Aile

"İfsada karşı aile kurumunu korumak için acilen adımlar atılmalı"

Ailenin korunması ile ilgili konuşan TESSEP Başkanı Bildane Kurtaran, aile kurumuna yönelik ifsat çalışmaları yapanlara karşı etkili ve caydırıcı cezalar uygulanması gerektiğini söyledi.

Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP) Genel Başkanı Bildane Kurtaran, Türkiye'de aile kurumunun ifsadı için yapılan faaliyetlerin durdurulması, gerekli cezaların verilmesi, ailenin korunması için yetkili ve etkili makamların acilen adım atmaya çağırdı.

Ailenin korunması adına yapılması gerekenlerle ilgili konuşan TESSEP Başkanı Kurtaran, aile kurumuna yönelik ifsat çalışmaları yapanlara karşı etkili ve yetkili makamların acilen aile kurumunu koruyacak ve hak ettiği makama oturtacak adımlar atması, sıkı bir denetim ve caydırıcı cezalar uygulanması gerektiğini söyledi.

"Aile kurumuna karşı çok ciddi bir savaş açılmış durumda"

Türkiye'de ifsat çevrelerinin uzun yıllardır aile birliğini bozmak için çalışmalar yaptığına dikkati çeken Kurtaran, "Bu çalışmalar elbette aile kurumuna, aile birliğine çok büyük darbeler vuruyor. Hiç kuşkusuz bu çalışmalardan dolayı zarar gören aile kurumuna yönelik bir koruma kalkanı oluşturmak ve aile birliğinin muhafazası noktasında ciddi bir seferberlik içinde olmak gerekiyor. Zira günümüzde aile kurumuna karşı çok ciddi bir savaş açılmış durumda. Ne yazık ki sağlıklı ve emin ailelerden mahrum bir şekilde yaşamak zorunda kalan, bu sebepten dolayı istismar edilen, katledilen çocukları ve kadınları korumak için çalışmalar yapılmalı." dedi.

Söylemler üzerinden oluşturulan cinsiyetçi algıların aile birliğine en büyük darbeyi vurduğunu hatırlatan Kurtaran, 'aile kurumu lağvedilsin, aile ilk düşmandır' şeklinde atılan sloganların özellikle gençleri olumsuz etkilediğini, daha lise çağındaki gençlerin bile aileleriyle yasamak yerine ayrı eve çıkmaya ya da yurda gitmeye özendirildiğini ifade etti.

"Etkili ve yetkili makamlar acilen aile kurumunu koruyacak adımlar atmalı"

Ana akım medyada ve dijital platformlarda aile kurumunu zedeleyecek, küçük düşürecek, değersizleştirecek içeriklerin yadımlandığına dikkati çeken Kurtaran, "Son zamanlarda spiritüel danışmanlık adı altında, bilhassa ergenleri ve gençleri ailelerine karşı soğutmaya yönelik çok farklı ifsat projelerinin de fiiliyata geçirildiğine şahit oluyoruz. Anneyle göbek bağını kes! mottosuyla adeta annelik makamına da bir savaş açılmış durumda. Elbette bu konuda öncelikle etkili ve yetkili makamların bu konularda ivedilikle aile kurumunu koruyacak ve hak ettiği makama oturtacak adımlar atması gerekiyor. Sıkı bir denetim ve caydırıcı cezalar uygulanmalıdır." diye konuştu.

"Ailece geçirilen zamanlar gün geçtikçe azalıyor, aile fertleri bulabildikleri her fırsatı ekran karşısında fütursuzca harcıyor"

Devletin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına, kanaat önderlerine, toplum üzerinde etkili olan herkese de bu anlamda görev düştüğünü hatırlatan Kurtaran, "Bunların başında aile kurumunun değerini anlatan ve insanın Fıtraten bir aileye ihtiyaç duyduğuna dair ve ailevi boşlukların insanda oluşturacağı yoksunluklar ve bu yoksunlukların oluşturacağı psikolojik ve sosyolojik sorunlar hakkında bilinçlendirme çalışmaları ile Aile içi iletişimi, sevgiyi, saygıyı pekiştirecek alternatif çalışmalar yapmak gerekiyor. Ayrıca şu konuya da özellikle dikkat çekmek istiyoruz! Günümüzde ailece geçirilen zamanlar gün geçtikçe azalıyor. Aile fertleri bulabildikleri her fırsatı ekran karşısında fütursuzca harcıyor. Bu durum, aile içi iletişim ve irtibatı tamamen eritiyor. Bu konuda ve saydığımız diğer konularda elbette aile fertlerine ve en başta da ebeveynlere büyük görevler düşüyor." şeklinde konuştu.

"Aileleri aile yapan merhamet ve şefkat duyguları yeniden inşa edilmeli"

İstatistiki verilere göre; aile kurumuna en çok zarar veren ve boşanma nedenleri arasında ilgisizlik ve sadakatsizliğin ilk sıralarda yer aldığını belirten Kurtaran, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Bunda elbette iffetsizliğin ve sosyal medyanın rolünün çok büyük olduğu sonucuna da varıyoruz. Zira hali hazırda mahremiyet ilkelerinin aşındığına ve mahremiyete karşı dört koldan saldırıların olduğu da aşikâr ve tüm bunların izalesi gerekiyor. Aileleri aile yapan merhamet ve şefkat duyguları zedelendi yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Saygı, sevgi ve güven duyguları kaybolmaya yüz tuttu yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Bu bakımdan aile içi iletişim ve bağların kuvvetli ve aktif olması ailelerimizi muhafaza etmemiz konusunda oldukça önemlidir. Aile içi muhabbet ve bağlar ne kadar kuvvetli olursa aile kurumuna zarar verecek her türlü hile, tuzak ve zarardan korunmak da o denli mümkün olabilecektir. Bununla beraber ailece yapılabilecek eğitim, kültür çalışmaları ve sosyal aktiviteler, ibadetler aile içi bağları güçlendirecektir. Burada da hem babalara ve hem annelere çok ciddi fedakârlıklar düşüyor. Tüm bunların öncesinde aile düşmanı şer çevrelerinin saldırıları konusunda sağlam bir bilinç, idrak ve irade gerekiyor. Sonrasında da sağlam ve salim bir niyet ile ailelerimizi nebevî öğretilerle ihya etme ve koruma azmi içerisinde olmamız geliyor."