Antalya'nın Kemer
ilçesinde seyyar dövizcilik yapan Ramazan Karanfil'in 27 Eylül 2022 tarihinde
öldürülmesi olayı sonrası Karanfil ile Afşin ailesi arasında husumet oluştu.
Öldürme olayına
karışan şahsın ailesinin HÜDA PAR'a başvurması üzerine, aileler arasındaki bu
husumetin kan davasına dönüşmemesi için yapılan görüşmeler tarafların da müsbet
tutumları sonucu barış için anlaşmaya varıldı.
HÜDA PAR Diyarbakır İl
Başkanlığı, İTTİHADUL ULEMA'nın da katkıları ve ev sahipliğinde düzenlenen
barış töreninde tarafları bir araya getirerek husumetli aileleri barıştırdı.
İslam'da kan davasının
yerinin olmadığına ve İslam kardeşliğine ilişkin yapılan konuşmalardan sonra
taraflar, tekbir ve salavatlar eşliğinde Kur'an-ı Kerim'in altından geçerek
aralarındaki husumeti sonlandırdı.
Düzenlenen barış
töreninde konuşan İTTİHADUL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Abdulkuddus
Yalçın, küfür ehlinin İslam toplumunda yaydığı kötülüklerin sebep olduğu
tahribata dikkat çekti.
Günümüzün en büyük
meselesinin nesli korumak olduğuna vurgu yapan Yalçın, "Çünkü ehli küfür
Müslümanların neslini bozmak için yüzyıllarca çalışmışlar. Onları; imandan,
Kur'an'dan, Allah'tan ve Peygamberden uzaklaştırmak için uğraşmışlar.
Dolayısıyla bir insanı canavar hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Şu an dünyadaki gençlik genel olarak canavarlaşmış haldedir. Ne edep ne iman ve
ne de marifeti tanıyor. Sadece kendi zevk ve sefasından başka hiçbir şeyi
düşünmüyor. Böyle bir insan, o zevk ve sefayı elde etmek için elinden gelen her
şeyi yapıyor. İslam terbiyesiyle büyüyen bir çocuk, bir karıncayı bile ezmekten
çekinir." ifadelerini kullandı.
Yalçın, "İslam
terbiyesiyle hem kendimizi hem de çocuklarımızı yetiştirmeye çalışırsak
Allah'ın izniyle bu çocuk hem kendisine hem ailesine hem de bütün topluma
faydalı olur. Bunun için dikkatli olmamız lazım, bunun hesabı bizden
sorulacaktır. Çocuğumuzu; doktor, hâkim, büyük bir tüccar yapmak için elimizden
geleni yapıyoruz. Fakat dindar ve takvalı olması için çoğumuz bu konuda
ihmalkâr davranıyoruz. Onun için de hem kendilerine hem de topluma zarar
veriyorlar." dedi.
Düzenlenen barış merasimi, verilen barış yemeğinin ardından tarafların tekbir ve salavatlar eşliğinde Kur'an-ı Kerim'in altından geçmeleri ile son buldu.