Üniversite giriş sınavlarının üstün zeka yeteneklilerinden oluşan bir grup bugün sabah saatlerinde Hamanei, tarafından kabul edildi.
Burada öğrencilere seslenen Hamanei, 'Bölgemizde bu çatışmaları, savaşları, endişeleri, düşmanlıkları vb. doğuran sorunun temelinde yalan yere barış ve huzur iddiasında bulunan ABD ve bazı Avrupa ülkeleri gibi halkların varlığı yatmaktadır. Bunların bölgedeki şer varlığı son bulsa, savaşlar tamamıyla sona erecek.' dedi.
Hamanei, 'Bu günlerde yas tutuyoruz; özellikle ben şahsen gerçekten yas içindeyim. Yaşanan olay küçük bir olay değil; Sayın Seyyid Hasan Nasrallah'ın kaybı küçük bir olay değil ve bizleri derinden üzdü. Her ne kadar kelimenin tam anlamıyla ülkede genel yas atmosferi içinde bulunsak da bu görüşmeyi başka bir zamana ertelemedim. Bu görüşme önceden planlanmıştı ve örneğin önümüzdeki hafta da yapılabilirdi. Bu konunun geciktirilmemesi gerektiğini düşündüm. Bu elitlerle ilgili eğilim ve kararın ertelenmemesi gerekir. Toplantıyı gerçekleştirdik. Bu buluşmanın bize bir mesajı var ve o da her ne kadar yasta olsak olalım, yas tutmamız matem tutup depresyona girerek bir köşede oturmak anlamına gelmiyor. Bizdeki matem, şehitlerin efendisinin (ra) matemi türündendir. Canlı ve canlandırıcıdır. Yas tutuyoruz ama bu yas bizi hareket etmeye, ilerlemeye, daha fazla şevkle çalışmaya itiyor. Bu mesajın kelimenin tam anlamıyla kalplerimize ve ruhlarımıza nüfuz etmesini istiyorum. Yasımızın da bizi ileriye taşıması gerektiğini hissetmeliyiz. Elbette Lübnan meselesi ve bu büyük ve aziz şehidi ilgilendiren konular hakkında konuşacaklarım var ki onları da yakın gelecekte Allah'ın izniyle söyleyeceğim.' diye konuştu.
Gazze ve Lübnan meselelerine de değinen Hamanei, şunları kaydetti:
'Gazze ve Lübnan meselelerine gelince ifade ettiğim üzere Allah'ın izniyle fırsat olursa ilgili konulara değineceğim ve tek kelime etmem gerekirse, o da bu coğrafyamızda çatışmaların, savaşların, endişelerin, düşmanlıkların vb. kaynağı olan sorunun temelinde barış ve huzur iddiasında bulunan ABD ve bazı Avrupa ülkeleri gibi halkların varlığı yatmaktadır. Eğer onların bu bölgeden şer varlıkları son bulsa, hiç şüphesiz bu çatışmalar, bu savaşlar, bu yüzleşmeler tamamen ortadan kalkacak ve bölge ülkeleri kendilerini ve bölgelerini yönetebilecek, barış, sağlık ve refah içinde bir arada yaşayabilecekler. Umarız Allah'ın izniyle, İran milletinin büyük çabalarıyla, İslam İnkılabı'nın ilhamıyla ve diğer milletlerin işbirliğiyle, Allah'ın izniyle bu bölgedeki düşmanların şerrini azaltacağız.' (İLKHA)
