Hamas 21 Ağustos günü yaptığı basın açıklamasında Gazze, Batı Şeria, Kudüs, işgal altındaki topraklar, mülteci kampları ve diasporadaki Filistin halkının haklarına ve sabit değerlerine bağlı kalacağını, kurtuluş ve ülkelerine dönünceye kadar topraklarını ve kutsal mekânlarını savunmak için sarsılmaz bir kalkan olmaya devam edeceğini vurguladı.
Hareket, mübarek Mescid-i Aksa'nın bir karışında bile işgalin meşruiyetinin ya da egemenliğinin bulunmadığını ve işgalin Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme ya da özelliklerini değiştirme yönündeki tüm girişimlerinin Filistin halkının kararlılığı ve birliği karşısında başarısız olacağını yineledi.
Hareket, Filistin halkı, Arap ve İslam ümmeti ile dünyadaki özgür halkları, Gazze, Kudüs ve Mescid-i Aksa ile dayanışma içinde olmak ve siyonistlerin camiye saygısızlık girişimlerine karşı koymak için 23 Ağustos Cuma günü tüm meydanlarda genel bir çağrı ve miting yapmaya çağırdı.
Hareket, Mescid-i Aksa'yı yakma suçunun Filistin halkının topraklarına ve kutsal mekanlarına olan bağlılığını arttırdığına dikkat çekerek, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın birliğin pusulası olmaya devam edeceğini ve işgalin Mescid-i Aksa üzerinde hiçbir egemenliği olmadığını, Mescid-i Aksa'nın saf bir İslami vakfiye olduğunu vurguladı.
Arap ve İslam halklarını Filistin halkına destek ve dayanışmalarını güçlendirmeye çağıran Hamas, “ Aksa Tufanı” ruhunun işgal yenilinceye, toprak ve kutsal mekânlar özgürleşinceye kadar devam edeceğini vurguladı.