Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Sezai Karakoç Kültür ve
Kongre Merkezinde gerçekleştirilen program Metin Bağcı'nın Kur'an-ı Kerim
tilavetiyle başladı.
Şehidlerin kutlu mücadelelerinin aktarıldığı sinevizyon
gösteriminden sonra selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Çınar Belediye Başkan
Adayı Vedat Turgut, bu yılı hüzün sneesi olarak tanımlayarak Yahudilerin 107
yıldır ayda, yılda veya mübarek günlerde Filistinli Müslümanları katlederek
Müslümanların tepkilerini ölçtüğünü belirterek şunları kaydetti:
"Yahudiler, 7 Ekim 2023 yılında büyük bir girişimle
uçaklarla, helikopterlerle ve bombalarla Gazze'ye saldırdılar. Binlerce
Müslümanları şehid ettiler. Camileri, üniversiteleri, okulları, mezarlıkları
yıktılar ama dünya ve İslam ülkeleri sessiz kaldı! Onlar sınıfta kaldı ama
mustazaf ümmet (Gazze) ayağa kalktı. Onlar, Eshab-ı Uhdud'u, Kerbela'yı,
Bedir'i, Uhud'u, Huneyni ve Çanakkale'nin durumunu biliyorlardı. Size
soruyorum. Bugün, Kerbela ve Eshab-ı Uhdud Gazze'de değil midir? Aksa Tufanı
ile 7 Ekim'de bazı gençler; ümmeti, Diyarbakır'ı, Kürdistan'ı, Türkiye'yi
uyandırdı."
Turgut'un konuşmasını müteakip şehid ve şehadet kavramlarına
ithafen Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgilerle devam eden programda
günün anlam ve önemine ilişkin HÜDA PAR Bağlar Belediye Başkan Adayı Cengiz
Aydın bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 130 günü aşkın süredir Gazze'de devam eden kutlu
mücadele ve İslam ümmetinin mevcut durumuna değinen Aydın, günümüz
Türkiye'sindeki şehadet kavramı tanımlamasına dikkat çekerek ayet ve hadisler
ışığında şehid ve şehadet kavramlarını anlattı.
"4 bin kişilik
Müslüman sadece Avrupa ve Amerikasıyla değil, İslam ümmetinin başındaki
kuklalarla da savaşıyor"
İslam ümmetinin Yahudi topluluğu karşısındaki sayısal
çoğunlukla Gazze'de İzzettin El Kassam Tugaylarındaki mücahidler ile savaştığı
işgal rejini ve destekçilerinin gücünü mukayese eden Aydın, mücadele orantısız
olsa da Allah Resulü'nün hadisini hatırlatarak zaferin yakın olduğunu söyledi.
Gazze'de devam eden mücadele sürecinden bahseden Aydın,
"Bizler sürekli 8 milyonluk bir Yahudi topluluğundan bahseder ve derdik ki
'İslam ümmeti 8 milyonluk bir Yahudi topluluğuyla baş edemiyor mu? bizler ki 2
milyara yaklaşmış sayısal bir kitler yoğunluğuyuz. Ne oluyor da israil şebeke
ordusuyla baş edemiyoruz?'. Fakat Aksa Tufanı operasyonundan sonra anladım ki 2
milyarlık Müslüman topluluğu olarak 8 milyonluk yahudi topluluğuyla değil,
sadece 4 bin kişilik İslam ordusu; israil, Avrupa ve Amerikasıyla savaşıyor. 7
ekimler beraber oradaki 4 bin kişilik bir avuç şehadete metfun Müslüman, sadece
Avrupa ve Amerikasıyla değil, İslam ümmetinin başındaki kuklalarla da
savaşıyor." dedi.
Aydın, "Şu an yaklaşık 29 bin şehidle karşı karşıyayız.
Bizler şu an batılı müstekbirlerin çocukları, kadınları ve ihtiyarları nasıl şehid
ettiğini görüyor; dünyanın sesiz kaldığını, küfrün nasıl tek millet olup bu bir
avuç Müslümana saldırısını izliyoruz ama inşallah az kaldı. Çünkü Efendimiz
bunun müjdesini bizlere veriyor." ifadelerini kullandı.
"Alın teriniz
Allah'ın davası için damlıyorsa imanımız amellerimize şahitlik etsin ki
Allah'ın izniyle sizler şehidsiniz"
Türkiye'de suiistimal edilen en büyük kavramlardan bir
tanesnini şehadet olduğunu söyleyen Aydın, "Ümmet-i Muhammed'in
şehidlerinin çoğalmasını ve yeryüzüne Allah rızası için kanların dökülmesini
ben de istiyorum ama birileri şehadeti sanki devletin verdiği bir makam veya
rütbe olarak görüyor; öyle değildir. Herkese şehadet dağıtılmadığını
biliyoruz." şeklinde konuştu.
"Şehadet Türkiye de konuşulduğunda o-bu şehid deniliyor;
peki neden şehid olabilmek için Allah yolunda olunması gerektiği, cihad
edilmesi, gayret gösterilmesi gerektiği söylenmiyor." ifadeleriyle
konuşmasını sürdüren Aydın, "Allah Resulü bir temenni olarak ümmetin
şehidlerinin çok olmasını; karın ağrısından vefat eden, duvarın dibinde şehid
olan, suda boğulan diye sıralayarak temennisini paylaştı. İnşallah o
vasıftakiler şehiddir ama Allah Resulü 'namaz kılmayan, içki içen, küfre hizmet
eden adam şehiddir' demedi." diye belirtti.
Şehid olabilmek için Allah yolunda azimle mücadele edilmesi
gerektiğinin altını çizen Aydın, konuşmasını şu ifadeler ile sonlandırdı:
"Sene 2024 ve şehidlerimiz çok ancak yaşayan şehid
eksiklerimiz var. Eğer şehid olmak istiyorsak Allah'ın davasına her mekânda
yorulmadan, sıkılmadan, gücenmeden, darılmadan sadık olacağız. Şehid
olduğunuzda birileri sizinle dirilmiyorsa, ayağa kalkmıyorsa ve koşmuyorsa
'şehid olmuyor' demektir. Şehid olanlara bakın! Hangisi öldüğünde ayağa
kalmadık, kıyama durmadık, bütün müstekbirler için 'bin canımızda olsa bu dava
için' hazırız demedik mi? Bunun için dediler 'bu dava çok büyüktür, en
iyilerimizi vermemiz lazım'. Siz Allah'ın davasına yardım ve mücadele
ederseniz, alın teriniz Allah'ın davası için damlıyorsa; yatağınızda, arabanızda,
iş yerinizde ölseniz ve imanımız amellerimize şahitlik etsin ki Allah'ın
izniyle sizler şehidsiniz. Allah, böyle bir şehadeti bize de nasip
eylesin."
Program yapılan dua ile sona erdi.