Filistin direnişine destek ve siyonist çetenin katliamları protesto etmek için bir araya gelen Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri basın açıklaması düzenledi.

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi yerleşkesinde düzenlenen basın açıklamasında işgal rejiminin yaptığı katliamlar ve İslam ülkelerinin mevcut sessizliğine dikkat çekildi.

Hukuk Fakültesi'nin kampüs bahçesinde toplanan öğrenciler, Filistin'e destek, işgalci siyonistlere lanet sloganları attı. Hukuk Fakültesi öğrencileri adına basın açıklamasını Hukuk Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Mehmet Sımak okudu.

7 Ekim'den bu yana vahşi siyonist işgal çetesi, Gazze'de çoluk çocuk demeden katliamlara devam ettiğini altını çizen Sımak, "Sözün bittiği yerdeyiz. Artık konuşmaların faydasız, yapılan kınamaların beyhude olduğu bir süreçteyiz. Biz bu konuşmayı yaparken dahi yapılan katliamların üzerine bir yenisinin eklendiği bir soykırıma şahit oluyoruz. 7 Ekim'den bu yana vahşi siyonist israil, Gazze'de çoluk çocuk demeden katliama devam ediyor ve hiçbir sınır tanımadan yaptığı katliamları ve zulmü daha da arttırıyor. Maalesef gözü dönmüş terör devleti iki gecedir bizler evlerimizde uyurken, Gazzeli halkın güvenli bölge diye sürdükleri çadır kampına şiddetli bir şekilde bombalar yağdırdı. israil'in yerlerinden edilmiş Filistinli sivillerin yer aldığı ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenli bölge ilan edilen Refah'ın kuzeybatısındaki yerleşkeyi bombalaması neticesinde çok sayıda Filistinli kadın, yaşlı, çocuk şehit oldu." dedi.

"siyonist çete hiçbir sınır tanımadan yaptığı katliamları ve zulmü daha da arttırıyor"

1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri kapsamında koruma altında olan sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesi, insanlık dışı muameleye maruz bırakılmaları ve işkenceye uğramalarının yasaklandığını söyleyen Sımak, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Özellikle korunmaya muhtaç olan yaralıların, yaşlıların, hastaların, çocukların ve kadınların çatışma bölgelerinden uzaklaştırılarak güvenli bölgelere ulaşmalarının ve bu bölgelerdeki her türlü askeri faaliyetin tamamen yasaklanması gerekmektedir. Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsüne göre ise, savunmasız veya askeri hedef olmayan bölgelerin bombalanması, sivillerin kasten öldürülmesi, insanlık dışı muameleye maruz bırakılmaları ve vücutlarına kasten büyük ıstırap verilmesi savaş suçu teşkil etmektedir."

"Refah bölgesinde Filistinli sivillere karşı düzenlediği saldırı açıkça uluslararası hukuka aykırılık teşkil etmektedir"

Sımak, "Uluslararası Adalet Divanı önünde görülmeye devam eden Güney Afrika ve israil davasında 24 Mayıs'ta verilen kararda, israilin Refah'taki askeri saldırılarını derhal durdurulmasına ve Gazze'ye ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaşabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nın açık tutulmasına hükmedilmişti ama maalesef verilen karardan yalnızca üç gün sonra israilin Refah bölgesinde yerlerinden edilen Filistinli sivillere karşı düzenlediği saldırı açıkça uluslararası hukuka ve uluslararası silahlı çatışmalar hukuku normlarına aykırılık teşkil etmektedir. siyonist çetenin hiçbir uluslararası antlaşmayı tanımadığı ve aksine saldırılarını daha da arttırdığı bu süreçte uluslararası hukukun ne denli taraflı bir şekilde hareket ettiği açıkça gösterilmiştir. Gelinen noktada mevcut uluslararası hukukun hiçbir kıymet-i harbiyesinin olmadığı açığa çıkmıştır." ifadelerini kullandı.

Düzenlenen basın açıklamasında; işgal çetesinin Gazze'deki sivil halka yönelik sistematik ve yaygın biçimde gerçekleştirdiği soykırım ve savaş suçu teşkil eden saldırılarını durdurmak adına tüm uluslararası aktörleri inisiyatif almaya davet edildi.

Son olarak 57 İslam ülkesinin sessizliğine de vurgu yapan Sımak, "Ey İslam ülkelerinin emir ve yöneticileri! Daha kaç canın daha gitmesini bekliyorsunuz? Kaç tane insanın katledilmesi sizi harekete geçirecek? Kınamalarınız; çocukların, kadınların, masum sivillerin katliama uğramasını engellemiyor, zulmü durdurmuyor ve siyonizmi korkutmuyor. Bilakis sizden emin bir şekilde vahşet katlana katlana büyüyor. Bir an önce zulmü durdurmak adına somut adım atıp üzerinizdeki utancı kaldırın! siyonistlerle olan tüm ilişkilerinizi kesin! Aksi halde yaşanan felaketin bir faili de siz olacak ve tarihin kara sayfalarında anılacaksınız!" dedi.