TÜİK, 2024 yılının ikinci çeyrek yapı izin istatistiklerini açıkladı. Nisan-haziranı kapsayan dönemde ruhsat sayısında sert bir düşüş yaşandı.
Son dört yılda Türkiye genelinde arsa fiyatları yüzde 530 arttı. Arsa ve arazi yatırımları daha ulaşılabilir fiyatlı olmaları nedeniyle güvenli liman arayışındaki yatırımcıların ilk tercihi haline geldi. Piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle bu trendin önümüzdeki birkaç yılda devam etmesi bekleniyor.
İnşaat Mühendisleri ve Sanayicileri İşadamları Derneği (İMSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Arsa üretilen bir şey olmadığını ifade eden Demir, arsanın bir rant aracı olmaktan çıkarılması ve stok yapılmasının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
'Arsa politikasının sil baştan tamamıyla değiştirilmesi gerekiyor'
Sektör olarak en büyük kanayan yara arsa fiyatları olduğunu söyleyen Demir, 'İstisnai yerler haricinde dünyanın hiçbir yerinde büyük metropoller haricinde arsa fiyatının gayrimenkulün yarısının oluşturduğu bir ülke yok. Bizdeki orta ölçekli konutlarda bile neredeyse varsa bedeli konutun yarısını oluşturmakta. Bu kabul edilecek bir oran değil. Arsa politikasının sil baştan tamamıyla değiştirilmesi gereken bir politik olduğu kanaatindeyiz. İlk imar açıldığı andan sonuna kadar gözden geçirmesi gereken bir durum söz konusudur. Arsa üretilen, çoğaltılan bir şey değildir. Dolayısıyla arsaya bakış açısının çok farklı olması gerekiyor. Özellikle bir rant aracı olmaktan çıkarılması gerekiyor. Aynı zamanda stok yapılmasının da önüne geçilmesi gerekiyor.' dedi.
'Arsa büyük bir rant aracı olarak görülmekte'
Şu anki mevcut yasalar stok yapmayı teşvik ettiğini ifade eden Demir, 'Bir arsayı alıp beş yıl bünyenizde beklettiğiniz takdirde isterseniz şahıs isterseniz kurum olsun, vergiden muaf oluyorsunuz. Bu arsa stokçuluğuna teşvik etmektedir. Maalesef arsa bundan dolayı büyük bir rant aracı olarak görülmekte. Sosyal medyadan gördüğümüz kadarıyla yatırım olarak her tarafın yönlendirdiği yer arsa. Sonuç itibariyle bu arsadaki yapılacak olan gayrimenkulleri işte az önceki bahsettiğimiz konut sahibi olmayan insanlar bu konutları alacak ki orada da çok enteresan bir durum söz konusu. Hala nüfusumuzun yüzde 53'ü konut sahibidir. Yüzde 47'lik kesim hala kiracı pozisyondadır.' şeklinde konuştu.
'İkinci daire alımının önüne geçilsin, kiracılar daire sahibi olmuş olacak'
Özellikle son süreçte kiraların sabit yüzde 25'te olması ikinci konutun alınmamasıyla ilgili alınan kararların uzun ölçekte fayda sağlamayacağını hatta zararlı olacağını ve o zararları gözüktüğünü belirten Demir, 'Konut sahibi olmayan ve uzun süre kiracı olarak kalacak kesim maalesef şu anki konjonktürde şartlar uygun hale gelse bile konut alacak durumda değiller. Bir mantık yürütülerek alınmış olan bazı yanlış kararlar var. İkinci daire alımının önüne geçilsin. İkinci dairenin önüne geçildiği takdirde konut fiyatları aşağı inecek. Kiracılar daire sahibi olmuş olacak.' diye belirtti.
'Şu an daire almak için çok büyük bir fırsat'
Daire fiyatlarının yükselmesinin sebebi yüksek fiyat satılmasından kaynaklanmadığını söyleyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Emtia fiyatlarının işçilik fiyatlarının arttırılmasından kaynaklanıyor. Şu an satılan değerlerin büyük bir kısmı bu güncel maliyetinin altında satılmaya başlanıyor. Burada da hemen daire ihtiyacı olanlara aynı zamanda seslenmiş olayım. Şu an daire almak için çok büyük bir fırsat. Maliyetinin altında satış söz konusudur. Yarın krediler falan oluştuğu zaman kredi ortamı oluştuğu takdirde, bunlar karlı satışlara döndüğü takdirde, şu anki rakamlara daire bulamayacaklardır. Satış için çok uygun bir dönem. Bu fırsatı değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.' diye konuştu. (İLKHA)