz gibiydi." diyerek yanıtladı.

Duruşmada, tanık olarak dinlenen Abdussamet Yeşildağ, olay gününe ilişkin şunları söyledi:

"Öğle saatleri gibi Mehmet Şerif Güran bana telefon etti, elektrik işi olduğunu söyledi. Tarlaya gittim, Salim Güran da oradaydı. Karpuz yedik. Arıza için 3 bin liraya anlaştık. 15.45 gibi tarlaya gittik. İşimi yaptıktan sonra 17.30'da ayrıldık."

Mahkeme başkanının, "Salim'in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musunuz?" sorusuna Yeşildağ, "Hatırlamıyorum." dedi.

Duruşmada, tanık olarak dinlenmesi istenen M.T.K'nin 15 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle şimdilik dinlenilmesinden vazgeçildi.

Ardından, duruşmada dün tanık olarak Adli Gözlem Odası'nda dinlenilmek istenen ve ağladığı için ifadesine başvurulamayan Narin'in kardeşi E.G'nin daha sonra kameraya alınan ifadesi salonda dinletildi.