Madde bağımlılığına karşı gençlerin korunması ve bağımlılığı olanların da kurtarılması için yapılması gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Bağlantısız Hayat Derneği Başkanı Sedat Suakar, çocuklara önce dini eğitimimin verilmesini gerektiğini ve dini eğitim alan çocuğun uyuşturucu haram olduğundan bu bataklığa bulaşmayacağını söyledi.
''Madde bağımlılığı kullanma yaşı 12-18 yaş arasına kadar düştü''
Uyuşturucu bağımlısı kişiye vermiş olduğu zararların yanında topluma ve etrafındaki insanlara da zarar verdiğini söyleyen Suakar, ''Hem ailevi hem de toplumsal olarak uyuşturucu bağımlıları karşımıza bir sorun olarak çıkmaktadır. Dünya'da ve Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de en büyük sorunlardan bir tanesinde uyuşturucu ve madde bağımlılığı kullanımıdır. Bunların önüne geçilebilmesi için birtakım faaliyetlerin ve çalışmaların yapılması gerekmektedir. Ülkemizde faaliyetler ve çalışmalar yapılmıyor değil fakat gereği kadar ehemmiyet gösterilmiyor. Türkiye'de madde bağımlılığı kullanma yaşı TÜİK’e göre 12-18 yaş arasına kadar düşmüştür. Bu durum gerçekten de önümüze ciddi bir sorun olarak çıkıyor. Çocuklarımıza, kimler ile beraber vakit geçirdiklerini takip edip dikkat etmemiz gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.
''Madde bağımlısı insanların yüzde 75’i aile içerisinde şiddet yaşadığı tespit edilmiştir''
Çocuklara her şeyden önce dini eğitim verilmesi gerektiğini söyleyen Suakar,'' Dinimizce uyuşturucu kullanımın haram olduğunu çocuklarımızın bilincine yerleştirmeliyiz. Ailelerin çocuklarına ahlaki eğitimi en güzel şekilde vermesi gerekiyor. Madde bağımlısı insanların yüzde 75’i aile içerisinde şiddet yaşadığı tespit edilmiştir. Aileler çocuklarının eğitimini takip edecek, çocukların bulunmuş olduğu ortamları takip ederek onları madde bağımlısı bataklığından muhafaza etmesi gerekiyor. Devletin bu konuda ciddi girişimleri mevcuttur. Özellikle tedavi konusunda tüm hizmetleri sunuyor fakat devletin Emniyet konusunda eksiklikleri var. Madde satıcılarına yönelik caydırıcı cezaların olması, hukuki yönden cezaların verilmesi ve denetimlerin sıkılaştırılmasını gerektiğini düşünüyoruz ve devletten talep ediyoruz.'' Dedi
''Çocuklarımız ile sürekli ikili diyalog içerisinde olmamız lazım''
Aileler çocuklarının yanında iyi bir aile profili çizmeleri ve kimlerle arkadaşlık ettiklerine dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Suakar,'' Aileler, özellikle mahalle arkadaşlarını, sosyal çevrelerini, okul arkadaşlarını takip edecekler. Kötü arkadaşları varsa çocuklarını muhafaza edecekler. Çocuklarını ara ara kontrol edip kötü alışkanlıklara şüphe duyarlarsa hemen uzman bir ekipten yardım almaları gerekecek. Çocukları bu tür hastalıklara bulaşmışlarsa şiddetle, azarlamakla, dışlamakla bu iş daha kötü sonuçlara varabilir. Çocuklarıyla ikili diyalog içerisinde çocuğa yardımcı olup bu tür alışkanlıkların yanlış olduğunu kendisine bildirip böylece muhafaza edeceğiz.