HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaptığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Doğan Gökalp okudu.
Basın açıklamasına 'Sakın zâlimlere meyletmeyin; yoksa onları saracak ateş size de dokunur' Hud Suresi 113. ayetini okuyarak başlayan Gökalp, 'İzzeti kuşananlara selam olsun. Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun.' dedi.
'İnsanların diri diri yanmasını seyreden ümmet utansın, insanlık utansın'
İşgalci siyonistlerin vahşetlerine durmadan devam etmesi ve insanları sığındıkları çadırlarda diri diri yakılmasına sessiz kalan ümmetin utanması gerektiğini belirten Gökalp, 'siyonist işgal rejimi, Gazze'de bir yıldan fazladır soykırım yapıyor, Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun, Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 45 binden fazla insanın katledilmesine neden oldu. Hiçbir ölçü ve kaide tanımayan siyonist işgal rejimi, hastaneleri, okulları, camileri, fırınları, kamu binalarını ve sivil yerleşim yerlerini bombalayarak soykırım suçlarını işlemeye devam etmektedir. İnsanlığın bittiği yerdeyiz. Yaşanan zulümleri anlatmaya kelimeler yetmiyor artık. Gazze, çağımızın Uhud'u oldu. Gazze'de bedenler bombaların altında yanıyor. Gazze'de Aksa Şehitleri hastanesinin avlusunda yerinden edilmiş kardeşlerimizin çadırları bombalandı. Çadırların bombalaması sonucu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca insan diri diri yanarak can verdi. İnsanların diri diri yanmasını seyreden ümmet utansın, insanlık utansın. Gücü elinde bulundurup ta yaşanan bu soykırıma seyirci kalanlara yazıklar olsun.' ifadelerini kullandı.
'Uluslararası kurumlar çöktü'
siyonistlerin savaşmadığını bilakis soykırım yaptığına dikkatleri çeken Gökalp, 'Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü. Uluslararası kurumlar çöktü. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında zilleti tercih etmektedir. Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla soykırımdır. Bu saldırılar, uluslararası hukuku açık bir ihlal ve insani hukuka karşı bir suçtur. Dünya bugün bu suçları durdurmak için güçlü bir irade ortaya koymalıdır. Uluslararası toplumun bu suça sessiz kalması, binlerce insanın öldürülmesi, açlık ve sefalet altında ezilmesi karşısında büyük bir değerler krizi yaşadığını göstermektedir. siyonist işgal rejimi, Gazze'de, sözde 'Generaller Planı' adı verilen yeni bir soykırım aşamasına geçmektedir. Bu katil sürülerinin soykırımı tüm uluslararası hukuk, insan hakları ve insanlık onuruna karşı açık bir ihlal teşkil etmektedir.' şeklinde konuştu.
'Siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır'
İslam ülkelerinin sessiz kalmasından siyonistlerin istifade ettiğini aktaran Gökalp, 'İslam ülkelerinin sessizlik ve ihtilaflarından istifade eden siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışına taşımıştır. Lübnan'a yapılan saldırılar Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır. siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Bizler, İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan siyonist rejimin karşısında dik durmaya devam edeceğiz. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Yeter artık ne zamana kadar kadın, çocuk ve bebeklerin katledilmesini devlet liderleri seyretmeye devam edecek.' İfadelerine yer verdi.
'Nice az topluluklar, Allah'ın izni ile nice çok topluluklara galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir.' Bakara süresi 219'uncu ayetini okuyan Gökalp, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:
'Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:
- İslam ülkelerine, vicdan sahibi devletlere, acil harekete geçme ve Gazze'deki katliamı durdurmak için siyasi ve insani sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunuyoruz.
-Özgür insanları ve tüm onurlu insanları, işgalci siyonist rejimin saldırılarını durdurmak için tüm baskı araçlarını kullanmaya çağırıyoruz.
- Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Gazze'de işlenen soykırım ve suçlardan tamamen sorumlu olan ABD'nin Türkiye'de kullanmış olduğu üsler kapatılmalıdır.
-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, İran ve Lübnan desteklenmelidir.
-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Meclis'e sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası ivedilikle yasallaşmalıdır.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun.'
Basın açıklaması, yapılan duanın ardından sona erdi. (İLKHA)